'Konaç isyanı'

'Konaç isyanı'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri Barosu eski başkanı Fevzi Konaç, üniversitelerin mezuniyet törenleri ile ilgili olarak, sosyal paylaşım sayfasından dekolte göndermesi yapan Konaç ;  "Mezuniyet törenlerinde sanki bir talimat var gibi bir kısım genç kızlarımız mini etek giyme yarışına girmişler, diploma alarak zekanızı yarıştırmış olmak varken bedenlerinizi yarıştırmak yanlış" demişti. Konaç’ın bu açıklamalarına Kadınlardan sert tepki geldi. KADIN Girişimciler Derneği (KİGDER)  Başkanı Sema Karaoğlu Konaç’ın açıklamalarına: Bu tip söylemler kızlarımıza-kadınlarımıza karşı tacize- saldırıya açık davettir. Din-iman, edep-iffet, saç-sakalla, etek boyuyla oluyorsa üyelerinin çoğu sakallı olan IŞID niye bu kadar kafa kesti? Kadınlarının çoğunun tesettürlü olduğu FETÖ, niye 15 Temmuz darbesini yaşattı bu topluma?” sorusunu yöneltti. Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Ayşe Uzunlu ise açık giyinenlere karşı bir saldırının söz konusu olduğunu belirterek: Kadının örtünmesi ile namus kavramını içselleştirip tek derdi bu olan insanlar kafalarındaki yaşam tarzını herkese empoze etmeye çalışıyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kadın Kolları İl Başkanı Serap Şule Kalın ise Konaç’ın açıklamalarına: Sizin işaretlemelerinizden, sizin ölçümlemelerinizden çıkalı çok oldu. Ve biz artık sizlerin mahremlerimize girmenizden çok rahatsızız! Bizim mahrem alanlarımızdan artık çıkınız !” ifadeleri ile cevap verdi

Kayseri Barosu eski Başkanı Avukat  Fevzi Konaç, sosyal medya hesabından üniversitelerin mezuniyet törenleri ile ilgili olarak, dekolte göndermesi yaptı , üniversitelerdeki mezuniyet törenlerinde, genç kızların kıyafetlerini  eleştirdi. Konaç, yazısının bir bölümünde ‘Sanki içlerine törende bir dekolte canavarı kaçıyor ve başka biri oluveriyorlar’ dediği açıklamasında şunları söyledi;   “Yazmadan edemedim...! Üniversitelerde mezuniyet sevinçleri yaşanıyor... Bizlerde tanıdığımız veya tanımadığımız gençlerimizle. Ülkemiz adına gurur duyuyoruz tabi ki... ama dikkatimi çeken bir durum var! Mezuniyet törenlerinde sanki bir talimat var gibi bir kısım genç kızlarımız (sosyal medyaya yansıtılan resimlerden hareketle özür dileyerek yazıyorum) mini etek(!)giyme yarışına girmişler... Diploma alarak zekânızı yarıştırmış olmak varken... bedenlerinizi yarıştırmak yanlış!! Binlerce gözün önünde adeta bir yarış var gibi... Tüm okul hayatında belki olabildiğince mutedil ve bir ölçü içinde eğitimlerini bitiren genç kızlarımız... sanki içlerine törende bir dekolte canavarı kaçıyor ve başka biri oluveriyorlar... mutluluğu anlıyorum ama bunun kişiyi kendini sergilemeye sevk etmesini anlayamıyorum...!!

Elbette özgürlükler anlamında herkes istediği gibi davranabilir... Ancak kadın vücudunun olur olmaz her reklamda pazarlama aracı olarak kullanıldığı günümüzde... Üniversite mezunu kızlarımızın buna hayır diyebilecek bir tavır ve ölçü içinde olmaları yakışır... Boy boy resimlerde anne tesettürlü... Baba sakallı... Kızımız ise(!) evlere şenlik... böyle olmamalı! Haddimi aşıyorum belki ama... Aşk ağlatır, dert söyletir kabilinden bir sitem benim ki... affola!!”

SEMA KARAOĞLU: SAKALLI OLAN IŞID NİYE BU KADAR KAFA KESTİ?

Fevzi Konaç’ın bu açıklamasına Kadınlardan sert tepkiler geldi Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Doktor Sema Karaoğlu açıklamayı talihsiz bulduğunu belirterek; “Konaç  insanları keşke bu şekilde yaftalamasaydı” dedi. Karaoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:  “Kayseri Barosu Başkanlığı yapmış bir kişinin, talihsiz bulduğum bu açıklamasını doğrusu üzülerek okudum. Yazmadan edemedim demiş Sayın Konaç, keşke yazmasaydı. Keşke toplumu biraz daha ayrıştırmasaydı. Keşke insanları dış görünüşüyle cinsiyetçi bir yaklaşımla kendini pazarlıyor vs diye yaftalamasaydı. Tesettürlü anne, sakallı baba örneği olaya son derece ötekileştirici, ayrıştırıcı ve şekilci bakmaktır. Bu tip söylemler ancak toplumu ayrıştırır, kızlarımıza-kadınlarımıza karşı tacize- saldırıya açık davettir. Din-iman, edep-iffet, saç-sakalla, etek boyuyla oluyorsa üyelerinin çoğu sakallı olan IŞID niye bu kadar kafa kesti? Kadınlarının çoğunun tesettürlü olduğu  FETÖ, niye 15 Temmuz darbesini yaşattı bu topluma?

“ BİR HUKUK İNSANI İÇİN

KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”

Kigder Başkanı  Doktor Sema  Karaoğlu  kimsenin haddini aşmaması gerektiğini belirterek  açıklamanın hukuk insanı için kabul edilemez olduğuna dikkat çekti şöyle konuştu: “Ne zamanki eteğin altında görünen bacakların bir cinsel uyarı aracı olarak veya bir teşhir aracı olarak değil, iskeletimizi ayakta tutan yürümemizi koşmamızı sağlayan vücut parçası olarak göreceğimiz eğitimi vermeyi başaracağız, işte o zaman gerçek insani gelişmişlikten, uygarlıktan ve özlenen sözde değil özde dinden bahsedebileceğiz. Sayın Konaç çok haklı kimse haddini aşmamalıdır. Başkalarının giyim tarzıyla ilgili eleştiride bulunmak, onları rencide etmek hiç bir hukuk insanı için kabul edilebilir bir durum değildir. Hukukçu kimliği olan insanların daha dikkatli, insan haklarına saygılı, evrensel hukuk kurallarına uygun, başka inançlara ve tercihlere saygılı açıklamalar yapması topluma karşı bir sorumluluk olup, topluma ışık tutacaktır. Bizlerin de beklentisi budur.”

 

AYŞE  UZUNLU: “AÇIK GİYİM

TARZINA SALDIRI”

Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Ayşe Uzunlu  ise bu tip söylemlerin aslında açık giyim tarzına saldırı olduğunu belirterek; “Kafalarındaki yaşam tazını herkese empoze etmeye çalışıyorlar.” Dedi. Uzunlu  konuya ilişkin olarak şunları söyledi:  “ Yöneticiler kimin özgürlüğüne,giyim tarzına karışıyoruz deseler de işte zaman zaman gerçek düşüncelerin dile ve kaleme vurulduğu beyanatlardan biri.Kadının örtünmesi ile namus kavramını içselleştirip tek derdi bu olan insanlar kafalarındaki yaşam tarzını herkese empoze etmeye çalışıyor. Artık haberlerde giyim tarzına yönelik saldırı olaylarının arttığını görüyoruz.Tepki gösterilmezse işte nasıl dediğimizi yaptırıyoruz düşüncesi yerleşecek. Ülkemiz şu an ateş çemberinde. Komşularımızla sorunlu olduğumuz gibi Ortadoğu da gerilim fazla.  İnsanlarımız ise sahip olduğu değerleri korumayı bilmediği gibi bananecilik ve tek başıma ne yapabilirim diye tepkisiz gününü geçirmeye çalışıyor. Fevzi Bey keşke yöneticilik yaparken  ilimizde de hızla artan kadın cinayetleri ve çocuk tacizlerine karşı  farkındalık oluşturup insanlara özellikle erkeklere değer eğitimi verilmesini sağlayıp bu olayların çözümüne katkı verseydi.Bir hukukçu özgürlükleri savunurken Kendinden olmayan giyim tarzını eleştirirse tarafsız ve demokrat olamaz. Açık giyim tarzına yapılan eleştiriler tahammülsüzlüğü pekiştirip saldırı düzeyine gelmiştir. Bu gibi açıklamalar bu insanlara cesaret veriyor”

 

KALIN:  BİZ ARTIK SİZLERİN MAHREMLERİMİZE GİRMENİZDEN ÇOK RAHATSIZIZ

Milliyetçi Hareket Partisi  (MHP)  Kadın Kolları İl Başkanı Serap Şule Kalın Baro başkanlığı yapmış bir avukatın kadına ayar verme mevzuuna dahil olması üzüntü vericidir, bizim mahrem alanlarımızdan çıkınız! İfadelerini kullandığı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:  “Aşk ağlatır dert söyletir” diyen Fevzi Konaç’ın aşkını başka konulara kanalize etmesini , derdini de başka konular hakkında yorum yaparak içinden atmasını dilerim. Kadına ayar verme mevzuuna Baro Başkanlığı yapmış bir avukatında dahil olması oldukça üzüntü vericidir.  Senede bir ortaya atılan kadının kıyafeti konusu bu senede bizi hiç şaşırtmayacak şekilde gerçekleşmiştir. Kadın kıyafetini illa birisi ya da birilerine güzel görünmek ya da birileri ile yarış içerisinde olmak için giymez Sayın Konaç, kadın kıyafetlerini seçerken ölçüleri kendi zevklerinden oluşur. Babasının sakallı olması, annesinin başörtülü olması çok bir şey ifade etmez. Kaldı ki muhafazakârlık olarak sunduğunuz bu örnekler de bir insanın muhafazakar ya da dini bütün olduğu anlamına gelmez. Bir gün gelir o mini etekli dediğiniz kız çocuğu da başörtüsü takar. Aynen mini etek giydiğinde dilediği için giydiği gibi, başörtüsünü de kendi hür iradesiyle takar. Yani demem o ki Sayın Konaç, kadınlar artık kılık, kıyafet, tavır, davranış konusunda siz erkeklerin bakış açısından, sizin işaretlemelerinizden, sizin ölçümlemelerinizden çıkalı çok oldu. Ve biz artık sizlerin mahremlerimize girmenizden çok rahatsızız! Bizim mahrem alanlarımızdan artık çıkınız! Biz nasıl sizin Türkçe yazım ve dilbilgisi kurallarına olan ihlallerinize karışmıyorsak siz de bizim kılığımıza kıyafetimize karışmayınız. Baro başkanlığı görevinizi bitirdiğinize göre yeni bir görev tevdi edildi de haberimiz mi yok ? Yeni göreviniz: kıyafet eleştirmenliği ya da kamu kılık- kıyafet bekçiliği midir ? Biz insanları kılık-kıyafet üzerinden tanımlamayı reddediyoruz ! Herkes işine baksın !”Haber: Güler Ruhsar AKTAŞ