'KONAÇ ŞİDDETİN AVUKATLIĞINI YAPIYOR'

'KONAÇ ŞİDDETİN AVUKATLIĞINI YAPIYOR'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

 Geçen 16 Mayıs'ta, merkez Melikgazi İlçesi Belsin Semti'ndeki Seyyid Burhaneddin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet Aktaş, cuma namazı için okuldan ayrıldığı sırada 12'nci sınıf öğrencisi 17 yaşındaki F.Ş.'nin attığı yumruk sonrası düşmüş, başını asfalta çarpmıştı. Beyin kanaması geçiren Mehmet Aktaş, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda tedaviye alınmış, ancak 18 gün sonra yaşamını yitirmişti. F.Ş. ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Yaşanan bu olayın ardından Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç’ın, Sümer Anadolu Lisesi’nde katıldığı bir programda öğrenciyi savunan açıklamalar yaptığını öne süren Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Ulaş Apaydın, Konaç’a tepki gösterdi. Açıklamasında Kayseri Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz’ın da öğretmenin cenazesini yer ve zaman konusunda diğer meslektaşlarına bilgilendirici mesajlar çekmediğini ifade eden Konaç, “Bunlar yetmezmiş gibi İl Milli Eğitim Müdürü, cenaze başında öğrenci için çok üzgün olduğunu belirtmiş ve bu şiddete sebebiyet veren Milli Eğitim politikalarından Alo 147 ihbar hattını savunmuştur. Şimdi de Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, Sümer Anadolu Lisesi’nin düzenlediği bir seminerde şiddeti uygulayan öğrenciyi savunmuş yani şiddeti savunmuştur. Bu da yetmezmiş gibi Mehmet Aktaş öğretmenimizi suçlaşmıştır” diye konuştu.  Kayseri Baro Başkanı Konaç’ın yaptığı konuşmada öğrencinin aldığı raporu öğretmenin yırtarak öğrencinin suratına fırlattığını ve bunun da kameralarda görüldüğümü söylediğini belirten Apaydın, şöyle konuştu: “Sayın Fevzi Konaç, sizin adalet anlayışınız bu mu? Yaşanmammış bir olayı, olmayan bir kamera görüntüsünü varmış gibi göstermek adaletin neresindedir? Bizler şunu çok iyi biliyoruz, siz bu kamera görüntülerini seyretmediğiniz halde bu yanlış bilgileri vererek sanığın avukatlığını yapmışsınızdır. Siz Fevzi Konaç bulunduğunuz makamı hiç ilgilendirmediği halde neden böyle bir açıklama yaptığınıza hiçbir anlam veremedik. Madem toplumsal olaylarda duyarlılık göstermek istiyorsunuz o halde sokak arasında tekme tokat ve sopalarla öldürülen, bu görüntüleri kamera kayıtlarıyla sabit olan Ali İsmail Korkmaz hakkında da açıklama yapsaydınız. Bütün bunlar ekseninde siz Sayın Fevzi Konaç, bulunduğunuz makamın ve mesleğinizin gereğini yapmadınız. Hatta davayı yanıltmak için çaba harcadınız. Sayın Fevzi Konaç, biz Eğitim Sen olarak sizlerden beklentimiz adaletli ve tarafsız olmanız ve şiddetin avukatlığını yapmamanızdır”

 

BARO BİNASINA SİYAH ÇELENK

 

Apaydın’ın yaptığı basın açıklamasının ardından Eğitim Sen Üyeleri, Baro hizmet binasına siyah çelenk bıraktı ve alandan ayrıldı. Diğer yandan bu sırada Baro’dan çıkan avukatlar ise çelenge meraklı gözlerle baktı ve basın mensuplarından eylemle ilgili bilgi aldı.

 

“O GÖRÜNTÜLERİ İZLEDİM”

 

Apaydın'ın yaptığı basın açıklamasının ardından Eğitim- Sen üyeleri, Baro hizmet binasına siyah çelenk bıraktı ve alandan ayrıldı.

Bu sırada Baro'dan çıkan avukatlar ise çelenge şaşkınlıkla baktı ve basın mensuplarından bilgi aldı. Baro Başkanı Fevzi Konaç ise kendisine yönelik eylemle ilgili yaptığı açıklamada, "Toplumsal bir olayı tanımlamak için o örneği verdim. Ama aileyi üzdüysem helallik de isterim. Son dönemde ülkemizi ilgilendiren bu önemli olaylara dikkat çekmek için bazı örneklemeler yaptım. Ama kimseyi üzmek veya kırmak gibi bir niyetim yoktu. Söz konusu görüntüleri, doğru analiz etmek için izledim. Ölen öğretmenimiz, öğrenciye rapor fırlattığı görüntüleri arkadaşlarımla birlikte de izledim. Kimseye saygısızlık etmek istemiyorum. Zaten konuyla ilgili yaptığım açıklamayı da Baro internet sitesinde yayınlıyoruz. İsteyenler ne demek istediğimi oradan da takip edebilir. Ama kimseye saygısızlık yapma ya da incitme gibi bir amacım yok. Toplumu ilgilendiren ve bir daha olmasını istemediğimiz bir vakaya vurgu yaptım”

 İlgili görüntüleri yayınlayacağım" şeklinde konuştu.

 

PEKİ KONAÇ O SEMİNERDE NE DEMİŞTİ?

Baro Başkanı Fevzi Konaç 27 Haziran’da “Çocuk Suçları İle Mücadelede Okul ve Öğretmenlerin Rolü” konulu seminerde öğrencisinin attığı yumruğun ardından 18 gün komada kalan ve hayatını kaybeden Mehmet Aktaş ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: “Meslek lisesinde daha 15-20 gün önce bir hocamız bir öğrencisi ile tartıştı, öğrencinin vurduğu yumrukla hocamız yere düştü, başını çarpması neticesinde 18 gün komada kaldı ve Mehmet Aktaş hocamızı kaybettik. Değerli öğretmenlerim; benim için sizlerin değeri 'Bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' sözü kadar önemli. Bırakın sizin böyle bir şey ile karşı karşıya kalmanız, benim için her biriniz kendi evladım ve benim adıma çok değerlisiniz. Olay adliyeye intikal ettiğinde bir takım veriler ve kamera kayıtları şunu gösteriyor, asla hocamızı bu manada suçlamadığımı söylemek istiyorum, nasıl bir bakış açısında olduğumu da ifade ediyorum. Hocamızın kamera kayıtlarında çocuğun rapor aldığını, bir dersten dolayı sıkıntı çektiğini, zaten o gün de raporlu olduğu için sivil bir kıyafetle geldiğini görüyoruz. Önce kıyafetinden dolayı hesap soruyor hocamız, daha sonra getirdiği raporu hocamıza ilettiğinde raporu yırtıp kaldırıp çocuğun yüzüne fırlattığını konuya hakim olan, o delilleri inceleyen avukat arkadaşımız söyledi. Bakın ecel, kader bunlara inanan insanlarız biz. Ben Mehmet Aktaş hocamın son nefesini orada o vesile ile verdiğini düşünüyorum. Bu teskin olma gerekçem. Ama ne bir çocuğun bunu yapmasını kabul edebilirim ne de çocuğu o noktaya getiren hocamızın yaptıklarını. Acaba yüzde bir de olsa öğretmenimizde bir kusur olup olmadığını öğretmenler olarak, toplum olarak sorgulama noktasında olduğumuzu da görüyorum. Bizler bir çocukla baş edemezken, sizler 30-40 çocukla baş etmek zorunda kalıyorsunuz. Hakkınızı teslim etmek lazım ancak bu hakkı teslim etmek sorumluluklarınızı ortadan kaldırmaz. Geniş merhamet ve hoşgörü sizlere yakışırı” Haber/Foto: Nejdet KALA/Cafer ZENGİN