- Haberler
- Asayiş
- 56 kişinin öldüğü, 3 polisin şehit olduğu DEAŞ saldırısının davası Kayseri'de başladı
56 kişinin öldüğü, 3 polisin şehit olduğu DEAŞ saldırısının davası Kayseri'de başladı
Gaziantep’te 2016 yılında DEAŞ terör örgütü tarafından bir kına gecesine düzenlenen canlı bomba saldırısında 56 kişinin ölümü, daha sonra düzenlenen operasyonda yine canlı bomba eylemi ile 3 özel harekat polisinin şehit olmasının ardından açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Kayseri’de görülmeye başlandı.
20 Ağustos 2016’da Gaziantep ili Beybahçe Mahallesi’nde Besna ve Nurettin Akdoğan çiftinin kına gecesine, DEAŞ terör örgütü tarafından canlı bomba intihar saldırısı yapıldı. DEAŞ’lı tarafından üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirmesi ile yaşanan patlamada, 40’ı çocuk 56 kişi ölürken, 44’ü çocuk 87 kişi de yaralandı. Polis yaptığı titiz inceleme ve soruşturmada DEAŞ’ın, cemevinde Alevi kökenli kişilere yönelik saldırı hazırlığında olduğu iddiasına ulaştı. Güneykent Mahallesi’nde hücre evinin adresini bulan polis, 10 Ekim’de bir kişinin elinde taşıdığı çantayla girdiği binadan eli boş çıktığını görünce harekete geçti. Eve düzenlenen baskında Ebu Yusuf kod adlı Suriyeli terörist Muhammet Şerif üzerindeki intihar yeleğini patlattı, patlamada 3 özel harekat polisi şehit oldu, 9 polis ve 1’i çocuk 4 Suriyeli yaralandı. Soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, aynı gün içerisinde hem kına gecesi saldırısını hem de 3 polisin şehit olmasıyla engellenen yeni saldırının talimatını DEAŞ terör örgütünün Gaziantep sorumlusu olduğu iddia edilen ve ’turuncu bülten’ ile aranan Mehmet Kadir Cebael’in kaldığı evin adresini buldu. Burak Mahallesi’ne giderek çevrede operasyon için hazırlık yaparken, Cebael’in silahlı şekilde kaçtığının görülmesi üzerine bölgede görevli zırhlı araçtan açılan ateşle Cebael vuruldu. Yaralanan terörist bu sırada evdeki patlayıcıları infilak ettirerek öldü. Patlamanın ardından girilen evde teröristin eşi Fadile ile 2 çocuğunu sağ olarak bulan polis, evde mühimmat ele geçirdi. Gaziantep 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede tutuklu sanıklar hakkında ’anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ’kasten öldürme’, ’kasten öldürmeye teşebbüs etmek’, ’tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ ve ’silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından dava açıkdı. Yargıtay, güvenlik gerekçesiyle davanın Kayseri’de görülmesine karar verdi.
Geniş güvenlik önlemi alındı
Geniş güvenlik önlemleri altında, Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar Mehmet Ş.E., Enes Ç. ve Suriyeli Abdurrahman A. ile müşteki K.Y. ve avukatlar duruşma salonunda hazır bulundu. Gaziantep’te tutuklu sanıklar Fadile C., Ali Ç., Mehmet Ç., Ahmet K., Hacı P, Hasan U., Mehmet K., Yunus S. ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile duruşmada hazır edildi.
SEGBİS’teki sanıklar duruşma salonunda ifade verecek
İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şubesi de davaya müdahil olma talebinde bulundu. 70 sayfalık iddianame savunma yapacak sanıklara özetle okundu. Avukatların SEGBİS’deki sanıkların duruşma salonuna getirilip yüz yüze savunma yapmaları taleplerini mahkeme kabul etti.
Teröristin gömdüğü yerde dinamitler bulunmuş
Tutuklu sanık Mehmet Ş.E. mahkemede yaptığı savunmasında 32 yıldır Gaziantep’te yaşadığını, her iki saldırıdan da bilgisi olmadığını belirterek, "25 Aralık mahallesindeki depoyu ben kiralamıştım ancak iş yaptığım kişi iflas ve intihara kalkışınca, 5 yıl önceden tanıdığım Mehmet Kadir Cebael ile karşılaştım, kendisi kartonpiyer işi yapardı, depo ihtiyacı olduğunu söyleyince ben de 3 aylığına kendisine kiraladım. Bende de yedek anahtar vardı, arada malzemelerimi koymak için giderdim. Bir gün bana ehliyetim olduğu için benimle bir yere gitmemizi söyledi, yolda lavabo ihtiyacı olduğunu belirterek araçtan indi, 20 dakika sonra gelmeyince yanına gittim, ayağı ile yeri eşeliyordu, ’bana burayı bir daha geldiğimizde bulabilir misin?’ dedi, ben de evet dedim, yakalanınca zaten emniyet güçlerine de burasını gösterdim. Daha sonra Emniyet’te öğrendim ki oraya dinamit saklamış, depoda da dinamitler çıkmış. Düğün saldırısını yapan şahıs kim bilmiyorum, tanımıyorum" diye konuştu.
Avukatlar arasında sözlü tartışma
Bu sırada mağdur avukatları ile sanık avukatları arasında sanıklara soru sorma meselesi yüzünden zaman zaman sözlü tartışmalar yaşandı.
Gülerek savunma yapan Suriyeli sanığı mahkeme başkanı uyardı
Yeminli tercüman eşliğinde savunma yapan Suriyeli Abdurrahman A. ise savunmasında "İki olaydan da haberim yok, ben Suriye’den Esed’in ordusundan savaştan kaçtım, DEAŞ’tan kaçarak Türkiye’ye sığındım, hiçbir savaş eğitimi almadım" dedi. Sanığın, tercüman eşliğinde gülerek savunma yapması nedeniyle, mahkeme başkanı ’her sorduğuma gülüp durmasın’ dedi, tercüman sanığı uyardı.
Yeniden savunmasına devam eden sanık Abdurrahman A., "Türkiye’ye iş bulmak için geldim, gün boyu iş arıyordum, Suriye ile ilgili gittiğim dernekte muhabese işine bakardım, orada 700 dolar maaş verirlerdi. Evimde bulunan 2 kilo TNT malzemelerini Suriye’den silah tamiratı için getirdim. Türkiye’ye Suriye’den illegal yollar ile girdim. Mültecilerin girdiği sınır kapısından bana izin vermedikleri için kaçak girişim yaptım. Saldırı ile hiç bir ilgim yok" diye konuştu.
Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.