Kayserili gazeteci FETÖ evlerindeki tecavüzü anlattı
Yeniçağ Gazetesi Yazarı Yavuz Selim Demirağ, Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu'na çarpıcı açıklamalarda bulundu.
FETÖ evlerinde kalan öğrencilerin cinsel istismara uğradığına değinen Demirağ, "Bu örgüt sadece terör örgütü değil. O kadar çok cinsel istismar var ki. Karaman'da Ensar Vakfı meselesinin üstü hemen kapatılmaya çalışıldı. Ama bu örgütün içindeki cinsel istismar konusunun önemle yalvarıyorum size bu çetenin ağına düşmüş ortaokullu, ilkokullu çocuklarımız var. Bu çocukları kurtarmak için bu konunun üzerine ısrarla gidilmesi düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı.
1982'den beri FETÖ ile mücadele ettiğini belirten Demirağ, eylül ayında, FETÖ adına bir siyasi partiye sızmaktan gözaltına alındığını ve daha sonra serbest bırakıldığını söyledi.
Öldüğü 8 ay sonra fark edildi
1982 yılında Kuleli Askeri Lisesinde okurken yaşadıklarını anlatan Demirağ, şöyle devam etti: "Benim devrem yaklaşık 600 öğrenciydik. Bunların 150 tanesinin ancak İstanbul'da evi ya da evci çıkabileceği birinci derecede yakını vardı. Geri kalanları hafta sonları evlere götürülüyorlardı. Anne baba hasreti çeken, ev yemeği özleyen arkadaşlarımızı evlere davet ettiler, onlar da gittiler. Önce yemek, arkasından dua, sonra iş risalelere kadar gelmeye başlıyordu. Ben itiraz ettim, gitmedim, bunlarla kavga ettim.
Hatta birkaçını da bir güzel dövdüm, 'arkadaşlarımızdan elinizi çekin' dedik; o zaman genciz, elimiz fazla kaçmış fazla dövmüşüz. O zaman bu öğrenciler tespit edilince, rahmetli komutan Doğu Aktulga, son derece titiz bir çalışma yaparak talimat verdi; MİT ve emniyetten uzmanlar geldi ve araştırma yaptı. Yapılan araştırma neticesinde Kuleli Askeri Lisesinde 136 öğrenci tespit edildi. Çevrede de 240 ev tespit edildi. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Kulelide 2 ay devam eden soruşturma süresince gözaltına alınan kişilere psikologlar eşliğinde özel dersler verildi. Onları atmak yerine kazanmak için çabalandı. 134 kişiden 86'sı atıldı, geri kalanları atılmadı. 15 Temmuz gecesinde, bu atılmayanlardan 11 general vardı."
Demirağ, bu örgütün ne kadar tehlikeli olabileceğini lisede keşfettiğini belirterek, "Çünkü iki önemli kurumu, TSK ve emniyeti hedef almışlardı. Ben daha lisede bu iki kuruma sızmaya çalışan örgütün, ileride mutlak surette darbe yapmaya kalkışacağını düşünüyordum da şimdi TSK'nın ve devletin tepesinde olanların bunu öngörememesi hazin bir olay." dedi.
"Komutanlara Brüksel'e gittiklerinde bir hal oluyor
Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün o dönem Kara Harp Okulu Alay Komutanı olduğunu belirten Demirağ, "Özkök benim de komutanımdı, hatta beni Menteş kampından atılırken kurtarmıştı. O da diğer komutanlar gibi bir süre Brüksel'de görev yaptı. Komutanlara Brüksel'e gittiklerinde bir hal oluyor. Bu, Hilmi Özkök için de Necdet Özel için de ve diğer komutanlar için de geçerlidir." sözlerini sarf etti.
Gazeteci Demirağ, harp okulundan ayrıldıktan sonra gazeteciliğe başladığını, FETÖ'yü takip altına almaya başladığını söyledi.
İmamların Öcü kitabını yazdı
FETÖ'nün geçmişte herkese kumpaslar kurduğunu ve bu yönde davalar açtığını ifade eden Demirağ, kendisi hakkında da "konuşmaması ve yazmaması" için bir çok dava açtıklarını ve ceza verdiklerini belirtti.
Demirağ, "İmamların Öcü" kitabı çıktığı zaman, Genelkurmay Başkanlığı'nın, kitabı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu kaydederek, "Suç duyurusunda bulunan, şimdi cezaevinde tutuklu olan Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse. Köse, kitabımı 10-15 savcıya dağıtıyor ve 'okuyun ve hemen fezleke hazırlayın' diyor. O yüzden de çok salakça bir fezleke hazırlıyorlar. Suç duyurusunda bulundular, gittim adliyeye ifade verdim, 'kovuşturmaya gerek yok' kararı çıktı." sözlerini sarf etti.
FETÖ evlerinde tecavüz
FETÖ evlerinde kalan öğrencilerin cinsel istismara maruz kaldığını iddia eden Demirağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu örgüt sadece terör örgütü değil. Cinsel istismar olayı da var. Ergenekon davasında bir gizli tanık vardı, bu kişi hem tanık hem sanık. Silivri'de verdiği ifadelerde ilginç şeyler ortaya çıktı. O tutanakları mutlaka komisyonun okumasını arzu ediyorum. Diyor ki 'ortaokul talebesiydim, abilerin evlerine giderken orada cinsel istismara, tecavüze uğradım. Daha sonra ben büyüdüm, ben de abi oldum. 24 kişiydi bilinen'. Yüz küsür sene hapis cezası var. Zekeriya Öz diyor ki gel gizli tanık ol, ceza indirimi yapacağım. Özellikle bu konunun araştırılmasını, bunlarla mücadeledeki psikoloji olarak çok önemsiyorum. O kadar çok cinsel istismar var ki. Ensest ilişkiler gibi bunlar da saklanıyor. Bunlarla ilgili de keşke farklı bir araştırma yapılsa, farklı bir komisyon kurulsa. Benim bildiğim, tespit edebildiğim 40-50 hadise var. Bunun Türkiye genelini bir düşünün. Bu örgütün içindeki cinsel istismar konusunun, önemle yalvarıyorum size... Bu çetenin ağına düşmüş çocuklarımız var. Bu çocukları kurtarmak için bu konunun üzerine ısrarla gidilmesi düşüncesindeyim."
Yavuz Selim Demirağ, FETÖ'nün, örgütle irtibatı kesenlere çok ağır cezalar verdiğini, tehditler, şantajlar yaptığını ifade etti.
"Öğrencinin adı 'cem' diye, Alevi olabilir endişesiyle okuldan attılar"
Hava Kuvvetleri Komutanlığında son 3 yılda 3 bin personelin "ahlaksız" diye atıldığını belirten Demirağ, "Balkonda şort giydiği, bira içtiği için, ahlaksız diye attılar. Harp okulundan 3. 4. sınıfta kolay kolay kimse atılmaz ama son 5 yılda 3. sınıftan atılan oldu. Öğrencinin adı 'cem' diye, Alevi olabilir endişesiyle okuldan attılar. Allah adına aldatan bu alçakların yüzünden Sünni olan meşrebimi değiştirdim, Alevi oldum. Değişmez diyorlar ama kendi adıma değiştirdim." değerlendirmesini yaptı.
FETÖ'nün hala tehlikeli olduğunu belirten Demirağ, "Bu belirlenen, buzdağının görünen tarafı. Askeriyede hala varlar, gizlenmiş çok kişi var. Umarım 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, tarihin kendisine yüklediği bu tarihi misyonda, inşallah gözleri kapalı çıkmaz." dedi.