Mahmut Arıkan: 'Hükümet deprem hadisesini kapatmak için elinden geleni yapıyor'
Saadet Partisi Kayseri İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Ocak ayı il divan toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan, “Hükümet deprem hadisesini kapatmak için elinden geleni yapıyor” dedi.
Melikgazi Belediyesi Tiyatro Salonunda düzenlenen il divan toplantısına Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Nuri Ürkündaş, il ve ilçe yönetimleri ve üyeler katıldı.
Türkiye’deki hareketlilikten dolayı her geçen gün yeni bir gündem çıktığını söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan, “2020 yılının ilk divan toplantısını yapıyoruz ve o kadar çok gündem oluyor ki ülkemizde, bir sonraki aya kadar yeni birçok gündem ortaya çıkıyor maalesef. Geçtiğimiz günlerde yaşanan depremden dolayı kardeşlerimize geçmiş olsun diyorum ve ölenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Deprem ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeği ve depremle alakalı gerçeklerin konuşulmaması ve bu hadisenin örtbas edilmesi için iktidar partisi, büyük gayret sarf ediyor. İstenilen bir durum değil ama ülke olarak deprem kuşağında olduğumuzu kabul etmeliyiz. Büyük İstanbul depreminin olacağını ve kaçınılmaz olduğunu bilim söylüyor ama önemli olan bizlerin Türkiye olarak, yetkili kurumlar olarak bu deprem karşısında ne yapılması gerektiğini maalesef konuşulmuyor. Bu işlerle ilgili herhangi bir şey söylediğinizde, anında vatan haini olarak adlandırılıyorsunuz. Sayın içişleri bakanı depremden sonra eleştirilere soruşturma yapacağız diyor ve haliyle bir partinin temsilcisi olarak benim sormam lazım, imar yasası ne için çıkarıldı ve neyin üzeri örtüldü? Kentsel dönüşüm demek, imara uygun olmayan yapıların yıkılıp, yerine imara uygun yapıların yapılması anlamına gelir ve bundan dolayı da bu yasayı çıkaranları tebrik etmeyi vazife olarak biliyoruz ama aynı yıl yine hükümet, imar barışı yasası çıkardı ki bu da imara uygun olmayan yapılar için para vererek imara uygunluğunun sağlanması demektir” dedi.
Arıkan, ilerleyen zamanlarda deprem bölgelerine giderek yıkılan yapılar üzerinde araştırmalar yapacaklarını söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Biraz zaman geçtikten sonra Elazığ ve Malatya’da yıkılan binalara gidip bakacağız. Acaba bunların kaç tanesi imar barışı adı altında imara uygun hale getirildi ve bunlardan kaç tanesi kentsel dönüşüme sokulmadı da orada kaç tane insanın ölümüne sebep oldu diye. Bu soruları sorduğunuz an, vatan haini ilan ediliyorsunuz. Kanal İstanbul meselesi aylardır tartışılıyor ve öyle bir noktaya geldik ki, bunu isteyenler vatansever ve istemeyenler vatan haini ilan edilecek noktaya getirildik. Kanal İstanbul’a ayıracak 75 milyar TL varsa eğer, bu depremle alakalı neden tedbir alınmıyor? Çıkıp depremler için önlemler alındığı söyleniyor ama baktığımızda bunlar su, gıda, kan yardımı. Depremle alakalı alınacak tedbirler bunlar değildir çünkü İstanbul için verilen rakam 1 milyon insan. Önlemleri aldıklarını söylüyorlar ama maalesef eksik konuşuyorlar. Eğer 75 milyar TL varsa, İstanbul’daki binaları yıkılamayacak vaziyete getirmeleri kanaatindeyiz.”
İslam sorunlarının çözümlerinin dışarıda değil yine İslam topraklarında bulunması gerektiğini söyleyen Arıkan, “Libya hadisesi yaşanıyor ve bu sorunun çözümü için nerede toplantı yapılıyor? Berlin’de yapılıyor. İslam coğrafyasındaki bir sorunun çözüm adresi Berlin değildir, İslam topraklarıdır. Türkiye, İslam İş Birliği’nin dönem başkanı ama İslam coğrafyası ile ilgili problemlerden tek kelime bahsedilmiyor ve tek bir toplantı yapılmıyor. Nedeni de şu, iktidara gelirken bir takım yerlere söz verdiler ve biz bu birliktelikleri canlandırmayacağız garantisi verildi maalesef” dedi.