KESK SALDIRIYI KINADI

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek Partisi’ne yapılan saldırıyı kınadı. Kitlesel basın açıklaması yapan KESK Dönem Sözcüsü Orhan Karakaya, saldırıyı kınayarak, “ABD’ye, NATO’ya ülkemizde bulunan savaş üstelerine karşı bir şey yapamayanlar, ses çıkarmayanlar ülkemizi sevdiklerine, vatansever olduklarına dair edebiyat yapmaktan vazgeçsinler. Vatan sevmek, bu ülkenin insanı olan, bu ülkede yaşayanların demokratik haklarını kullandıkları için yaptıkları eylemelere, eylemlere katılanlara saldırtmak, saldırırken dini, milliyetçi sloganlar atmak hiç değildir” dedi.

KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri Eğitim Sen Şubesi önünde bir araya gelerek kitlesel basın açıklaması yaparak, 4 Mayıs tarihinde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anmak için yürüyüş yapan Emek Partisi’ne yapılan saldırıyı kınadı. “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kayseri faşizme mezar olacak”, “Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz” şeklinde sloganlar atan KESK’liler adına basın açıklamasını dönem sözcüsü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı, KESK Dönem Sözcüsü Orhan Karakaya yaptı. Saldırıyı kınayan Karakaya, “Kayseri’de lanetle kınadığımız bir çirkin olay yaşandı. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişlerinin yıl dönümü nedeniyle onları anmak isteyen Emek Partisi üyelerine ve katılımcılara ırkçı bir grup tarafından saldırılmış, saldırılmak istenmiştir. Biz KESK ve KESK’e bağlı sendikalar olarak insan haklarını, evrensel değerleri savunan bir kurumuz. Şiddet içermediği müddetçe her kurumun, her bireyin kendini ifade etme, kendini ifade etme yollarından olan basın açıklaması yapma, toplantı ve gösteri yapmak haklarını olduğuna inanıyoruz. Özellikle kolluk güçlerinin yetkililerinin bilgisi dahilinde olan bu tür eylemlere vatan, millet adına, milli duygular adına ve vatandaş hassasiyeti, duyarlılığı adına ırkçı, faşist grupların ve kişilerin müdahale etmesini, saldırıda bulunmasını kınıyoruz. Bizler bu tür ırkçı, faşizan saldırıları geçmişte yaşadık ve tekrar yaşamak istemiyoruz” dedi.

Birilerinin vatanseverlik edebiyatından vazgeçmelerini vurgulayan Karakaya, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Hiç kimse ülkemizi bizlerden çok sevdiğini iddia edemez. Etse bile saldırı hakkını kendisinde göremez. Başta Deniz Gezmiş ve arkadaşları olmak üzere Mahir Çayanlar, İbrahim Kaypakkayalar ve daha binlercesi bu vatanın emperyalistlere peşkeş çekilmesine karşı mücadele ettiler bu vatan ve bu halk için öldüler. Onların yolundan gidenler, İncirlik üssüne, Malatya Kürecik’e, Maraş’a kurulan füze radar üstelerine, Emperyalist ABD’ye, AB’ye ve savaş örgütü NATO’ya karşı çıkmaya ülkemizden, bölgemizden defetmeye çalışıyorlar. ABD’ye, NATO’ya ülkemizde bulunan savaş üstelerine karşı bir şey yapamayanlar, ses çıkarmayanlar ülkemizi sevdiklerine, vatansever olduklarına dair edebiyat yapmaktan vazgeçsinler. Vatan sevmek, bu ülkenin insanı olan, bu ülkede yaşayanların demokratik haklarını kullandıkları için yaptıkları eylemelere, eylemlere katılanlara saldırtmak, saldırırken dini, milliyetçi sloganlar atmak hiç değildir. Bu birilerinin maşası olmaktır. Tetikçisi olmaktır. Biz bu oyunu, tetikçiliği geçmişte çok gördük.

Buradan hükümet yetkililerine sesleniyoruz. Bu ırkçı, faşist gruplara cesaret veren, halkı birbirine kışkırtan söylemlerimizden vazgeçin. Emniyet güçlerine de sormak istiyoruz. 20-25 kişilik bir grup 100-150 kişilik gruba saldırı cesaretini nereden almaktadır. Bu saldırıyı yapanlar hakkında ne gibi bir işlem yapılmıştır. Gözaltına alınan var mıdır? Bunların kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz.”