Kayseri fıkraları

Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karşısında oturan zatla tanışır. Dereden tepeden konuşurlarken: - 'Gel seninle birbirimize bilmece soralım' der... fıkranın devamı Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırlanan Kayseri haber bültenimizde...

Kayseri fıkraları
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Harp yılları... Kayseri’de gayrimüslimler zengin, Müslümanlar fakir...
Gayrimüslim komşusu Kayseriliye büyük bir para gönderip bozmasını istiyormuş. Kayserili de bunu onur meselesi yaptığı için hemen oğlunu bir başka gayrimüslime gönderip parayı ondan bozdurup diğerine geri gönderiyormuş. Böylece kendi sıkıntısını belli etmiyormuş. Bir gün iki gayrimüslim aralarında konuşurken biri diğerine:
- Vallahi şu memleketin en zengin adamı Kayserili Mehmet Ağa, ona ne zaman para göndersem hemen bozar. Diğeri de onun fikrini destekliyormuş:
- Vallahi doğru, adamda para çok, ben de onun gönderdiği paraları bozmaktan usandım.

***

Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karşısında oturan zatla tanışır.
Dereden tepeden konuşurlarken:
- "Gel seninle birbirimize bilmece soralım" der. "Önce ben sorayım; bilirsen ben sana bin lira veririm.
Bilemezsen 10 bin liranı alırım. Sonra sen bana sorarsın; bilirsem 10 bin liranı alırım, bilemezsem bin lira veririm."
- "Tamam" der adam;
"Sor bakalım"
- Söyle öyleyse: Üç ayaklı hayvan nerde yaşar? Öteki yolcu düşünür, bilemez:
- Al 10 bin lirayı. Şimdi ben de sana aynı soruyu soruyorum: Üç ayaklı hayvan nerde yaşar? Kayserili, hiç düşünmeden, aldığı 10 bin liranın bin lirasını geri verir:
- Al şu bin lirayı. Ben de bilmiyorum.