İyi Yürekli Doktorlar!

Oldum olası doktorlara karşı bir zaafım vardır.

Onları gözümde çok büyütürüm.

Yaptıkları işin ulviyetinden olacak; onları 'Allahın yeryüzündeki eli' gibi görürüm.

Her şeyi bildiklerini ve hastalığımı bir çırpıda iyileştireceklerini sanırım.

Bu itibarla doktorlara olağanüstü saygı göstermeye çalışırım.

Ama...

Ben böyle nayif duygular taşırken, doktorlarlardan gelecek en ufak olumsuzlukları da içime sindireremem.

Ruh dünyamdaki o tertemiz duyguları yıktıkları için aşırı tepki veririm.

Üzülerek söylemeliyim ki...

Ne yazık ki, bu zamana kadar yaşadıklarım ve gördüklerim 'doktor milleti'nin büyük çoğunluğunun benim beslediğim o yüce duyguları hüsrana uğrattıkları yönünde olmuştur.  

Kendim başta olmak üzere,ailem,çocuklarım,anne ve babamın bütün sağlık sorunlarıyla ilgilendiğimden mütevellit, hayatımın son kırk yılı doktorlarla haşır neşir içinde geçti.

Bu süre içinde ne doktorlar gördüm!

'Doktor oldum' diye insanlara tepeden bakanlar...

Gözü paradan başka bir şey görmeyen,dinini, imanını,insanlığını karakterini paraya tahvil edenler..

Sırf para kazanmak uğruna, hastaya tıbben gerekli olmayan ameliyatları yapanlar...

Bıçak parası adı altında 'soygun' parasını almadan ameliyathanenin kapısından dönenler...

Özel yazıhanesinde muayene etmediği için hastayı hastaneye yatırmayıp,bir üst hastanelere sevk dahi etmeyenler...

Kamu hastanelerinde görev yaparken hastanın yüzüne dahi bakmadan teşhis ve tedavi etmeye çalışanlar...

Daha neler neler!..

Son yıllarda sağlık sektörünün paraya dökülmesiyle beraber,özel hastanelerde paranın hürmetine doktor- hasta ilişkisi biraz insanileşti sahte ve suni de olsa.

Hadi özel hastanelere gidebilenler bir nebze adam yerine konuluyorlar diyelim.

Ancak...

Kamu hastanelerinde durum yine eski günlerine kavuşmuş gözüküyor.

Özel hastanelerin fiyatları aşırı arttığından olacak ki, vatandaşın büyük çoğunluğu artık kamu hastanelerine yönelmiş durumda.

Durum böyle olunca da...

Kamuda görev yapan 'Muhterem' doktorlarımız, en büyük mazeret limanına sığınıveriyorlar hemencecik.

''Efendim bir doktora şu kadar hasta düşüyor biz ne yapalım?''

Devletin,hastanenin,sistemin bütün hıncını hastadan çıkarmakta hiç bir beis görmüyorlar. 

Fakat...

Bütün bu olumsuzluklara rağmen...

Arada bazı 'helal süt emmişler'çıkıyor!

Onlar, ne kalabalık dinliyorlar,ne sistem,ne kamu hastanesi ne fakir, ne zengin,ne tanıdık,ne bildik...

Önce o 'Hipokrat Yemini'ne sadık kalarak insani hasletlerini öne çıkararak ve nezaketlerini elden bırakmadan...

Hastasının durumuna münhasır azami ihtimamı gösteriyorlar.

İşte bu iyi yürekli doktorlar; karanlık gecelerde gökyüzünde tek tük parlayan yıldızlar gibi ara sıra da olsa karşımıza çıkıyorlar.

Evet...

Her işin olduğu gibi sağlığında paraya endekslendiği bu kapitalist düzende... 

Ara sıra da olsa böyle insanlara rastlıyoruz.

Bu genç ve iyi yürekli doktor kardeşlerimize..

Nasıl seviniyorum bilemezsiniz!

İşte son zamanda karşılaştığım bu insanlardan biri de Nürolog doktor Nurhan YILMAZ hanımefendidir.

Bildiğimiz o klasik nüroloji doktorlarının dışında...

O eskiden insanları azarlayan, bağırıp çağıran, yaşlı,aksi nuroloji doktorlarına hiç benzemiyor.

Nayif,nazik, ve güven veren tutumuyla önce sizi rahatlatıyor.

Bildiğimizin aksine konuşmadan değil, daha çok konuşarak hastanın rahatsızlığını derinlemesine anlamaya ve anlatmaya çalışıyor.

Bir hastası olarak bütün samimiyetimle söylemeliyim ki;Nurhan YILMAZ hanımdan bu şekilde bahsetmiş olmaktan çok mutluyum.

Allah kendisinden razı olsun! 

Ayrıca,nürolojinin teknik kısmında görev yapan personelleri Saffet AYDIN'nın işlerini büyük bir ciddiyetle yapmış olduklarını söylemeliyim. 

Bu arada, geçen yıl , eşimin ameliyatını başarıyla gerçekleştiren Kayseri Devlet Hastanesinde görev yapan plastik cerrahlarından Halit BAYKAN beyefendinin başarılı doktorluğunun yanında beyefendi bir insan olarak kendisini tanımış olmaktan bahtiyarım.

Keza,yine aynı hastanede KBB uzmanı doktor Ömer AYYILDIZ beyefendinin annemin tedavisi sırasında gördüğüm iyi niyeti,ilgisi ve özeni benim için takdire şayandı.   

Böyle genç ve iyi yürekli doktor kardeşlerimi görmekten ve onları köşemde yazmaktan bu ülkenin bir vatandaşı olarak hem mutlu oluyor hem de gurur duyuyorum.

Ne yazık ki...

Daha önce doktorluk mesleğinin yemininden bi haber ve gözü paradan başka bir şey görmeyen doktorları da üzülerek yazdım ve yazmaya devam edeceğim.

Gönlüm güzel insanları ve güzellikleri ifşa etmekten yana...

Daha nice güzel insanları ve nice güzellikleri paylaşmak dileğiyle...

Köşe yazısı