KAYSERİ BAROSU BAŞKANI KONAÇ: 'İÇ SAVAŞ VE BÖLÜNMENİN EŞİĞİNDEYİZ'
Baro Başkanı Avukat Fevzi Konaç, Türkiye’de yaşanan son gelişmeler, terör saldırıları ve yaşananlarla ilgili yeni bir uyarıda bulundu.
Baro Başkanı Fevzi Konaç, bir gün önce ülke genelinde yaşanan olaylarla ilgili yaptığı 'savaşa sürükleniyoruz, zaman tek yürek olma zamanı' uyarısına bir yenisini daha ekledi. Yaşananları değerlendiren ve tehlikenin hızına dikkat çeken Avukat Konaç, şu ifadeleri kullandı: “Eskiden toplumsal değişim ve tehlikelerin yıllarca öncesinden ayak sesleri duyulur. Yavaş yavaş gelişir. Sinsice büyür ve olgunlaşırdı. Her şey gibi bu da değişti. Daha bir kaç yıl önce aklımızın ucundan bile geçmeyen büyük bir tehlike kapımızda. Hem de davul zurna çalarak ve jet hızıyla geliyor. İç savaş ve bölünmenin eşiğindeyiz. Gözümüzü kin ve nefret bürüdü. Büyük resmi görmeden, küçük sloganların ve heveslerin heyecanına kapıldık. Unutulmasın 'kurşun adres sormaz' sadece şarkı sözü değildir. Allah korktuğumuzla imtihan etmesin.”
“Suriye'nin kuzeyindeki bölge ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun birleştirileceği bağımsız bir Kürt devleti hayali artık ete kemiğe büründürülmek üzere” ifadelerini de kullanan Konaç, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmelerinde ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Yıllar önce PKK 'ya dağdan inin siyaset yapın, demokratik yollarla mücadele edin, yanlışlar silahla düzeltilemez, silah çözüm değildir, kabilinden çağrılar yapılmıştı. Bu mücadelenin temel amacı silahla, terörle devleti bölerek bağımsız bir Kürt devleti kurmak idi. Yıllar yılı bunu bildiğimiz halde ağzımıza bile almadık bu ihtimali yok saydık. Konuşanın ağzına tabiri caizse biber sürdük. Hiç ihtimal vermediğimiz bu gerçekle yüzleşme şansımızda hiç olmadı bu yüzden. Çakıl taşı edebiyatı bizi mutlu ve memnun etmeye yetti. Tehlikeli bir sürece girildiğini söyleyenler adeta tehlikeli ilan edilerek ambargo uygulandı. Daha iki ay önce Van seyahatimde izlenimlerimi paylaştığımda aldığım tepkiler bugün gibi aklımda. Biz görünen tehlikeye inanmadık ama, çağrı yapılan bölücü anlayış siyaset teklifine inandı ve silahla yapamadığımızı siyasetle yapalım algısı ile ülkeye bedel ödetmeye başladı. Çözüm süreci yerli bir proje midir? sorusunu çok sorduk. Kardeşlik bu yolla tesis edilecekse sonuna kadar desteklenmelidir dedik, eyvallah. Ancak yerli çözüm sürecimiz , sonuçları itibarıyla Ortadoğu üzerindeki plan ve uluslararası hedeflere hizmet eder hale geldi. Acı durum bu. HDP artık niyetini gizlemiyor, saf olmanın anlamı yok. Halk desteği yok deniyordu ama seçim sonuçları bu durumu doğrulamıyor. Irak'ın kuzeyindeki Kürt Bölgesi, Suriye'nin kuzeyindeki bölge ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun birleştirileceği bağımsız bir Kürt devleti hayali artık ete kemiğe büründürülmek üzere. Kimse kendini kandırmasın. Büyük İsrail ve onun güvenliği ,bu coğrafya üzerinde oynanan yüz yıllık oyun artık kapımıza ateşi getirdiği gibi ,meyvelerini de vermeye başladı.
Siyaseten içimizi soğutsa da,şu tür söylemlerin zamanı değil artık; Efendim iktidarın dış politika hataları sebep oldu...
Suriye politikası iflas etti...
İktidar hesap versin...
Oh olsun çok söyledik dinlemediler...
Çözüm süreci başından itibaren yanlıştı... vs... vs...
Ak Parti’ye oh olsun diyerek işin içinden çıkamayız. Muhalefet durum ne olursa olsun, bu konuda milli bir hassasiyet göstererek elini taşın altına koymalıdır. İktidar varsa hatalardan ders almalı ve uzatılan elleri tutmalıdır. Ne kaprisin ne de kibrin zamanı değildir. Ama asıl acıdığım benim gibi düşünen Kürt kardeşlerimdir. Bu yaşananların sonu bağımsız bir devlete değil. ABD ve İsrail'e köle bir yeni yapıya gebedir. Hatalarını içinize sindiremediğiniz! Türk kardeşleriniz yerine, sömürgeci batılıları koyarsanız yarın Saddam'a rahmet okuyan Irak'lı kardeşlerimize benzersiniz. Buna yine bizim içimiz yanar. Kürtler veya Türkler batılı için zerre kadar ehemmiyet taşımıyor. Onlar taşeron arıyorlar hedefleri için. Bu yüzden geleceğimiz bütün tahriklere rağmen kardeş olmamıza bağlıdır. Faturayı suçu işleyen ödesin kolaycılığı yapmak hepimize kaybettirir. Muhalefet oluşan tabloyu el ovuşturarak izlerse korkarım muhalefet yapacağı ülke kalmayacak. Yangından önce çıkan dumanı görmüyor veya yok sayıyorsak, etimizin kokusu gelince anlarız ama iş işten geçmiş olur. Hala bizleri felaket tellallığı ile suçlayacaklar varsa etmeyin demekten öte söz bulamıyorum. Zaman biz bir yerlerde yanlış yaptık ama nerede gayretinin peşine düşme zamanıdır."
Haber: Cafer ZENGİN