KUŞAK ÇATIŞMASI..

Her insan ömründeki kuşakları ara sıra bir araya getirip konuşturmalı, çatıştırmalı bence.

Çatıştırmalı ki, dünü ile ve önceki günü ile hesaplaşabilsin, dününe önceki gününe hesap verebilsin ya da..

Önceki gün olaylara nasıl bakıyordu, dün nasıl bakıyordu, bu gün nasıl bakıyor.

Aman dikkat, bu hesaplaşmadan çatışma çıkmaması mümkün değil..

O nedenle, 3 kuşağı bir araya getirdiğinizde kıymetli porselenlerinizi, vazolarınızı ortadan kaldırın.

Ben ara sıra yaparım bu hesaplaşmayı.

Önceki günkü beni, dünkü beni bu günkü ben ile buluştururum..

Önceki günkü ben ile dünkü ben hemen başlarlar yakınmaya;

"Ömrümüzü tükettin. Günde 16 saat çalıştın. 2 saati de kitaba ayırdın. Bir pazarı, bir bayramı bile çok gördün bize. Haksızlığa hep karşı durdun. Ne vardı sanki sen de yaşıtların gibi, bileğinin gücü ile bir yerlere gelmenin savaşını vermek yerine, ezberindeki Kur-an’ı Kerim'den, bir protokol toplantısında üç ayet okusaydın. İnancını, şükrünü sadece kendin duyacak şekilde değil de, herkesin duyacağı tonda dillendirseydin.. Sonra da gelsin hanlar, hamamlar, villalar, paralar.. Ya da 3-5 çocuk babası olmayı seçip, sünnet düğünlerinden bir sermaye çıkarsaydın. Düğünlerinden de sarraf dükkanı açacak kadar altın. Bu gün belki sen rahat bir hayat sürerdin, biz de sana gıptayla bakardık."

Sessizce dinlerim önceki günkü ben ile dünkü beni..

Sonra dürüstlüğün, ahlakın, erdemin, kişiliğin yüceliği üzerine bir vaaz veririm onlara ki, sessizce dinlerler.

İnancını, kişisel menfaatlerini üç pula pazarlamışlardan örnekler veririm.

Bu gün onların paralarının olduğunu, ama kişiliklerinin ısbaha pazarında bile para etmediğini anlatırım.

Önceki günkü ben ile dünkü ben söz birliği etmişçesine dönüp aynı anda şunu söylerler;

"İyi ki yapmamışsın, iyi ki bizi iki pula satmamışsın.."

Tavsiye ederim, önceki günkü sizi ve dünkü sizi bir araya getirin ara sıra.

Eğer onlarla konuşacak yüzünüz varsa, eğer onları iki pula satmamışsanız.

Önceki günkü ben ile dünkü ben bazı hayat noktalarında eleştirilerini de çelişkilerini de gündeme getirmiyor değiller. Ama anlaştığımız tek konu var, o da 'Ödünsüz ilkeli ve dürüst hayat' noktasında aynı görüşlere sahip olmamız.

Dedim ya size de tavsiyemdir.

18 yaşındaki siz ile, 30 yaşındaki sizi ara sıra bir araya getirip bu günkü siz olarak hayatı tartışın onlarla.

Zira 18 yaşındaki siz ile, 30 yaşındaki sizin bu günkü size öğretecekleri çok şey vardır.

Bu sohbetten sonra bizden geçti demeyeceksiniz..

Tartışsanız da, kavga etseniz de birbirinizi anlamaya çalışmanız durumunda önceki siz ile bu günkü sizin birbirinden öğreneceği ne çok şey olduğunu hayretler içinde göreceksiniz.

Buna bir nevi hayat muhakemesi ya da Keşkeleri sayma etkinliği de diyebilirsiniz.

Göreceksiniz, keşkelerinizin ne kadar fazla olduğunu.

Ve 'İyi ki yaptım'larınızın da, hiç de küçümsenmeyecek düzeyde çok olduğunu.

Hiç değilse kalan ömrünüzde ‘Keşke’ demeye fırsat vermez, iyi ki yaptım için çalışırsınız.