Kültepe'de 4 bin yıl önce kadınlar da ticaret yapıyordu
2. Kültepe Ekonomi Zirvesinde konuşan Kültepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, 4 bin yıl önce kadınların da bizzat ticaretin içinde olduğuna dair belgeler bulunduğunu söyledi.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği ve Kültepe Ekonomi Platformu tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Kültepe Ekonomi Zirvesinin açılış konuşmasını yapan Kültepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Kültepe’nin, dünya ticaret hayatındaki önemine dair bilgiler verdi.
Kayseri’nin 20 kilometre yakınındaki Kültepe’de bütün Anadolu ve Ön Asya’da ticareti kontrol edebilecek sistemli bir ticaret yapısının bulunduğunu belirten Kulakoğlu, tabletler üzerinde bir takım yazılı ticaret anlaşmalarının, söz konusu sistemli ticaretin işareti olduğunu ifade etti. Kulakoğlu, "Günümüzde bile çoğu ticari anlaşma ya da işlemlerde görmeyeceğimiz kadar kesin kurallar bu tabletlerde karşımıza çıkmaktadır. Kim ne kadar vergi vereceği ya da ne kadar vergi sorumluluğuna sahip olduğu bu tabletlerde açık ve net biçimde ortaya konmuştur" dedi.
En uzak mesafelere ticaret yapan kadınlar vardı
Öte yandan, bugün bile erkek egemenliğinde yapıldığı kabul edilen ticaretin, o dönemde kadınlar tarafından yapıldığına dair yazılı tabletlere ulaşıldığını kaydeden Kulakoğlu, "Anadolu’daki en azından yazılı belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla, Kültepe’de uzak mesafe ticaretiyle uğraşabilen en az 5 kadın adına rastlıyoruz. Bu kadınlar doğrudan ticaretin içine karışmışlar, yaptıkları işlemleri diğer erkek tüccarlar gibi kayıt altına almışlar ve hatta haklarını arayabilmek için Anadolu’da bir kadın tüccarın, günümüzden 4 bin yıl önce yaklaşık bin kilometre mesafedeki Asur şehrine gittiğini ve mahkemede hakkını aradığını biliyoruz" diye konuştu.
"Anadolu insanı Kültepe tabletlerinden dolayı okuma-yazma öğrendi"
Kültepe’deki varlığına ulaşılan 23 bin 500 yazılı tabletin, Anadolu insanının okuma yazmayı öğrenmesini sağladığına da işaret eden Kulakoğlu, Kültepe’deki ticarete dair şu örnekleri verdi:
"Ticaretin esas unsuru maden ve tekstildi. O dönemde Anadolu’da bulunmayan kalay, uzak mesafeden, Orta Asya içlerinden getirilmekte ve Anadolu insanın tunç yapımı için altın ve gümüş karşılığında satılmaktadır. Aynı şekilde, Anadolu’dan hammadde olarak alınan yün, Asur’dan Babil’e gönderilip orada Babil modasına göre dokutulup Anadolu’ya yine altın ve gümüş karşılığında satılabilmektedir. Böyle bir sistem içindeki Kültepe tüm zenginliğini bu ticaretten almıştı. Bu zenginliğin ifadesi olarak Kültepe’de açığa çıkarılan yaklaşık 23 bin 500 tabletin izlerini görmekteyiz. Ve bu sistem içinde Anadolu’nun en önemli kazançlarından biri Anadolu insanı ilk kez okumayı, yazmayı Kültepe’de öğrenmesidir. Ticaretin getirdiği zenginliği kaydetmek için Anadolu insanı okumayı, yazmayı öğrenmek zorunda kalmıştır. Bu dönem günümüzden 4 bin yıl öncesine ait ve 4 bin yıl öncesinde tüm dünyadaki en sistemli ticaret Kültepe’de ortaya konmuş oluyor. Bu ticaret elbette sistemleri olan, yazılı bir ticarettir ve bu ticaretin kurallarını Kültepe’deki tabletlerden görüyoruz."
Kulakoğlu, devam eden kazılarda, tüm ticaret anlaşmalarının kaydedildiği ve kopyalarının saklandığı ve bugün ticaret odası olarak adlandırılan bazı alanlar keşfetmeyi umduklarını da sözlerine ekledi.