"HERKES BANA MECBUR' DEDİ Mİ?

&quotHERKES BANA MECBUR' DEDİ Mİ?
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Taraf Gazetesi Yazarlarından Mehmet Baransu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, “kabinenin en güçlü bakanı benim” dediğini öne sürdü. Baransu, “Enerji Bakanı Taner Yıldız, kabinenin en güçlü Bakanı benim, enerjiden dolayı herkes bana mecbur cümlesini uçakta, kime, niçin kullandı?” ifadelerini kullandı. Soma’daki maden faciasının ardından köşesinde de Bakan Yıldız’a yönelik olarak sert eleştiriler de bulunan Baransu, “Soma felaketinde hesaba çekilmesi gereken ilk isim, Taner Yıldız” dedi. Baransu, ayrıca Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yönelik “Son bir yılda kaç madeni ziyaret ettiğini açıklayabilir mi? Soma'daki madene kaç kez niye gitti?” şeklindeki sorular da yöneltti.

 

 

Soma’da 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yönelik eleştiriler sürüyor. Bu kez de Taraf Gazetesi Yazarlarından Mehmet Baransu, Bakan Yıldız’ı sert bir dille eleştirdi. Sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden çarpıcı ifadeler kullanan Baransu’nun attığı tweetler akıllarda soru işaretleri bıraktı.

“BAŞBAKAN T.YILDIZI GÖREVDEN ALAMAZ. ÇÜNKÜ BİLAL…”

Baransu, kendine ait hesaba, “Enerji Bakanı Taner Yıldız son bir yılda kaç madeni ziyaret ettiğini açıklayabilir mi? Soma'daki madene kaç kez niye gitti? Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kabinenin en güçlü Bakanı benim, enerjiden dolayı herkes bana mecbur cümlesini uçakta, kime, niçin kullandı? Başbakan T.Yıldızı görevden alamaz. 17 Aralık sonrası ortaya çıkan ses kaydında enerjiyle ilgili Bilalle yaptığı konuşmaya bakın anlarsınız.” şeklinde ifadeler yazdı.

Diğer yandan Baransu, Taraf Gazetesi’ndeki Soma faciası ile ilgili düşüncelerini paylaştığı “Piyonlar kurban seçilecek” başlıklı yazısında da Bakan Yıldız’ı eleştirdi.

“HESABA ÇEKİLMESİ GEREKEN İLK İSİM TANER YILDIZ”

“Soma felaketinde hesaba çekilmesi gereken ilk isim, Taner Yıldız” diyen Baransu’nun köşesinde yer alan bazı ifadeler şu şekilde: “İlk ileri sürülen piyon maden şirketi sahibi ve yöneticileri oldu. İlk günlerde toz kondurulmayan kişiler, ilerleyen günlerde “Şah’ı koruma” stratejisinin kurbanı hâline getirildi. Soma’ya 28 Savcı göndererek “bakın işi nasıl ciddiyetle takip ediyoruz” görüntüsü vermeye çalışan hükümet, o savcıları da kendilerinden seçti.

Aynı gömleği iki gün üst üste giyerek, tarihî bir fedakârlık yapan(!) Enerji Bakanı Taner Yıldız, her ne kadar son açıklamalarında sık sık özel sektöre topu atsa da konunun bir de idareye bakan yönü var. Her türlü denetim yetkisini elinde bulunduran AKP hükümeti. İşte satrancın ikinci hamlesi burada çıktı karşımıza. Şah, çok güvendiği enerjiden sorumlu vezirini vermek yerine, bir süredir parti içinde çatlak ses çıkaran çalışma ve sosyal güvenlikten sorumlu vezirini ileri sürme kararı aldı. Böylece bir, iki taş vererek, pek çok şey kazanılmış olacaktı. Bu hamlelerle kamuoyunda “Hükümet özeleştirisini yaptı. 28 savcı görevlendirdi. Bir bakanını günlerce Soma’da tutarak süreci yönettirdi. Ayrıca kabinenin çok önemli isimlerinden birini de görevini yerine getirmediği (!) için feda etti. Daha ne yapsın Başbakan?” dedirtilmek istendi. Bu meyanda Başbakan’ın Soma’daki tekme, tokat ziyareti unutulmuş olacak. Ayrıca AKP’nin para kaynakları konusunda en kritik konumda bulunan isimlerden biri olan enerjiden sorumlu vezir de korunabilecek. Hatta “süreci çok iyi yönettiği” yayılarak göğsüne bir de yıldızlı madalya takılacak. Oysa Soma felaketinde hesaba çekilmesi gereken ilk isim, Taner Yıldız. Bütün bu Bizansvari oyunlar oynanırken, Soma’da içine ateş düşen evler alev alev yamaya devam edecek. Türkiye ise AKP’li kafaların algı operasyonlarıyla uyutulmuş vaziyette yeni maceralara yelken açacak. Ama bu tehlikeli yolculuk fazla uzun sürmeyecek.”