- Haberler
- Siyaset
- Meclis'e çağrı: Kim bu birden fazla kurumdan maaş alanlar? Tespit edilsin ve önlensin!
Meclis'e çağrı: Kim bu birden fazla kurumdan maaş alanlar? Tespit edilsin ve önlensin!
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, vatandaşın geçim sıkıntısı yaşadığı bir dönemde birden fazla kurum ve kuruluştan maaş alan ve gelir elde edenlere tepki gösterdi. Ataş, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) taşıyarak, bu bürokratların veya eski bakan ve milletvekillerinin tespit edilmesini ve bu durumun önlenmesi için Meclis araştırmasını talep etti. Ataş, 'Esnafından çiftçisine, emeklisinden memuruna, çalışanından öğrencisine kadar toplumun her kesimi yoksulluk içerinde yaşarken, iktidar yandaşlarının ballı maaşlar alması vicdanen ve ahlaken kabul edilemez bir durumdur' diye konuştu.
Vatandaşlar yaşadıkları ekonomik sıkıntılarla mücadele ederken birden fazla kurumdan maaş alan bürokratlar, eski bakan ve milletvekilleri tepkileri beraberinde getiriyor. Bu duruma duyarsız kalmayan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Bu kişilerin belirlenmesi ve bu vicdanları yaralayan tablonun önlenmesini isteyen Milletvekili Ataş, “Ülkemizde çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında veya Cumhurbaşkanlığı’nda görev yapan AKP’ye yakın bürokratlar, AKP’li eski vekiller ve bakanlar; belediye şirketleri dâhil olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlardan huzur hakkı ücreti adı altında gelir elde etmekte, böylelikle birden fazla maaş almaktadır. Vatandaşlarımızın geçim sıkıntısı çektiği, kuru ekmeğe muhtaç kaldığı bu dönemde, uzun süredir ülke gündemini meşgul eden ve birçok kişi tarafından sorgulanan bu kişilerin tespit edilmesi ve ülkemize mali yükünün belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, birden fazla kurum ve kuruluştan gelir elde eden, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan bürokratların veya eski bakan ve milletvekillerinin tespit edilmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kişilerin birden çok kurum ve kuruluştan maaş almasını engelleyecek kanuni düzenlemelerin yapılması amacıyla Meclis Araştırması açılması gerekmektedir” dedi.
İŞSİZLİK RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR, VATANDAŞ İŞ, AŞ PEŞİNDE!
Milletvekili Ataş, konuyla ilgili Meclis Başkanlığına başvurarak gerekçelerini sıraladı. İşsizliğe, yoksulluğa ve geçim derdine dikkat çeken Ataş, “Mart ayında TÜİK tarafından açıklanan en son işsizlik verilerine göre işsizlik oranı 0,4 puanlık azalış ile yüzde 12,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsiz sayısı ise bir önceki aya göre bin kişi azalarak, 3 milyon 861 bin kişi oldu. Nisan 2020’den bu yana uygulanan işten çıkarma yasağı nedeniyle TÜİK açıkladığı işsizlik oranı ve işsiz sayısı ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor, tam tersine saklıyor. Gerçekte işsizlik oranı ise yüzde 29 seviyelerinde. Ülkemiz tarihinin en büyük istidam daralmasını yaşamaktadır. Buna bağlı olarak işsizlik sürekli artmaktadır. Ülkemizde işsizler hayatta kalma mücadelesi vermektedir.” şeklinde konuştu.
VATANDAŞ ASKIDA KURU EKMEK KOVALAYIP, ÇARŞI VE PAZARDA UCUZLUK KUYRUKLARINDA BEKLİYOR
“ Vatandaşlarımız askıda kuru ekmek kovalayıp, çarşı ve pazarda ucuzluk kuyruklarında beklemekte, akşam pazarında çöpten sebze toplarken ekonomik kriz ve Pandemi ile mücadele etmektedir” diyen İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, şu ifadeleri kullandı: Vatandaş ekonomik sıkıntı içerisindeyken buna karşın çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan bürokratlar, AKP’li eski vekiller ve bakanlar başka kurum ve kuruluştan huzur hakkı adı altında birkaç maaş almaktadır. Üstelik elde ettikleri gelirlerden de vergi ödememektedirler. Esnafından çiftçisine, emeklisinden memuruna, çalışanından öğrencisine kadar toplumun her kesimi yoksulluk içerinde yaşarken, iktidar yandaşlarının ballı maaşlar alması vicdanen ve ahlaken kabul edilemez bir durumdur. Kendi taraf etrafına birkaç kurum ve kuruluştan ballı maaşlar veren, vatandaşı sefalet ve yoksulluğun pençesine iten bu anlayışın toplumun vicdanına sevk edilmesi gerekmektedir. İktidar vatandaşı görmezden gelirken, kamunun kaynaklarını yandaşına sürekli peşkeş çekmektedir. ‘Devletin malı deniz, yemeyen keriz...’ anlayışının son bulması son derece önemlidir.”