Kayserili Finans Profesörü uyardı, 'Tünelin sonu resesyon mu?'

Türkiye ekonomisi, 2023 genel seçimlerinin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı'na Mehmet Şimşek'in getirilmesiyle önemli bir dönüşüm geçirdi. Repo faiz oranlarındaki artış, yüzde 8.5'ten yüzde 50'ye kadar yükseldi ve bu durum, özellikle orta ölçekli işletmeler için büyük zorluklar yarattı. Sıcak paraya erişim giderek zorlaşırken, işletmeler hem iç piyasada hem de dış piyasalarda büyük sıkıntılar yaşamaya başladı.

Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, ekonominin mevcut durumu hakkında endişe verici uyarılarda bulundu. Boztosun, yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları ve kontrol altındaki döviz kuru kombinasyonunun ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Bu durumun, Türkiye'yi bir resesyon tehlikesiyle karşı karşıya bırakabileceğine dikkat çekti.

Boztosun açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye ekonomisinde işler çok da iyi gitmiyor. Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve kontrollü kurun aynı anda yaşanması 'Resesyon mu gelecek?' diye düşündürüyor.

Ekonomide resesyon, genel ekonomik faaliyetlerin bir süre boyunca azaldığı, durgunluk yaşandığı bir dönemi ifade eder. Resesyon sırasında üretim, tüketim, yatırımlar ve istihdam gibi ekonomik göstergelerde düşüşler yaşanır. Bu durum, işsizlik oranının artmasına, şirket iflaslarının çoğalmasına ve tüketici güveninin azalmasına yol açacaktır.

Türkiye'deki mevcut duruma bakacak olursak; yüksek faiz ortamından dolayı piyasa likiditesi neredeyse yok oldu. Nakit akış hızının düşmesi ticareti sekteye uğratıyor. Bireysel kredi batık oranlarında gözle görülür artışlar mevcut. Karşılıksız çek sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %54, karşılıksız çek tutarı %221 artmış durumda.

Piyasa dinamikleri kötüleşmeye devam ediyor. Özellikle yüksek borçlanma maliyetleri şirket finansal akışlarını uzun dönemde sıkıntıya sokacak ve batan çok şirket olacak. Batmadan kurtulanlarınsa kendini toparlaması uzun süreler alacak. Faiz indirimleri için henüz çok erken, 2024’ün sonu belki olur. Ancak mevcut durum sürdürülebilir değil. Uzun sürmesi halinde ayakta duracak işletme sayısı oldukça sınırlı. Bir an önce sıcak para politikasını bırakıp üretim istihdam modeline geçmek gerekir." dedi.