Kayseri'de FETÖ davası
FETÖ/PYD soruşturması kapsamında aralarında Boydak kardeşlerin de olduğu 30'u tutuklu, 27'si tutuksuz, 10'u firari toplam 67 sanığın yargılanmasına dün Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Toplam 771 sayfalık iddianamesi bulunan dava Kayseri Adliyesi Konferans Salonu'nda, dün salon içi ve dışında geniş güvenlik önlemleri arasında başladı. Salon içi ve dışında sivil ve resmi 250'ye yakın polis ve jandarma önlem aldı. Yer sorunu nedeniyle, her bir şüphelinin sadece birinci dereceden bir yakını mahkeme salonuna alınırken, gazetecilerin salona cep telefonu ve diz üstü bilgisayarlarının alınmasına izin verilmedi. Salona girenler tek tek arandı. Duruşmaya tutuklu sanıklardan 23'ü Ankara ve Nevşehir Kapalı Cezaevi'nden getirildi. Şüphelilerin ilk duruşmaya takım elbiseli ve tıraşlı olarak katıldıkları gözlemlendi.
Sanıklardan GESİAD Eski Başkanı ve Müteahhit Hamdi Kınaş'ın avukatının CHP eski Konya milletvekili Atilla Kart olması dikkat çekti.
İlk duruşmaya tutuklu sanıklardan Boydak Holding eski Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, Boydak Holding eski Yönetim Kurulu üyeleri Şükrü Boydak, Bekir Boydak, İlyas Boydak, GESİAD eski başkanı Hamdi Kınaş, Necmi Somtaş, Nurullah Sarıöz, Halit Gazezoğlu, Arap Ali Aksoy, Mehmet Karakaya ve Haşim Emirdağ Ankara Sincan ve Keskin Kapalı Czaevinden; Boydak Holding eski Yönetim Kurulu üyesi Murat Bozdağ, Kayseri Ticaret Odası eski Meclis Başkanı Mehmet Filiz, Mehmet Fındık, Kayseri Mobilyacılar Derneği (KAYMOS) eski başkanı Mahmut Alak, çelik kapı fabrikası sahibi İsmail Tuna, Mustafa Ahi, Kimse Yok mu Derneği eski başkanı Hacı Osman Büyükata, Adem Çelik, Mehmet Albayrak, Nurullah İlgün, Abdullah Haskahraman ise Nevşehir Kapalı Cezaevinden getirildi.
Kısa adı SEGBİS olan Ses, Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden ise duruşmaya tutuklu sanıklardan Yahya Karadeniz (Eskişehir), Salih Akay (Çorum), Metin Çiftçi (Malatya), Metin Gök (Kocaeli), Engin Yanık, Ömer Pekşen ve Ömer Yazıcı (Trabzon) katıldı.
SANIKLAR NEYLE SUÇLANIYOR?
Sanıklar Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve başkaca suç işleme, Cumhurbaşkanına hakaret, devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak, hakaret, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak, resmi belgede sahtecilik, hizmet sebebiyle emniyete suistimal, ÖSYM Kanununa muhalefet, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçlarından yargılanıyor. Davada ayrıca 12 müşteki arasında Türkiye Katılım Bankası Anonim Şirketi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği de bulunuyor.
İDDİANAME 2 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
İddianame, iki bölümden oluştu. İlk bölümde, FETÖ silahlı terör örgütünün yapısı, işleyişi, ülke içerisindeki faaliyetlerinin neler olduğu belirtilirken, ikinci bölümde örgütün Kayseri il yöneticileri ve örgüt üyeleri ve eylemleri kanıtları ile sıralandı. Diğer yandan davaya, dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da müşteki sıfatıyla müdahil olduğu ifade edildi.
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
FETÖ/PYD soruşturması kapsamında hakim karşısına çıkan 67 sanık arasında yer alan İş adamı Hacı Boydak, mahkemede savunmasını yaparken gözyaşlarına hakim olamadı. Boydak, savunması sırasında İpek Mobilya sahibi Saffet Aslan ve Boydak Holding eski yöneticilerinden Ekrem Baktır'a şok suçlamalarda bulundu. Boydak Holding eski Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, suçunun olmadığını söyledi. Boydak, “Tarafıma isnat edilen suçlamalar doğru değildir ve hiç birini kabul etmiyorum. Hakkımdaki iddiaların bazılarının delili ve ispatı da yoktur. Boydak ve Eğitim Kültür Vakfı’nın yaptığı yardımlarla ilgili de bir takım suçlamalar tarafıma yapılmıştır. Ancak tutuklanana kadar başkanlığını yürüttüğüm vakıf aracılığıyla yüzlerce çalışanımızın tüp bebek tedavilerini yaptırarak çocuk sahibi olmalarını sağladık. Vakfımız 400 üniversite öğrencisi ile işçilerimizin ortaokul ve lisede okuyan çocuklarına burs, kırtasiye yardımı yapmıştır. Bu gün yaptığımız bu yardımlardan dolayı buradayız. Çalışmaları takdir toplayan vakfın faaliyetleri şu an da suç unsuru olarak karşımıza çıktı' dedi.
Aleyhinde tanıklık yapanlara da tepki gösteren Boydak, İş adamı Saffet Aslan'a tepki gösterdi. Boydak, 'İddianame de aleyhime şahitlik yapanlar bugüne kadar neden sustu. Tanıklardan Saffet Aslan, neden iftira etmektedir. Şimdi ise neden böyle konuşuyor. Tarafıma çamur at izi kalsın şeklinde bir iftira kampanyası başlatılmıştır. Bu insanlara karşı suç duyurusunda bulunacağım. İyilikten maraz doğarmış, bunu iyi anladım. Aleyhime tanıklık yapanlardan Ekrem Baktır, 14 bin çalışanımızdan birisidir. Kardeşlerimle aramızdaki ilişkiyi asla bilemez. Ekrem Baktır, ailemle ilgili özelimize girmiş, kendisi istifa etmiş, tazminat alamamıştır. Bu nedenle böyle davrandığını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Hakkındaki suçlamalar arasında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’i ABD’de ziyaret etmek ve birlikte fotoğraf çektirmek olduğunu da belirten Boydak, “Fethulllah Gülen ile çekilen fotoğrafı defalarca söyledim. Ben sıkça ABD’ye gitmem. Ancak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği kardeş şehir Caroline ziyaretine o zamanki Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin isteği ile onun ‘Gel’ demesi üzerine 9 işadamı ile birlikte katıldım. ABD gezisinde Pensilvanya'ya da gidildi. Herkes de o kişi ile fotoğraf çektirdi. Hatta, ben işlerim nedeniyle gezinin üçüncü günü Türkiye’ye döndüm.”
“ESKİ BAKAN’DA GÜLEN’İ ÖVDÜ”
Tutuklu Hacı Boydak, Mardin’in Bilge köyünde yaşanan kan davası sonucu ölümler üzerine Kayserili iş adamları ile beraber kent gittiğini, ölenlerin çocuklarına yardımcı olabilmek için gittiğini geziye dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in de katıldığını, Artuklu Üniversitesinde konuşma yaptığını, ama bu konuşmasının suç oluşturmadığını ileri sürdü. Boydak, “İçişleri Bakanı Muammer Güler’de burada konuşma yaptı ve Fethullah Gülen’i övdü.” dedi.
“OĞLUMDAN ÖZÜR DİLEYECEK KELİME BULAMIYORUM”
Evinde ve iş yerlerinde yapılan aramalara da değine Boydak, tabletinde Fethullah Gülen’e ait kitapların bulunduğunun iddia edildiğini ifade ederek, “Ben tabletten okumayı sevmiyorum. Bu kitapların tablete nasıl girdiğini bilmiyorum. Bunun yanında FETÖ ile iltisaklı dernek ve vakıflara yapılan bağış ve yardımlar toplam yardımlarımızı yüzde 5’ini geçmez. Bağış yaptığımız dönemde bu dernek ve vakıflar yasaklı değildi. Ben kimsenin parası ile bağış yapmadım. Kendi param alın terim olan paramla yaptım. Oğlum İlyas Boydak’ın hesabından bir derneğe yapılan bağış nedeniyle kendisi de üç aydır tutukludur. Ancak oğlumun hesabından bağışı yapan kişi benim. Bu şirket çalışanlarına sorulduğu zamanda ortaya çıkar. Oğlumun bu konuda hiçbir suçu yoktur. Oğlum suçsuz halde boşu boşuna 3 aydır hapiste yatmaktadır. Benim yaptığımı bu işlem nedeniyle hapis yatan oğlumdan özür dileyecek kelime bulamıyorum” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
'FETÖ YÖNETİCİSİ DEĞİLİM BERAATİME KARAR VERİLSİN'
“FETÖ’nün ne yöneticisi ne de üyesiyim” diyen Boydak, “Ben hangi fiilimden dolayı terör örgütü yöneticisiyim. Ben yaptığım yatırımlarla Kayseri’nin ve ülkemin kalkınması için çalıştım. Erciyes Üniversitesi’nde yaptığım yatırımların temel atma törenlerinde gümüş, açılışlarında ise altın madalyalar verildi. Aynı şekilde Abdullah Gül Üniversitesinde de yatırımlar yaptık. Şimdi Abdullah Gül Üniversitesinde de terör bağlantı çıkarsa ben yine yaptıklarımdan dolayı yargılanacak mıyım? İnternet’e hayırsever yazsanız benim ailem çıkar. Yaptığımız bu yardımlardan dolayı yargılanıyoruz. İyilik yap deniz at dedikleri buymuş. Yaptığım her şeyi devlet büyüklerimin emri ve isteği ile yaptım. Ülkemizi bölemeye çalışan kanlı terör örgütüne üye olmakla suçlanmak beni çok üzmüştür. Beraatime karar verilmesini istiyorum” diye konuştu. Boydak savunmasını yazılı olarak da mahkeme heyetine sundu.