Melikşah mağdurları: 'Bizi inim inim inlettiler'
FETÖ'den kapatılan Melikşah Üniversitesi için dini inanç ve duyguları istismar edilerek arsa sahiplerinin dolandırıldığı iddiasıyla açılan 31 sanıklı davanın 2 gün süren ilk celsesi sona erdi. Mahkeme, dosyaların ayrılmasına karar vererek duruşmayı 19 Nisan'a erteledi.
Kayseri’de kapatılan Melikşah Üniversitesi’nin arsası ile ilgili dava ertelendi. Talas ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve eski ismi Kertmelik olan mahalledeki, arsaların FETÖ terör örgütü üyelerince hak sahiplerinden değerinin altında alındığı ve bu yolla nitelikli dolandırıcılık yapıldığı yönünde iddiaların yer aldığı Melikşah davası Kayseri 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava sanık sayısının fazlalığı ve güvenlik gerekçesiyle 250 kişilik konferans salonunda görüldü. Duruşmaya şikayetçilerle birlikte, aralarında bu davadan tutuksuz bulunan Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak ile sanıklar katıldı. Davanın ilk celsesinin son gününde, sanıklar ve müştekilerin ifadeleri tamamlandı. Sanıklardan Ömer Bozok Kertmelik Mahallesinde bulunan birkaç arsayı hak sahiplerinden anlaşarak aldığını dile getirerek, “Biz 2010 yılına kadar o bölgede yoğunluk bekledik. Olmayınca oradaki projemizi gerçekleştiremedik. 2010 yılında Melikşah Üniversitesi Mütevelli heyeti beni çağırdı ve o bölgedeki durum hakkında bilgi aldılar. Burada daha sonra Halit Gazezoğlu hak sahipleriyle görüştü ama anlaşamadı. Buradaki arsa yoğunluğu 2017 yılında arttırıldı. Burada kim kazandı yada kim kaybetti. Ben bu davada maddi ve manevi sıkıntı yaşanıyorum. Bizi Nitelikli dolandırıcılık ile suçlamalarını kabul etmiyorum” dedi.
“BURADA YAPILAN İMAR DEĞİŞİKLİĞİNİ TALAS BELEDİYESİ VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YAPMIŞTIR”
O dönem kapatılan Melikşah Üniversitesinde Genel Sekreter olarak görev yapan ve arsa işleriyle bire bir ilgilenen Veli Demirci’de iddialara yanıt verdi. Demirci, şunları söyledi: “Ben Üniversitede yaklaşık 100 resmi yazışmalar ve kurum içindeki yazışmalar ile ilgileniyordum. Görev yaptığım dönemde YÖK tarafından yapılan denetlemelerde terör örgütü yuvası konusunda bir telkin almadık bizleri tebrik ettiler. Vakıf Üniversitelerinde elde edilen gayrimenkuller devletindir. Bu mallar asla kişilerin adına olamaz. Kanunlar buna izin vermez. Bu yapılan binaların ve arsaların tamamı Melikşah Üniversitesi tüzel kişiliğine tescil edilmiştir. Üniversiteye yapılan binaların hiç biri bize bağış yolu ile geçmez. Burada intibak hakkı kullanılır. Hakkımda beyan da bulunan kişiler ile şahsi bir görüşmem olmamıştır. Bu noktada bazı müştekiler Üniversitede Özcan Karasu ile görüşmüşler bu kişi de firarda. Bunların arsaları eğitim alanı dışında kalmıştı. Burada yapılan imar değişikliğini Talas Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi yapmıştır. Hakkımda yapılan iddiaları kabul etmiyorum.”
“HAK SAHİPLERİYLE BİRE BİR GÖRÜŞMEM YOK”
Bir diğer sanık Ahmet Mercan ise, “ Nitelikli Dolandırıcılık suçlamasını kabul etmiyorum. İddianamede 16 yerde ismim geçiyor ama benimle ilgili hiçbiri beyanda bulunmamış. Ben Mütevelli heyeti üyeliği yaptım. Hak sahipleriyle bire bir görüşmem yok. Arsa toplantılarına bile katılmadım. Daha sonra heyetten ayrıldım. Arsa toplantılarını ve hak sahipleriyle Halit Gazezoğlu, Necmi Somtaş, İlhan Miraboğlu ve Veli Demirci ilgilenirdi. Bu davadan beraatımı talep ediyorum.” dedi.
“YARGILANAN SANIKLARIN TAMAMI YALAN SÖYLÜYOR”
Melikşah Üniversitesi’nin yapıldığı yıllarda Emlakçılık yapan Erol Karadurdu da şaşırtan ifadelere yer verdi. “Arsa davasında yargılanan sanıkların hepsinin yalan söylediğini ve Melişkah Üniversitesi’nin niye kurulduğunu çok iyi bildiklerini” dile getiren Karadurdu: “Gün ışığı sır saklamaz. Sanıkların hepsi yalan söylüyor. Neden doğruları konuşmuyorlar. Bunlar lüks arabalarla mahalleye gelirken bizler sıkıntı çektik. Bizden 2 ayrı arsa aldılar ve paranın yarısını vermediler. Ben bu FETÖ cemaatine karşıyım çünkü ben Nakşibendi’yim. Bunların yüzünden bir çok kişi mağdur oldu. O günlerde bir arkadaşımızın eşi bunların yüzünden intihar etti. Adamlar elimizden ekmeğimizi aldılar. Ben önce arsa için aracılık yapıyordum ama daha sonra beni de saf dışı bıraktılar ve beni Melikşah Üniversitesi’ne almadılar. Bana yasak koydular. Arsa işleriyle uğraşan Özcan Karasu var. Kim bu? Bu kişi Erzurumlu. Fetullah Gülen nereli o da Erzurumlu. Bunu neden söylemiyorlar. Benden Necmi Somtaş, Halit Gazezoğlu, Ahmet Türkmen arsa almamı kendilerine götürmemi istediler. Oradaki arsalar bunlar tarafından düşük bedelle alındı. Hakkımda da yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Benim bunlarla hiçbir ilgim yok.”diye konuştu.
"ŞİKAYETÇİYİM"
Hak sahiplerinde müşteki Abdullatif Kılıç, arsalarını vermedikleri için Melikşah Üniversitesi yönetimi tarafından arsalarına kum ve taşların yıkıldığını belirterek şöyle devam etti: “ Ben arsalarımızı Veli Demirci’ye vermeye gittim. Beraber arsaların yanına gittik. Veli Demirci bana 500 metrekare daire önerdi. Ama daha önce 200 yada 250 metre kareye 1 daire veriyorlardı. Sorunun çözülmesi için Necmi Somtaş ile görüştüm ve bana yardımcı olmasını istedim. Eğitim sahası olarak alınan arsalarımızı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ile görüşerek eğitim sahasından çıkardılar. Ben Necmi Somtaş ve Veli Demirci’den şikayetçiyim.” dedi.
“HAMDİ KINAŞ KİRA BEDELLERİNİ ALMA BURASI HAYIR KURUMU BURAYA BAĞIŞLA DEDİ”
Bir diğer Müşteki Abdulkadir Çürüttü ise, o dönemden Hamdi Kınaş’ta kalan 45 bin EURO şartlı ceza parası vardı onu ödemediler. Bunun yanında kira bedellerimiz vardı onu da ödemediler. Hamdi Kınaş kira bedellerini alma burası hayır kurumu buraya bağışla dedi” dedi.
“BİZİM ARSALARI ABDULLAH GÜL TARAFINDAN ÜNİVERSİTEYE BAĞIŞLANDIĞINI SÖYLEDİLER”
Müştekilerden Ali Deniz de kendisinin 1968 yılından beri Fetullah Gülen cemaatini tanıdığını dile getirerek, şunları söyledi: “Ben Diyanette görev yaptım. 9 hisseli bir arsamız var. Bu arsalar için Ömer Bozok ile konuştuk. O dönemde hem Talas Belediyesi hemde bunlar baskılar yaptılar. Mütevelli heyeti bu arsaları bizden tamamen üniversiteye bağışlamamız için telkinde bulundular. Halit Gazezoğlu, Veli Demirci ve İlhan Miraboğlu bizimle görüştü ve buralar bize lazım dedi. Bize bizim arsaların 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından üniversiteye bağışlandığını söylediler. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de burada iyileştirme yapmayacağı yönünde kendilerine söz vermiş. Siz burayı ya vereceksiniz, ya da vereceksiniz dediler. Bu sözlerinden sonra beni 8 ay oyaladılar. Devletimiz bu ihanet çetesini sonunda fark etti ve el koydu. Ama uyuyan hücreleri halen bizlere sıkıntı vermeye devam ediyor. FETÖ’cü hakimlerden dolayı hiç kimse dava açamadı. Biz burada bunlardan yıllarca baskı gördük. Bizi inim inim inlettiler. Ben Melikşah Üniversitesi’nin mütevelli heyetinden şikayetçiyim. Ayrıca Memduh Boydak’tan da şikayetçiyim. Ben bunların içinde bulunan Ahmet Türkmen’e FETÖ’nün içinden çıkmasını söyledim. O da hasta olduğunu ve gidemediğini söyledi”
“BENİM ARSAMI ALDILAR NE PARA NEDE DAİRE VERMEDİLER”
2 ayrı arsası olan ve arsalarını ayıracaklarını söyleyip elinden alınan bir diğer müşteki Ayşe Alakuş ise “Tüm her şeyi inkar ediyorlar. Bizler kandırıldık. Benim 2 arsam vardı. Bana arsalarımın ayrılacağını ve karşılığından daire verileceği söylendi ve beni Talas belediyesi tapu dairesine götürdüler. Burada imza attım ama neye attığımı bilemedim. Ben 29 sene çocuklarımı öksüz büyüttüm. Bunlara iyi bir gelecek için yıllarca çalıştım. Artık kiramı veremez oldum. Ya benim evimi versinler yada arsalarımızın bedellerini versinler. Bana daha sonra arsamı Melikşah Üniversitesi’ne bağış yaptığımı söylediler. Ve arsamın üstüne tabela astılar. Ben zor geçinen birisiyim nasıl bağışladım anlamadım. Tapuda arsayı kim nasıl aldı bilmiyorum. Başkanım Allah rızası için beni kurtarın. Ben ne para nede daire görmedim” ifadelerini kullandı.
“ARSAMIZI GİZLİ SATTILAR”
Müşteki Huriye Özsaraç da mahkemede şöyle konuştu, “Arsamızı bizden gizli sattılar. Bize Abdullah Gül adına arsamızın bağışlandığı söylendi. Burada Müslüman çocuklar okutuyorlar dediler ama öyle olmadığı ortaya çıktı. “dedi.
“TALAS VE BÜYÜKŞEHİR’DEN ŞİKAYETÇİYİM”
FETÖ’den kapatılan Melikşah’ın arsa davasında müşteki olan bir diğer hak sahibi İsmail Aslan’da Talas ve Büyükşehir Belediyeleri’nden şikayetçi olduğunu dile getirerek, belediyeler yüzünden arsalarının bedellerinin düşürüldüğünü ileri sürdü.
DAVA 19 NİSAN 2018’E ERTELENDİ
Müştekilerin ifadelerinin ardından savcı, Talas Belediyesi’nde tapu kayıtlarının ve kamulaştırma kararlarının incelenmesini, ve sanıkların dosyalarının birer birer tefrik edilmesini istedi. Savcının talebinden sonra ara karar için mahkeme başkanı ara verdi. Mahkeme başkanı davayı 19 Nisan 2018’e ertelendiğini söyledi.
Haber: Hüseyin GÖKTAŞ