Kayseri'de 45 bin TL ödüllü yarışma

Develi Ahmed İslamoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi, Âşık Seyrânî'nin anısını yaşatmak ve genç nesilleri şiirle buluşturmak amacıyla şiir yazma yarışması düzenliyor. Detaylar haber bülteninde...

Kayseri'de 45 bin TL ödüllü yarışma
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Türk Halk Edebiyatı’nın en kıymetli şairlerinden, Anadolu’nun önemli değerlerinden biri olan Âşık Seyrânî’yi anmak ve mirasını yaşatmak amacıyla kültürel etkinlikler devam ediyor. Bu kapsamda Develi Ahmed İslamoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi, Âşık Seyrânî’nin anısını yaşatmak ve genç nesilleri şiirle buluşturmak amacıyla Türkiye genelindeki tüm resmi ortaöğretim kurumlarına yönelik bir şiir yazma yarışması düzenliyor.

Aşık Seyrânî İçin Yapılan Çalışmalar

Merhum Âşık Seyrânî sadece Develi için değil, tüm Anadolu için önemli bir kültürel değer taşıyor. Seyrani'nin irfanının ve düşünce dünyasının tanınması açısından son yıllarda da nitelikli çalışmalar yapılmaya devam ediyor.  Develi İmam Hatip Lisesi'nin önceki dönem öğretmenlerinden merhum Hasan Ali Kasır'ın Seyrani adlı kitabı bu alanda yapılan ilk kapsamlı kitap çalışması olarak yer alıyor. 

Âşık Seyrânî, sadece Develi’nin değil, tüm Anadolu’nun kültürel mirasına ışık tutan önemli bir halk ozanıdır. Onun düşünce dünyasını ve irfanını tanıtmak amacıyla son yıllarda çeşitli nitelikli çalışmalar yapılmaya devam ediliyor. Bu alandaki ilk kapsamlı çalışma, Develi İmam Hatip Lisesi'nin önceki dönem öğretmenlerinden merhum Hasan Ali Kasır tarafından kaleme alınan Seyrânî adlı kitaptır.

Başvuru Tarihleri ve Ödüller

Yarışmaya katılmak isteyen adayların başvurularını 17 Şubat 2025 – 18 Nisan 2025 tarihleri arasında tamamlamaları gerekiyor. Dereceye giren katılımcılara ise ödüller şu şekilde verilecek:

Birinci: 20.000 TL
İkinci: 15.000 TL
Üçüncü: 10.000 TL

Kayseri'de 45 bin lira ödüllü yarışma

Aşık Seyrani Kimdir?

Develi'li (Everek) Seyrani'nin doğum tarihi kesin değildir. 1800 veya 1807 yılında doğduğuna dair kayıtlar vardır. Bugün Kayseri ilinin ilçesi olan, o yıllarda Everek adıyla bilinen Develi'de doğmuştur. Asıl adı Mehmet'tir.

Babası fakir bir mahalle camii imamı olan Hoca Cafer Efendi'dir. Çocukluğu ekonomik güçlüklerle geçmesine rağmen babasının sayesinde medrese eğitimi almaktan geri kalmamıştır.

Seyrani'nin hayatı ile ilgili kesin bilgiler mevcut olmadığından halk kendisi için bazı menkıbeler yayarak bu eksikliği gidermeye çalışmıştır. Seyrani'nin ününü duyan çevre vilayet ve kaza aşıkları sık sık Develi'ye gelerek onunla atışırlar. Seyrani ustalığını konuşturarak onları pes ettirir. Ama artık ona Develi dar gelmeye başlamıştır, İstanbul'a gitmeyi arzular.

Seyrani, büyük bir ihtimalle Sultan Abdülmecit'in tahta geçtiği yıl olan 1839 yılında İstanbul'a gelir. O yıllarda İstanbul'da semai kahvelerine, söz meclislerine ilgi gösterilir, aşıklar birer bilge kişi olarak görülür, dinlenirdi. Bu meclislerin tiryakileri, aşıkları yalnız bırakmaz, onları meclisten meclise, kahveden kahveye taşırlardı. Saray'da devlet erkanının konaklarında, zenginlerin köşklerinde bir araya gelen aşıklar, birbiriyle tanışır, söyleşir, atışırlardı. Bazı paşa ve beyler, şairleri himaye eder onlara rahat bir hayat sağlarlardı. Böylesi bir zamanda İstanbul'a giden Seyrani, zamanın saz ve kalem şairleriyle tanışır, bilişir. Seyrani, İstanbul'a gelmişken yarım kalan medrese öğrenimini tamamlar. 

Kayseri'de 45 bin lira ödüllü yarışma

Ancak Seyrani karakteri gereği, etrafında gördüğü yanlışlıklara, bu yanlışlıkları yapan Padişah da olsa görmezlikten gelemeyen ve şiirlerinde bu durumları ağır bir şekilde hicveden bir şairdir. Bu yüzden hakkında soruşturma açılmış ve yakalanmamak için de Develili bir dostunun yardımıyla Develi'ye kaçmak zorunda kalmıştır. Bir süre burada kalan Seyrani daha sonra Halep'e gider. Burada da tutunamayan Seyrani tekrar Develi'ye gelir. Yakalandığı sinir hastalığından dolayı ona "Deli Seyrani" denmiş, son yıllarını Develi'de yoksulluk içinde geçirmiştir.

Yoksulluğunu, çektiği acıları, dik kafalı bir ozan oluşuna bağlamak pek yanlış olmaz. Seyrani devrindeki gelişmeleri yakından takip etmiş, yanlışlıkları eleştirmiş, şiirlerinde kendisinden önceki ozanların alışılmış konu sınırlarının dışına çıkmıştır. Olaylara genellikle eleştirel gözle bakmış ve halkın sesi olmaya özen göstermiştir. Şiirleri hem ele aldığı konu bakımından hem de kafiye yapısı bakımından çeşitli ve zengindir. Şiirlerini daha çok hece ölçüsüyle yazmıştır. Asıl ününü hece ölçüsüyle yazdığı koşma, semai, destan, nefes ve şathiyeleriyle kazanmıştır. Şiirlerinde daha önce kimsede rastlanmayan kafiye yapılarına yer vermiştir. Şiirlerinde bazen bir tarikat ehli, bazen siyasi bir eleştirmen, bazen de koyu bir aşık olur. Bu da Seyrani'nin içten, dindar, duygulu ve duyarlı bir kişi olduğunu gösterir.