İl Müftüsü Güven: ''Camiler, sadece erkeklere değildir'
‘Cami-Aile Buluşması’ projesi kapsamında Esenyurt Mahallesi Eser Camii’nde, vatandaşlarla bir araya gelen İl Müftüsü Şahin Güven, camilerin yalnızca erkeklere ait olmadığını, kadınların ibadetine de açık olduğunu söyledi.
Camilerin Müslümanlar için önemine değinen İl Müftüsü Güven, camilerin erkeklere mahsus bir ibadet yeri olarak algılanmasının yanlışlığına değindi. Kadınların da camilerde yeri olduğunu belirten İl Müftüsü Güven, “Peygamber Efendimizin Medine’deki Mescid-i Nebevi’sinde oluşturduğu namaz saf düzenine baktığımızda; önce ilim ehli, sonra yaşlılar, daha sonra gençler, onlardan sonra erkek çocuklar, erkek çocuklardan sonra hanımlar ve kız çocuklarının olduğunu görürüz. Bu saf düzeni bize, Peygamberimizin mescidinde çocukların da, kadınların da var olduğunu öğretmektedir. Alışverişlere giden, pazarlık yapan, gezmeye çıkan, çalışan ve okuyan kadınlar, camilere de gelmelidirler. Kadınların camilere gelmelerinde hiçbir sakınca yoktur. Teravih namazları için camilere geldikleri gibi vakit namazlarını da camilerde eda edebilmelidirler. Camiler, yalnızca namaz kılma yerleri değildir. Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem), dışarıdan gelen heyetlerle camisinde görüşürdü, sohbetler yapardı, mahkeme kurardı, savaş kararları alırdı. Camiler, Müslümanlar için sosyal hayatın merkezleri durumundadırlar” dedi.
“Ahlak güzelliği en önemli sermayemizdir”
Ayrıca, aile kavramının da önemine dikkat çeken İl Müftüsü Güven, ailenin toplum için önemine dair şunları söyledi:
“Aile, Arapça bir kelimedir. Ailenin anlamı, fertleri birbirine muhtaç olan küçük topluluk demektir. Aileyi oluşturan bireyler, birbirlerine muhtaçtırlar. Bu fertler, bir araya geldikleri zaman birbirlerine yardımcı olup ihtiyaçlarını giderirler. Bu yardımlaşma, maddi anlamda da olur, manevi anlamda da. Ahlak güzelliği, en önemli sermayemizdir. Biz Müslümanlar, Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) ifade buyurduğu üzere evleneceğimiz kişinin malına-mülküne, soyuna ve güzelliğine değil, ahlakının güzelliğine ve dinine olan bağlılığına bakmalıyız. Bu güzellikler dikkate alınmadığı için bugünkü evliliklerin çoğu, boşanmayla sonuçlanıyor. Bir Arap bilgesi, ihtiyarladığı zaman çocuklarına şunu söyler: ‘Evlatlarım! Siz daha dünyaya gelmeden önce, ben size bir iyilik yaptım; kendisiyle şeref ve onur duyacağınız bir anneyi,kendime eş olarak tercih ettim.’ Bu sebeple, gençlerimiz ve anne babalar, namazlarına ve diğer bütün ibadetlerine titizlikle devam etmelidirler. Aile fertlerinde namaz kılmayanlar varsa bu yaranın bir an önce kapanması için gayret edilmelidir. Bazı aileler de kendileri namaz kılmamalarına rağmen çocuklarının namaz kılmalarını isterler. Anne babasının namaz kıldığını görmeyen bir çocuk, nasıl namaz kılabilir ki? Eğer bizler namazlarımızı kılar, yapmamız gereken ibadetlerimizi yerine getirirsek, çocuklarımıza çok da bir şey söylememize gerek kalmayacaktır. Çünkü onlar, bizlerden ne görürlerse onu yapacaklardır.”
“Kur’an nasıl aile olunacağını örnekleriyle anlatıyor”
Nasıl doğru aile olunacağının, Kur’an-ı Kerim’in verdiği iyi aile örneklerinden anlaşılabileceğini kaydeden İl Müftüsü Güven, “İmran ailesi; İmran, hanımı Hanne, kızları Hz. Meryem, torunları Hz. İsa’dan (aleyhimüsselam) oluşuyor. Yine Hz. Meryem’in teyzesi ile evli olan Hz. Zekeriya, oğlu Hz. Yahya (aleyhimüsselam) ailesi var. Yine bütün namazlarımızın tahiyyatında Salli-Barik dualarını okurken ‘Âl-i İbrahim’ dediğimiz Hz. İbrahim, oğulları Hz. İsmail ve Hz. İshak, Hz. İshak’ın oğlu Hz. Yakub, Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf (aleyhimüsselam) ailesi var. Peygamberimizin ailesi olan ‘ehl-i beyt’ dediğimiz, Peygamberimiz ve hanımları, Hz. Ali, Hz. Fatıma ve çocukları Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Zeynep ve diğer çocukları var. Bu aileler, bizlere güzel örneklerdir. Nasıl aile olunması gerektiğini, bizler onlardan öğreniyoruz. Yüce Allah’ın bizlere örnek olarak sunduğu bu aileler gibi olmak için çaba göstermeliyiz. Böylece gelecek nesillere de örnek olacak bir aile yaşantısı sunmuş oluruz” ifadelerini kullandı.