İYİ Partili Sedat Kılınç'tan, Meral Akşener çıkışı: Bu olay henüz bir başlangıç!
İYİ Partili iş adamı Sedat Kılınç, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan ile İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'in görüşmesiyle ilgili dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Konuyla ilgili paylaştığı hikaye ile de dikkat çeken Kılınç, 'Bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez' ifadelerini kullandı. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
İYİ Parti’de önce Milletvekili adayı olan ardından Melikgazi Belediye Başkan adayı gösterilen İş adamı Sedat Kılınç, tartışmaları beraberinde getiren Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan ile İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki sürpriz görüşmesiyle ilgili dikkat çeken bir paylaşım yaptı.
Akşener’e seslendi: Sabırla bekliyoruz!
Kamuoyunda tartışmaları beraberinde getiren görüşmeyle ilgili olarak düşüncesini belirten Kılınç, ‘Acele karar vermeden görüşmenin içeriğini bekleyeceğim’ Sn. Kurucu Genel Başkanım Meral Akşener bu görüşmenin içeriğini kamuoyu ile paylaşmanızı sabırla bekliyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez’
İş adamı Sedat Kılınç, daha sonra konuyla ilgili olarak şu hikayeyi paylaştı: Zamanın birinde, bir köyde yaşayan yaşlı bir adam varmış. Çok fakirmiş. Fakirliğine rağmen Kral bile onu kıskanırmış. Zira dillere destan bir beyaz atı varmış. Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif vermiş ama ihtiyar bir türlü satmaya yanaşmamış. ‘Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı’ dermiş hep.
Bir sabah kalkmışlar at ortalarda yok. Köylü ihtiyara: ‘Seni ihtiyar bunak ihtiyar, bu atı sana bırakmayacakları ve çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın’ demişler.
İhtiyar: ‘Karar vermek için acele etmeyin. Bildiğimiz sadece at kayıp, ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyara, ‘Babalık demişler, sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil, adeta bir devlet kuşuymuş senin için, şimdi bir at sürün var’ diyerek özür dilemişler.
İhtiyar: ‘Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu ve bu daha başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez’
Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler ama içlerinden ‘Bu adamın akli dengesi yerinde değil’ diye alay etmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul, şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara ve ‘bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başka kimsen de yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın’ demişler.
İhtiyar ‘Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz, O kadar acele etmeyin, oğlum bacağını kırdı, gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size bildirilmez.’
Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almış. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini, ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. ‘Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık ama, hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla geri dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.’
İhtiyar, ‘Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var, benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah bilir.’ Acele karar vermeyin.