Kastamonulu esnaftan tartışma yaratacak Kayseri pastırması açıklaması

Kayseri ve Kastamonu, kurutulmuş etin en lezzetli hali olarak bilinen, coğrafi işaret tescilli pastırmasıyla da adını duyuruyor. Kayseri pastırması, kente gelenlerin hem tattığı hem de yanlarında götürdüğü lezzetlerin başında geliyor. Çemeni, baharatı, kurutuluş şekli ve usta ellerde doğranışı ile Kayseri ile özdeşleşen pastırma, kentin ticari hayatında da önemli rol oynuyor. Kayseri pastırması, Türk Patent ve Marka Kurumunca 25 Haziran 2002'de coğrafi işaretle tescillendi.

Diğer yandan zaman zaman tatlı rekabetin yaşandığı Kastamonu pastırması da adından söz ettiriyor. Türk Patent ve Marka Kurumunca 29 Mart 2021'de coğrafi işaretle tescillenen Kastamonu pastırması, Ilgaz ve Küre dağlarındaki yaylalarda yetişen hayvanların etinden hazırlanıyor.

Pastırma bu kez de İstanbul’da gündeminde

İstanbul Sultangazi Belediyesi, Anadolu'nun tarih kokan şehirlerinin lezzetlerini, kıyafetlerini ve kültürlerini Anadolu Kültür Festivali ile ilçe sakinlerine tanıtmaya devam ediyor. Bu kapsamda Sultangazi Belediyesi ile Kastamonulular Dayanışma Derneği'nin düzenlediği 5. Sultangazi Kastamonu Günleri'nin açılış töreni gerçekleştirildi. 

‘Biz pastırmamızı eski usullerle yapmaktayız’

Programda Kastamonulu bir esnafın Kayseri pastırması ile ilgili sözleri dikkat çekti. Etkinliğe Kastamonu'dan pastırma getiren esnaf Salim Sarıyakup, “Etin kaliteli yerlerini alırız, ayıklarız, eti tuzlarız. Tuzladıktan sonra eti yıkarız. Rakımı yüksek yerlere asıp eti kuruturuz. Daha sonra üstüne çemen sürerek ortaya Kastamonu pastırması çıkar. Kayseri pastırması bu işin hızlandırılmış hali yani fabrikasyon haliyle yaptıklarıdır. Yani işlemden geçiyor ama biz pastırmamızı eski usullerle yapmaktayız. Her şeyden önemlisi rüzgar ile kurutuyoruz” ifadelerini kullandı.

Sarıyakup’un bu açıklamaları bir kez daha ‘kayseri pastırması mı, Kastamonu pastırması mı?’ sorusunu akıllara getirdi.