Kayseri'deki tarihi Şahruh tehlike altında!
Kayseri'de tarihi Şahruk Köprüsü tehlike altında. CHP Kayseri İl Başkan Yardımcısı Niyazi Ünalmış, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne, Kayseri Valiliği'ne ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'ye çağrıda bulundu. Detaylar Kayseri haber bülteninde. B
Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesi, Karaözü Mahallesi girişinde bulunan Şahruh Köprüsü tehlike altında. Kızılırmak Havzasına kurulan kum ocakları nedeniyle köprünün tehdit altında olduğunu ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl Başkan Yardımcısı Niyazi Ünalmış, dün alanda keşif yapıldığını söyledi.
Yazık, çok yazık
Ünalmış, "Sarıoğlan sınırları içerisinde bulunan Kızılırmak havzasında faaliyet gösteren, faaliyet göstermek için hazırlıklar yapan ve Kayseri Valiliği’nce 'ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Gerekli Değildir' raporu verilerek yeniden işletme ruhsatı verilmeye hazırlanan kum ocaklarının çevreye verdiği zarar olup olmadığının tespiti için, bugün Burunören’den Şahruh Köprüsü’ne kadar olan bölgede inceleme ve keşif yapıldı" dedi.
CHP'li Ünalmış, açıklamasında Bakanlığı, Valiliği ve Belediyeyei göreve davet ederek, şunları söyledi: Sadece çevre değil, 1480 yılında yani 543 yıl önce Dulkadiroğlu Beyliği zamanında yapılmış olan, UNESCO korumasında olan tarihi Şahruh Köprüsü de bu kum ocakları nedeniyle tehlikede. Varsa zararın niteliği, etkileri mahkemenin yaptığı keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak. Geçtiğimiz günlerde Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu bir çevre konferansı dikkatimi çekti.
Hatta Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki de katılmış. Kayseri Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda, topluma, doğaya hiçbir faydası olmayan, hiçbir duyarlılığa hizmet etmeyen, sadece belli yandaş ve avanelerin cebine hizmet eden “çevre, iklim ve medya” gibi salon konferansı yerine; Sarıoğlan ilçesinde Kızılırmak havzası içerisinde yer alan kum ocaklarının doğaya, toprağa, insanlara, tarıma, canlılara ve UNESCO tarafından koruma altına alınmış tarihi Şahruh Köprüsü’ne verdiği zararlar üzerine bir çalışma yapılsa kötü mü olurdu. Hem Kayseri’ye hizmet olurdu, hem de belediyenin bütçesine zarar gelmemiş olurdu. Yazık çok yazık. Burdan Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne, Kayseri Valiliği’ne ve başında Kayserili bakan olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çağrıda bulunalım. Gelin, çevre ve doğa ile ilgili hiçbir bilimsel çalışması olmayan yandaş gazetecilerle değil, Kayseri’de çalışmalar yürüten konularında uzman bilim insanlarıyla, Kızılırmak havzasında bulunan kum ocaklarının çevreye etkileri ile ilgili incelemeler, çalışmalar yaptırın. Bu çalışmalara biz de elimizden geldiğince destek verelim. Yöre halkının şikayet ve isteklerini, fotoğraftaki Karaözü Köyü’nden Anadolu Kadını Servet Teyze’nin tarihine, köyüne, toprağına sahip çıkan duruşunu göz ardı etmemiş, haklı mücadelesine omuz vermiş olursunuz.
Şahruh Köprüsü hakkında...
Kayseri-Sivas arasındaki Ortaçağ yol güzergâhında ve Kızılırmak üzerinde yer alan köprü, doğu-batı yönünde uzanan kârgir bir tarihî su yapısıdır; uzunluğu 160 metre olup, tabliye genişliği 4.70 metredir. Hâlihazırda, sekiz gözden ibarettir; batı yönünden itibaren ilk yedi göz sivri kemerli olup, doğu yönündeki son göz yuvarlak kemerlidir. Su aşan en büyük kemer gözünün açıklığı 12 metredir. Köprünün menba cephesindeki yedi kemer ayağında üçgen prizmal gövdeli ve piramidal külâhlı birer selyaran bulunmaktadır; kemer ayaklarının mansap yönündeki selyaranlarının topukları ise üçgen ya da çokgen gövdeli ve piramidal külâhlıdırlar. Köprünün inşaatında düzgün kesme ve kaba yonu taşlar kullanılmıştır; tempan duvarlarındaki kimi yuvalarda ahşap hatılların da kullanılmış olduğu dikkati çeker.
Köprünün menba cephesinde ve batı yönündeki son kemer gözü üzerinde, çerçeveli bir taşa kabartma olarak işlenmiş arslan ve üzüm tasvirleri ile Hicrî 1327-1329 tarihlerinin, 20. yüzyılın başında gerçek- leştirildiği anlaşılan bir onarımla ilişkili olduğuna şüphe yoktur; belli ki, köprüde vukû bulan bir tahribat dolayısıyla 1911/12 yılında başlayan onarım, 1913/14 yılında tamamlanmıştır. Sözkonusu onarımın, köprü- nün batı yönündeki son kemer gözü ile sınırlı mevzi bir müdahale olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Diğer taraftan, kitâbeli taşın üzerinde ve köprü korkuluğunun oturduğu profilli taş korkulukta yer alan ejder başı şeklindeki çörtenin de aynı onarım sırasında bulunduğu yere eklendiği iddia edilebilir. Köprünün inşa kitâbesi yoktur; vaktiyle Şarkışla’dan Sivas Gök Medrese Müzesi’ne nakledildiği söylenen ve biri Selçuklu Sultanı I. Alâeddîn Keykubad’ın Emîrlerinden Ertokuş tarafından muh- temelen 13. yüzyılın ilk yarısı içinde, diğeri de Zülkâdiroğullarından Şahruh Bey’in oğlu Muhammed Han tarafından 1538/39 yılında inşa ettirilmiş iki ayrı köprü kitabesinin, Sarıoğlan’daki Şahruh Köprüsü ile ilişkisi kesinlikle kurulamamaktadır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde kayıtlı ve Zülkadir soyundan Sü- leymânoğlu Alâüddevle oğlu Şahruh Bey tarafından H.897/M.1491/92 tarihinde tanzim ettirilmiş bir vakfiyede, vâkıfın “Karaözü köyünün tamamı”nı, “bütün hudut ve hukuk ile yaptırdığı köprünün mesâlihine” vak- fettiğinden bahsediliyor olması, yapının 15. yüzyılın sonlarına doğru mevcut olduğunu açıklamaktaysa da, bu husus, hâlihazırda Şahruh adıyla bilinen köprünün Selçuklu çağında inşa edilmediği anlamına yine de gelmez. Hakkında hiçbir yazılı bilgi bulunmamakla birlikte, özellikle kemer ayaklarının oturduğu ampatmanların taş işçiliğindeki farklılıklara bakılarak, bu kesimdeki ilk köprünün Selçuklu çağında ve muhtemelen 13. yüzyılın ilk yarısı içinde inşa edildiği ve belli ki zamanla tahrip olduğu için 15. yüzyılın sonlarına doğru su içinde kalan eski ampatmanlardan azami surette yararlanılarak şimdiki köprünün inşa edildiği söylenebilir.