İŞ STRESİNİ TİYATRO OYNAYARAK ATIYORLAR

İŞ STRESİNİ TİYATRO OYNAYARAK ATIYORLAR
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri’de farklı meslek gruplarından insanlar tiyatro eğitimi aldılar. Eğitim sonrasında profesyoneller gibi tiyatro sahnesine çıkarak oyunlarını sergileyen memur, emekli, öğrenci, farklı mesleklerdeki kamu çalışanları stres atıyorlar. Tiyatroyla adeta kendilerine terapi yaptıklarını belirten oyuncular, iş stresini atarak her gün mesaiye güler yüzle başladıklarını anlattılar.

 

Kayseri’de Renkli Tebeşir Kültür ve Sanat Derneği tarafından farklı mesleklerden birçok insanın katılımı ile tiyatro ekibi kuruldu. Kısa sürede eğitim alan ekip, Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında farklı oyunları profesyonel sanatçılara adeta taş çıkartacak kadar sahnede sergiliyorlar. Farklı mesleklerden olmalarına karşın birbirlerini tiyatro diliyle anlamaya başlayan insanlar, hafta içinde belirli zamanlarda bir araya gelerek çalışmalar yapıyorlar. Oynayacakları oyunlar için önce dernek binasında son hazırlıklarını yapıyorlar. Ardından tiyatro salonunda provalar. Sonrasında ise oyunu seyirciye sahneliyorlar. Kamu çalışanlarının yoğunlukta olduğu ekibin sergilediği her tiyatro oyunu ise tamamen dolu salona yönelik sergilenmesi de dikkat çekiyor. Renkli Tebeşir Kültür ve Sanat Derneği Başkanı İbrahim Altuntaş, tiyatro ekibiyle son olarak “Vur Emri” adlı oyunu hazırladıklarını belirterek, “Necati Cumalı’nın aile dramını anlatan Türk klasikleri arasında yer alan eserinden esinlenerek tiyatro oyununu sergiliyoruz. Çalışmalarımızı çok güzel yaptı. Değişik yaş grupları ve farklı meslekten insanların oluşturduğu ekibimiz 4 aydır çalışmalar yaptı. Tamamladık. Kayseri’de tiyatroya gönül veren insanları bir araya tutuyoruz. Öğrencilerin yanı sıra kamu çalışanlarından emeklisine birçok farklı meslekten insanlarımız tiyatro ekibimizde ve çok güzel oyun sergiliyorlar” dedi. “Vur Emri” adlı tiyatro oyununda baba rolünü sergileyen emekli Şaban Külhancıoğlu, 20 yıldır amatör olarak tiyatro ile ilgilendiğini belirtti. Hava İkmal Bakım Merkezi’nde işçiler olarak 1996 yılında tiyatro ekibi kurduklarını hatırlatan Külhancıoğlu, “Biz o günden beri tiyatro sevdamızı bugün farklı yerde yapıyoruz. Tiyatro ekibinde yer almak, oyun oynamak zor oluyor. Oyuna hazırlanma aşamasında uğraş fazla. Ama biz bundan memnunuz. Sadece destek bekliyoruz. Etrafımızdaki eşimiz dostumuz bizim tiyatroyla uğraştığımızı öğrenince mutlu oluyorlar. Hatta hiçbir oyunumuzu kaçırmıyorlar” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda memur olarak çalıştığını belirten Nergiz Yılmaz, tiyatroya merakının çocukluktan beri var olduğunu söyledi. Yılmaz, ilkokulda başladığı tiyatro oyunculuğunu uzun yıllar yapamadığını anlatarak, “İbrahim bey ile tanıştıktan sonra çocukluktaki bu merakım yeniden canlandı. Hayalimi gerçekleştirmiş oldum” dedi. Severek tiyatro ekibinde yer aldığını belirten Yılmaz, meslektaşlarını da tiyatro ekibinde olmaları yönünde çağrıda bulunarak, “Ben burada iş, günlük yaşamdaki stresimi atıyorum. Çok rahatlıyorum. Stres atma adını çok iyi. Tiyatro sahnesinde yer almak sanki bir psikoloğa gitmiş gibi hissediyor ve rahatlıyorsunuz” şeklinde konuştu. Ahmet Köseoğlu, 9 yıldır tiyatro eğitimi alıyor ve birçok oyunda görev almış. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde elektrik, elektronik mühendisliği bölümü okuyan Köseoğlu, şu tavsiyelerde bulundu; “Tiyatro emekle olacak bir iş ve bunu yapıyorum. Üniversitede de tiyatro ekibimiz var ve orada da görevdeyim. Ben hayata dair, düşündüğüm ne varsa herşeyi bu tiyatro sahnesinde söyledim. Rahatladım. Öğrenci arkadaşlarımız da toplumun aynası olan bu sahnede söyleyeceklerini söyleyebilirler” Öğretmen olan Oğuzhan Abdi Oğuz, tiyatroya farklı meslek gruplarından insanların ilgi gösterdiğini belirterek, “Sahneye çıkarak herkes bir şeyler söyleyerek istiyor. Tiyatro bir nebze terapi gibidir. Empatiye kurulu bir sanattır. Herkes kendi mesleğinde bir bilgi sahibi oluyor. Burada ama herkes her oyunda her meslekten her karakterden olabiliyor ve sahneliyor. Sonuçta farklı meslekleri sergilemek, işte oyun gereği hapse girmek gibi farklı duyguların yaşanması insanlara empati yapmalarına da fırsat veriyor.”