MAL BEYANINDA BULUNACAĞIM
CHP İl Başkanlığı için iki adayın yarıştığı seçimde artık sayılı günler kaldı. Adaylar çalışmalarını tüm yoğunluğu ile sürdürüyor. Adaylardan Mustafa Ayan bu doğrultuda gidilmedik yer bırakmamak istiyor. Ayan, “Bir kere ideolojimiz gereği, dağ başında bir ev var ve orada bir insan yaşıyorsa oraya gidilmeli. İnsanın yaşadığı her yer gidilmesi gereken, hizmet götürülmesi, hatır sorulması gereken yerdir. İnsanları sayısal anlamda da küçümsemeye kimsenin hakkı yok. Siyaset yapan insanın vaktim yoktu, gelemedim, gidemedim gibi mazerete olmamalı. Mutlaka zaman ayırmalı. Biz buna çok önem veriyoruz” sözleriyle sadece seçim döneminde değil, seçim sonrasında ayak basılmadık tek bir nokta bırakmayacaklarını belirtiyor.
Geçtiğimiz günlerde CHP adayları Hacı Bektaşi Veli Derneği’nde bir toplantıya katılmış, sonrasında derneğin Mustafa Ayan’ı desteklediği dillendirilmişti. Özellikle CHP kulislerinde farklı yorumlara neden olan bu gelişmeyi sorduğumuz Ayan siyasette baskı gruplarının olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu arkadaşlarımızın kendi iradeleriyle yapmış oldukları bir toplantı. Ben ve diğer aday arkadaşlarım toplantıya katılmakla yükümlüyüz. Bizi lütfedip çağırmışlarsa, oraya gitmemek gibi bir tavrımız asla olamaz. Ben gurur duyduğumu da söylemek istiyorum. Bana destek çıktıklarını biliyorum. Çok ciddi bir kültür grubudur olmasının yanı sıra bilhassa CHP’de ciddi bir baskı grubudur. Siyasi literatürde baskı grupları vardır. Hacı Bektaşi Veli Derneğimiz benim siyasetimde ciddiye alınması, saygı duyulması gereken bir kurumdur. Kendilerine yürekten teşekkür ediyorum. Kendi kararlarıdır saygı duymak durumundayız. Ben iyi yaptılar ya da kötü yaptılar gibi bir fikir beyan edemem, doğru da olmaz. Yönetimin aldığı bir karar. Sonuçta üç arkadaşımız da oradaydı. Haklı olarak benim partilim, beni her yerde sorguya çekebilir. Sırf Hacı Bektaşi Veli Derneği değil, hem parti içi hem parti dışı kamuoyunun böyle bir görüşmeye çağırması, benim orada kendimi anlatmam büyük bir keyiftir. Bu derneğimiz de böyle bir yola başvurmuş. Güzel insanlarımızın olduğu güzel derneğimize bir kez daha teşekkür ediyorum. “
ÇÖZÜM CHP
Türkiye gündemini de değerlendiren Mustafa Ayan, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğinin altını çizerek, Türkiye’nin sorunlarının çözümünün CHP olduğunu vurguladı. Ayan, şunları söyledi: “CHP büyük bir partidir. CHP’de politika yapmak çok zor ve meşakkatlidir. CHP devlet kuran bir partidir. CHP’nin temelinde acı vardır, sıkıntı vardır, hüzün vardır. Şanlı şerefli kan vardır. Şerefli insanlar vardır. Şehitler vardır. Bu ülkede bir sürü insan kardeşçe yaşamıştır. Her türlü etnisitede insanlar, birbirlerinin etnisiteini, mezhebini, ırıkını sorgulamadan 90 yılını tamamlamıştır. CHP birleştirici, bütünleştirici bir partidir. Kardeşliği ve birlikte adam gibi insan gibi yaşamayı hedeflemiş bir partidir. Bu yolda ayağımıza çok taş, boynumuza çok kement ve kelepçeler takılmıştır. CHP’nin hak etmediği bir sürü yalan yanlış bilgilendirmeler, toprağımızda bölgemizde gözü olan emperyalistlerin bir sürü saldırıları olmuş. CHP onları yaşamış ve dim dik durmuştur. Yurdunu seven, dayanışmayı seven o doğuştan boynumuza asılmış bizim milli gururumuz onurumuzun olan milliyetimizin ve maneviyatımızın yani Türklüğün, Kürtlüğün, Sunniliğin Aleviliğin öne çıkartılmadığı; mezhepçiliğin ve aşırı milliyetçiliğin yapılmadığı; sınırlarımızı benimsemiş, ortak dilimizi benimsemiş, kendi dilini kendi evinde kendi köyünde yaşayan, bayrağımıza saygı duyan, beraberlik ve bütünlüğe saygı duyan herkesin ama herkesin bu partiye sahip çıkması gerekiyor.
Partililerimin bireysel hesap peşinde koşmadığını biliyorum. Bizim hesabımız toplumsaldır. CHP dönemlerinde zengin insan olmamıştır. CHP rantın içinde olmamıştır. CHP devletin bürokratını, maliyesini bireysel olarak kullanmamıştır. Hesabını topluma göre yapmıştır. Hiç kimsenin incinmesine fırsat vermeyecek, tarafsız ve yansız, bizimle birlikte yaşayan kültürlerin incinmemesine özen gösteren bir yönetim biçimi oluşturmuştur. Ama bugün nerelere geldik. Artık Alevi misin Sünni misin? Türk müsün Kürt müsün, Çerkez misin Avşar mısın sorgulamasına başladık. Artık neredeyse Irak’ta olduğu gibi ‘Sünni Doktor Mehmet Efendi’, ‘Alevi mühendis Ahmet Efendi’ tabelaları yazılacak noktaya geldik. Bu parçalanmaya götürür. Tabii ki, herkes kendi kültürünü; Türk Türk gibi, Kürt Kürt gibi, Sünni Sünni gibi Alevi Alevi gibi yaşayacak. Ama bunları öne çıkartmayan bir CHP hep olmuştur. Bundan sonrada olacaktır. Bizim Kürt, Alevi, Sünni genel başkanımızın olmuştur. Ama kimse ötelenmeden, itelenmeden… Her türlü görü şe açık,
Partililerimiz de bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Dikkatliler, daha da dikkatli olmalıdır. CHP’nin bu millete zararı olmaz. Kuruluşunda Çanakkale, Dumlupınar olan kardeşliği ön plana çıkaran CHP’nin bu kimseye zararı olmaz. Ama talepler değişebilir. Elbette kuruluştaki 10 milyonun talepleri farklı, 70 milyonun talebi farklı. Sosyal talepler siyasi talepler haline gelmiş. Siyasi talep kavgayı gürültüyü silahı ön plana çıkarır. Buna fırsat vermeden. Sosyal talepleri çok ciddiye alan bunun için yasalar çıkartan bir parti olmalıyız. Devletin gücünü bütün kesimlerin arkasında olduğunu göstermek gerekiyor. CHP böyle bir parti. Vatanını milletini satacak bir parti değil CHP. Kendi siyasi ikbali için bir yerlerde pazarlık yapacak bir parti değil CHP. Dürüst namuslu insanların partisi. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan bütün inşalar dürüst ve namusludur. O halde birlikte olmak, beraber yanlışlarımızı düzeltmek geçmişteki hataları telafi etmek durumundayız.”
MAL BEYANINDA BULUNACAĞIM
Siyaset yapanların mal beyanında bulunması gerektiğinin altını çizen Mustafa Ayan, sadece iktidarda olanların değil, muhalefette olanların da siyasi nüfuzlarını kullanarak, çıkar sağlayabileceklerini belirterek, “Belediye Başkanlığı’nda da mal beyanında bulundum. Belediye Başkanlığını bıraktığımda mal varlığımda azalma oldu. Şimdi il başkanı olduğumda da borcum, alacağım, vereceğim hepsinin mal beyanında bulunacağım. Sadece iktidar sahibi yöneticiler zengin olmuyor. Bazen muhalefetten de işbirliği içinde olarak zengin olanlar oluyor. Açıkçası siyasetin içinde olan herkesin bir mal beyanında bulunması gerekiyor. Seçilir seçilmez bunu kamuoyuna deklare edeceğim. Bırakırken de mal varlığımı açıklayacağım. Siyasi nüfuzumuzu çıkarımız için kullanmayacağım. İl Başkanı oldum, milletvekili de olayım diye çalışmayacağım. Ben il başkanı olduysam çok daha iyisini bulmak zorundayım. Şu an milletvekili olmak gibi bir niyetim yok. Çok kaliteli, milletvekilciliğini çok iyi yapacak isimler var amacım onların yolunu tıkamak değil, onları partiye kazandırmak. “