Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Taş, "10 Aralık'ta zulümler devam etti"
Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Taş, zulümleri anlatan fotoğraf sergisinin açılışında yaptığı konuşmasında, "10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde zulümler devam etti" dedi.
Bir alışveriş merkezinde düzenlenen fotoğraf sergisinin açılışında konuşan Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Taş, "1948’de Birleşmiş Milletlerin kabul etmesiyle kutlanmaya başlanan 10 Aralık İnsan Hakları gününde dünyanın dört bir yanında katliamlar, zulümler, soykırımlar, sürgünler, çatışmalar, şiddet ve işgaller devam ediyor" ifadesinde bulundu.
"Zalim devletler ve iktidarlar hak, adalet ve eşitlik kavramlarını kendi çıkarları adına kullanıp hesap vermeden zulüm düzenlerini ayakta tutmaya devam ediyorlar" diyen Ahmet Taş, "ABD’nin haksız ve adaletsizce Kudüs’ü İsrail’in başkenti sayması, İsrail’in Filistinlilere zulmü, Myanmar’da ki zalim cunta yönetiminin Arakan Müslümanlarını dünyanın gözü önünde katledip sürgüne göndermesi, Suriye’de Rusya’nın varil bombalarıyla Esad rejimi, DEAŞ ve diğer silahlı grupların mazlumlara saldırıları,Irak, Afganistan ve Müslümanların yaşadığı Afrika’nın bazı ülkelerinde ki insanların sistematik olarak katledilmesi, Yemen’de ki insanlık dışı katliamlar ne yazık ki dünyanın gözü önünde yaşanmaya devam ediyor. Zalim batı devletleri yanında, mezhepsel farklılıkları suistimal ederek yada batının ve kendi çıkarları için İslam ülkelerini dizayn etmeye çalışan başta Suudi Arabistan ve İran ile çevre ülkelerinin İslam coğrafyasında oluşturduğu zulümlerin hesabı da ne yazık ki sorulamıyor" diyerek şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi’nde ki VETO hakkı ile, Müslümanların oluşturduğu ülkelerin dışındaki diğer 5 ülke kendi çıkarlarına göre “Güçlünün Hukukunu” oluşturmakta olup dünyadaki adaletsizlik mekanizmasını devam ettirmektedirler. Uluslararası ceza mahkemesi bu devletler ve bunların çıkarları doğrultusunda dünyada işlenen zulümleri görüp güçlülerin hukuksuzluğunu aşamamışlardır.
10 Aralık Günü’nün dünyaya bakan yüzü yanında! Hak, adalet ve özgürlüğün ülkemize bakan yönünü de unutmamak gerekir. “Zulüm kimden gelirse, kime karşı yapılırsa” karşı çıkıp adaletin korunması hayati önem kazanmış bulunmaktadır."