İYİ Parti Milletvekili Ataş uyardı: Öğrenciler tehlikeyle karşı karşıya
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, 4+4+4 eğitim sisteminde yaşanan sıkıntıları sordu. Ataş, en az 500 bin öğrencinin özel öğretime mecbur bırakılma veya örgün eğitim dışına çıkarılma ve yine yüz binlerce öğrencinin istemediği okul türüne yerleştirilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, bu kez de eğitimde yaşanan sıkıntıları Meclis gündemine taşıdı. Öğrencilerin ve ailelerinin büyük bir sorunla karşı karşıya bırakıldıklarını kaydeden Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına (TBMM)Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi. 4+4+4 sisteminin uygulanmaya başlanmasının üzerinden 8 yıl geçtiğini hatırlatan Ataş, o gün okula başlayan öğrencilerinin bugün liseye geçiş sınavlarına girecek yaşa geldiklerini ve bu konuda ciddi sıkıntıların ortaya çıktığını belirtti.
“ÖĞRENCİLER İSTEMEDİKLERİ OKULA YERLEŞTİRİLECEK”
Ataş, “2012-2013 öğretim yılında o dönem Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) paylaştığı verilere göre 66 aylık 448 bin 517, 60 aylık ise 163 bin çocuk birinci sınıfa başladı. Her yıl ortalama 1.2 milyon çocuk 1. sınıfa başlarken, bu yasanın uygulanmaya başladığı yıl 611 bin 517 “fazla” sayıda çocuk da okullu oldu. İşte bu çocuklarımız bu yıl 8’nci sınıfa başlıyor. Yani 8’nci sınıfta geçmiş yıllarda olduğu gibi 1.2 milyon değil, yaklaşık 1.8 milyon öğrenci olacaktır. 4+4+4 sisteminin kurbanı olan bu öğrencilerimiz 2020 yılında yapılacak LGS’ye katılacaklardır. Bu anlamda bu yıl sınava girecek öğrenciler geçmiş yıllara göre 600 binden fazla olacak. 2019 yılında 8. sınıfı başarıyla tamamlayan 1 milyon 210 bin 112 öğrenciden 1 milyon 74 bin 13’ü 2019 LGS’ye başvururken, 2020 yılında bu sayı 1.8 milyonu bulabileceği düşünülmektedir. LGS’ye katılımın yüzde 88’in üzerinde olduğu düşünüldüğünde sınava yaklaşık 1.6 milyon öğrencinin girecektir. Bu yıl sınavla öğrenci alan okulların kontenjanlarına gelince 2019 yılında sınavla öğrenci alan okulların sayısı 1526, kontenjanları ise 139 bin 600 oldu. Şimdi gelecek 1.8 milyon öğrenci için ne bu kontenjan yeterli gelecek ne de liselerin kapasitesi yeterlidir. Okulların yetersiz kapasitesi sadece sınavla öğrenci alan okullar için değil, aynı zamanda sınavsız öğrenci alacak okullar için de yetersiz kalacaktır. Yani en az 500 bin öğrenci özel öğretime mecbur bırakılma veya örgün eğitim dışına çıkarılma ve yine yüz binlerce öğrenci istemediği okul türüne yerleştirilme tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİLERİMİZ YA ÖZEL ÖĞRETİME MECBUR BIRAKILMAKTA”
“Gelecek yıl yaş kriterinin kullanılması mağduriyet yaratacak” diyen ve bu konuda uyaran İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, bu konuda Bakan Selçuk’a yönelttiği şu sorulara yanıt istedi, “Bakanlığınız ilk kez 1.8 milyon kişinin mezun olacağı ve sınava gireceği gerçeği karşısında nasıl bir çalışma yapmaktadır? Kapasitelerin yetersiz kaldığı ve gelecek yılda kapasitenin çok daha fazla yetersiz kalacağı ortadadır. Kontenjan arıttırmayı düşünüyor musunuz? Kontenjan artırımına yeterli fiziki imkânlar mevcut mudur yoksa olmadığı halde mi kontenjanlar artırılacaktır? Çok acı bir şekilde kimi Anadolu liselerinde sınıf mevcudu 70’e dayandığı şikâyetleri sıkça gelmektedir. Bu şikâyetlere nasıl bir çözüm bulacaksınız? Böylesine kalabalık sınıflarda eğitimlerin tam olarak verilebilmesi mümkün müdür? Özel lise sayısı son 7 yılda yüzde 340, özel liseye giden öğrenci sayısı ise yüzde 400 artmıştır. Yanlış okullaşma politikası nedeniyle öğrencilerimiz ya özel öğretime mecbur bırakılmakta ya da örgün eğitim dışına çıkmaktadır. 1 milyon 400 bin öğrencimizin örgün eğitim dışına çıktığı, yüz binlerce öğrencimizin talep doğrultusunda akademik lise yapılmadığı için istemediği okul türlerine mecbur bırakıldığı bir gerçekliği yaşıyoruz. Bu kapsamda talep doğrultusunda akademik liseler yapılacak mıdır? Yatırım planınızda bu yıl kaç lise yapmayı planlıyorsunuz? Bu şartlarda LGS’de yerleştirme kriterlerinin de nakil uygulaması dâhil değişmesi gerekmektedir. Gelecek yıl yaş kriterinin kullanılması mağduriyet yaratacak. Bu yüzden bakanlığınız bu kriteri değiştirmeyi düşünmekte midir? Son yıllarda hatalı soru iddiaları, tercih ve yerleştirmelerde yaşanan kargaşayla gündeme gelen MEB’in bu yıl bir sorun yaşanmaması için aldığı tedbirler var mıdır? Varsa nelerdir?”
