Kayseri'nin merkezinde... Nefes almak isteyenleri bekliyorlar
Kayseri'nin simgelerinden Hunat Hatun Medresesi günümüzde sanatın merkezi haline gelmiş, zengin bir sanat yelpazesi sunmaktadır. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız Kayseri haber bültenimizde…
Kayseri'nin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan Hunat Hatun Medresesi, zengin geçmişi ve mimari özellikleriyle dikkat çekiyor. Selçuklu Hükümdarı I. Alaeddin Keykubat'ın eşi Mahperi Hunat Hatun tarafından 1237 yılında yaptırılan bu önemli yapı, zaman içinde çeşitli amaçlarla kullanılmış ve günümüze kadar ulaşmıştır.
Medrese, yıllar boyunca kütüphane olarak hizmet vermiş ve günümzde ise sanatın merkezi haline gelmiştir. Sanatçılara ev sahipliği yapan şehrin merkezinde bulunan Hunat Hatun Medresesi, Kayseri Valiliği tarafından düzenlenen "Şehrin Sesleri" programına konuk oldu. Ziyaretçilere ebru sanatından çini, kaligrafiden tezhip sanatına kadar geniş bir sanat yelpazesini sunuyor.
Medresede 13 yıldır ebru sanatının tanıtımını yapan Ahmet Kurt, "Bir insan buraya girdiğinde ortalama 2500 yıllık tarih hakkında bilgi alıp dışarı çıkabilir. Kayseri'nin çok güzel bir yüzü burası bilene ama. Hunat kültür merkezine nefes almaya gelinir insanlar burada nefes alır. Tarih ile iç içe olurlar ve burada çok güzel vakit geçirebilirler. Tarih onları kucaklar onlarda kendisini tarihin kucağına bırakırsa çok güzel gelecek elde ederler. Tarih bu işe yarar zaten mümkünse Hunat Kültür Merkezi'ne nefes almaya bekleriz" dedi.
Hunat Hatun Medresesi, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak, Kayseri'nin turistik ve kültürel cazibe merkezlerinden biri olarak konumunu koruyor.
Hunat Hatun Medresesi
I. Alâeddin Keykubat'ın eşi ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hatun (Huand) tarafından 1238 yılında yaptırılmıştır. Cami, medrese, kümbet ve hamamdan oluşan Hunat Hatun Külliyesi, Selçuklu mimarisi şaheserlerindendir. Selçuklu mimari geleneğine bağlı kalınarak minaresiz ve ortası açık şekilde inşa edilmiştir. Sonradan II. Abdulhamit döneminde yapılan orta kubbesi ile iki kubbeli olan caminin yine sonradan açılan kuzey kapısı ile birlikte toplam üç kapısı bulunmaktadır. Kare planlı üstü açık bir avlunun etrafına sıralanmış talebe odaları ve doğuda ana eyvandan oluşan medresede, 1751 yılında Hacı Halil Efendi tarafından bir kütüphane kurulmuş, medrese eğitimi 1917 senesinde son bulunca, buradaki 433 adet kitap Raşid Efendi Kütüphanesi’ne taşınmıştır. Kümbetin içindeki en büyük sanduka Hunat Hatun’a, diğeri ise Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev’in kızı Selçuki Hatun’a aittir. Üçüncünün de hanedandan bir hanıma ait olduğu düşünülmektedir.