Korkmayın!

Korkmayın!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Uyuşturucu ile mücadele konusu 38 Kent TV’de masaya yatırıldı. Gün geçtikçe artan ve toplumu tehdit eden bu sorunun çözümü için sadece Emniyet’in yaptığı başarılı operasyonlar yeterli mi? Bu konuda vatandaşa ve diğer kurumlara da çok iş düşmüyor mu? Peki, ne yapmalı ya da neler yapılıyor? İşte Kayseri’de uyuşturucu ile mücadeleye dikkat çeken isimlerden çarpıcı tespitler…

 

Son yıllarda Emniyet Müdürlüğü uyuşturucu tacirlerine ağır darbeler vuruyor. Bu konuda Kayseri Emniyeti rekor kırarken, ortaya çıkan tablo aynı zamanda tehlikeyi de gözler önüne seriyor. Peki uyuşturucu ile mücadelede sadece emniyetin gayreti yeterli mi? Bu konuda vatandaşa ve diğer kurumlara da iş düşmüyor mu? Sadece Kayseri’yi değil, ülkeyi, dünyayı tehdit eden “Uyuşturucu sorunu” 38 Kent TV’de konuşuldu. Yeşilay Kayseri Şube Başkanı Ömer Faruk Çöl, Kayseri Ülkü Ocakları Başkanı Volkan Çolak ve Himaye Madde Bağımlıları ve Aileyi Koruma Derneği Başkanı Hülya Turhan, 38 Kent TV Genel Yayın Yönetmeni Osman Çiftci’nin sunduğu Sansürsüz programında uyuşturucu sorununu ve çözüm önerilerini tartıştı.

 

Programda Gazeteci ve aynı zamanda 38 Kent TV Genel Yayın Yönetmeni Osman Çiftci’nin sorularını yanıtlayan ve aynı zamanda düşüncelerini paylaşan isimlerden Yeşilay Kayseri Şube Başkanı Ömer Faruk Çöl, Yeşilay’ın uyuşturucu ile mücadele verdiğini söyledi.

Çöl, “Öğrencilerimiz, gençlik tehdit altında. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele kapsamında toplam 12 milyon öğrenciye ve 2 milyon veliye ulaştık, Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde, hedefimiz 18 milyon kişiye ulaşmak. Bu konuda gerekli eğitim çalışmalarını yapacağız. Aynı zamanda sosyal medya hesaplarından da bağımlılıkla mücadelenin doğru yöntemlerle yapabilmesi için hazırlanan videoları paylaşıyoruz” dedi.

“VATANDAŞ DURUMUNU PAYLAŞMAKTAN KAÇINIYOR”

Uyuşturucu ile mücadelede herkesin üzerine görev düştüğünü ifade eden Çöl, “Uyuşturucu maddeyi çocuğunun ya da bir yakının kullandığını bilen kişiler, ne yazık ki bu durumu yetkili bir kurumla paylaşmıyor. Hatta bu konuda hukuki sıkıntı yaşayacağını düşünüyor. Bu nedenle Yeşilay danışmanlık merkezi 444 79 75 telefon numarası üzerinden Türkiye’nin her yerinden hizmet veriyor. Sıkıntıyı yaşayan vatandaşlarımız bizimle iletişime geçerek yardım alabilirler. Bizler,  bu danışmanlık merkezimizi Kayseri’ye de kazandırmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Açıklamasında “Biz testi kırılmadan öncesiyle daha çok ilgileniyoruz” diyen Çöl,  “Kayseri’nin şöyle bir durumu var; İran üzerinden Van, oradan Kayseri, Kayseri’den de İstanbul. Yani Kayseri uyuşturucu ticaretinde geçici bir depo, geçici bir kavşak noktası olarak belirlendiği için Kayseri’deki uyuşturucu ele geçirilmek veya yakalanma oranı bu yüzden yüksek. Yoksa uyuşturucu kullanımı konusunda Kayseri nasibini çok kısıtlı tutmuş bir şehrimiz” diye konuştu.

Bağımlılıkla mücadelede tedavi merkezleri konusunda yaşanan sıkıntıya da değinen Çöl, “Türkiye’de bağımlılıkla mücadele konusunda 800-850 civarında yatak kapasitesi var. Bu çok yetersiz. Yetersiz olduğu için de rehabilitasyondan sonra Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) burada devreye giriyor, tedavinin nihayete erdirilmesi için” dedi.

“AİLELERDE MÜTHİŞ BİR KORKU VAR”

Himaye Madde Bağımlıları ve Aileyi Koruma Derneği Başkanı Hülya Turhan ise  uyuşturucu ile mücadelenin önemine değinerek, “Hiç kimse bana bulaşmaz. Benim ailem dört dörtlük demesin. Çünkü böyle bir şey yok” ifadelerini kulandı.

 Madde kullanımı ve bağımlılık konusunda ailelerin çok fazla bilgisinin olmadığını kaydeden Turhan,   90’lı yıllardan sonra kullanımın daha çok arttığını belirterek, “Bunun acısını yaşayan ailelerden biriyim”  şeklinde konuştu. Turhan, şöyle konuştu: “Bu sorun sonrasında Emniyete gidilmemesinin en büyük nedeni yasalarda büyük boşlukların olması.  Emniyete gittiğinizde çocuğunuz direkt ihbarcı da olsa suçlu duruma düşüyor ve hapis yatma ihtimalide çok yüksek. Hastaneye gittiğinizde de zaten rapor tutuluyor ve ömrü boyunca o raporlar süregelen bir devamlılık arz ediyor. Ailelerde müthiş bir korku var, çünkü uyuşturucuyu bilmiyorlar, ne ile savaştıklarını bilmiyorlar. Kime karşı savaş verdiklerini bilmiyorlar. Onun içinde saha çalışması gerçekten çok önemli. Danışma merkezlerimiz var ilçelerimizde, bunun dışında bireysel çalışmalarımız var, ancak ailelerimiz devlet kurumlarına başvurmak istemiyorlar”

“OT GİBİ ADAMSIN FELSEFESİ HALEN DEVAM EDİYOR”

“Çocukların bu konuda hiçbir suçu yok. Aileler tamamen kendi dertlerine düşmüşler” diyen Turhan,  “Dışarıdaki sosyal hayat annenin günleri, gezmeleri; babanın iş hayatındaki yoğunluğu derken çocuklar atıl kalmışlar ve ot gibi adamsın felsefesi halen devam ediyor. İlçelerimizden gelen çocuklarımızla sohbet ettiğimizde ‘neden yaptığını soruyoruz?” cevapları ‘Başkanım beni içlerine almıyorlar, mecbur kalıyorum’ oluyor” dedi.

“BU KONUDA 250 KİŞİ TOPLAYABİLİYORUZ, AMA KONSER OLUNCA SAYI ARTIYOR”

Uyuşturucu ile mücadele konusunda gerçekleştirdikleri etkinliklerle dikkat çeken Kayseri Ülkü Ocakları Başkanı Volkan Çolak da, dikkat çeken açıklamalar yaptı. Çolak,  “Uyuşturucu genelde boş ortamlarda boş insanlardan özenilen, merakla başlanan bir kötü alışkanlık. Bir kere merakla başladıktan sonra bağımlı duruma geliniyor. Kayseri’de 6- 7 bin kişiden oluşan Ülkü Ocakları teşkilatımız var.  Bu konuda gençlerimizi uyarma için uyuşturucu seminerleri veriyoruz. Ama  1000 kişiden 250’sini toplayabiliyoruz. Bunun dışında bir konser düzenleyip arkasından bu semineri verdiğimizde sayı çok daha fazla oluyor. Uyuşturucu ile mücadelede aile önemli. Çünkü her şey ailede bitiyor, ailenin desteği ve dikkati bu nedenle çok önemli. Biz ne kadar yanlarında olmaya çalışsak da bir anne bir baba olamayız. Bu nedenle herkese iş düşüyor ve bu konuda sorun yaşayan herkesin elinden tutmak, derdini dinlemek ve derde derman olmak lazım”  ifadelerini kullandı.