Hayata Destek Derneği dezavantajlılar için bariyerleri kaldırıyor

Hayata Destek Derneği dezavantajlılar için bariyerleri kaldırıyor
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri’de yaklaşık 75 bin geçici koruma altında yabancı var. Bunların 65 bine yakını da Suriyeli. Hayata Destek Derneği, Suriyeliler başta olmak üzere göçmen ve mültecilerin dil bariyerini ortadan kaldırmak için hak temelli çalışmalar yapıyor.

2005 yılında kurulan insani yardım kuruluşu Hayata Destek Derneği, afetlerden etkilenmiş bireylerin ve toplulukların temel ihtiyaçlarına ve haklarına erişmesi konusunda destek olmak amacıyla hak temelli çalışmalar yürütüyor. 5 kadın tarafından kurulan; acil yardım, mülteci destek, çocuk koruma, sivil toplum ve koordinasyon kapasite geliştirme alanlarında dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren Derneğin Türkiye ofisi 2013, Kayseri ofisi ise Mart 2016 tarihinden itibaren faaliyet gösteriyor. Derneğin Operasyonlar Koordinatörü Volkan Pirinççi, Kayseri’de faaliyete başladıkları günden bu yana Suriyeliler başta olmak üzere göçmen ve mültecilerin dil bariyerinin kaldırılması, sosyal uyum konularında hak temelli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Koordinatör Volkan Pirinççi’nin söyleşisinden başlıklar şöyle:

“Uluslararası ilkeleri benimsiyoruz”

Afetten kastınız nedir?

Deprem, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra savaş, çatışma gibi insan eliyle gerçekleşen afetlerden söz ediyoruz ve bunlardan etkilenen topluluklarla çalışıyoruz. Daha önce Türkiye’de Simav depreminde, Van depreminde, Marmara selinde doğal afetlerden sonra da müdahalelerde de bulunmuş, temel ihtiyaçları karşılama konusunda kamu kurumları ile işbirliği içinde operasyon yürütmüş bir derneğiz.

Fon kaynağınız nedir?

Bireysel bazlar dışında proje bazlı çalışan bir kurumuz. Uluslararası ya da yerel proje fonlarından faydalanıyoruz. Kaynağımızı çeşitli tutarak, farklı fonlarla çalışıyoruz. Bunun içinde AB fonları, BM fonları, özel kurumların sağladığı sponsorluklar gibi çok sayıda ve farklı kaynaklar var.

Sizi diğer yardım kuruluşlarından farklı kılan yönleriniz neler?

Hayata Destek Derneği olarak uluslararası standartlarda ve çeşitli ülkelerle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yaptığımız çalışmaların hepsinde insanlık, ayrım gözetmeme, hesap verebilirlik, tarafsızlık, bağımsızlık gibi ilkeleri benimsiyoruz. Bu ilkelerimiz ve kimliğimiz bizi farklı kılan noktalardan biri.

Diğer kurum ve kuruluşlarla ortak çalışma konusunda tavrınız nedir?

Çalıştığımız tüm illerde özellikle bugün mülteci destek ve çocuk koruma programı kapsamında hem kamu otoriteleriyle hem de yerel sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde yürütüyoruz. Sorunların büyük ölçekte olduğunu bildiğimiz için, katkı sağlayabileceğimiz yeri anlamak, ihtiyaç olan alanı tanımlamak için tüm sivil toplum kuruluşlarıyla beraber çalışıyoruz. Kayseri’de de Valiliğin AFAD başkanlığında yürüttüğü il koordinasyon toplantılarına katılıyoruz. Burada Hayata Destek Derneği olarak hem kendi çalışmalarımızı ortaya koyuyoruz hem de diğer sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklıklarla birlikte hangi alanın açık olduğu ya da hangi alanda yeni projeler geliştirilebileceği konusunda çalışıyoruz. Bunun dışında birçok yerel sivil toplum kuruluşuna vaka yönlendiriyoruz ya da onlar bize vaka yönlendiriyor.

Hak temelli çalışmalar deyince sanki yardım çalışmaları geri planda kalmış gibi oluyor. Bu konuya yaklaşımınız nasıl?

Hayata Destek Derneği olarak, barınma, giyinme, gıda gibi tüm temel ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik projelerimiz var ama bununla beraber sosyal uyum çalışmaları, sosyal koruma, psikososyal destek programları gibi hem fiziki ve temel ihtiyaçları hem de sosyal ihtiyaçlara cevap verebilecek çalışmalar yürütüyoruz.

Kayseri özelindeki faaliyetleriniz neler?

Kayseri’de Mart 2016 tarihinden bu yana çalışmaya başladık ve şu anda 15 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekiple‘Bireysel Koruma Programı’nı yürütüyoruz. Bu program kapsamında geçici koruma altındaki göçmenlerin temel hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Bunun yanı sıra özellikle dil bariyeri ya da bir şekilde hizmetlere nasıl ulaşacağını bilmemesinden kaynaklı engelleri aşmak için de, kişilere dil, tercümanlık ve eşlik desteği sağlıyoruz. Örneğin kimliğini nasıl çıkarması gerektiğini ya da nasıl kayıt olacağını bilmeyen bir sürü insan var. Dil bariyerinden dolayı sağlık hizmetinden faydalanamayan, ocuğunu hangi okula, hangi belgelerle kaydettireceğini bilmeyen kişiler var. Hayata Destek Derneği olarak bu konularda genel bilgilendirme çalışmaları yaptığımız gibi vaka yönetimiyle beraber tespit ettiğimiz ya da bizden yardım isteyen derneklerin bu süreçlerinde onlara da eşlik ediyoruz.

Suriyeliler için dil kursları açılacak

Kayseri’de dil eğitimine dair bir çalışmanız var mı?

Dil eğitimi Kayseri’de başlattığımız bir proje değil ama yakın zamanda buna dair projemiz faaliyete geçecek. Çünkü dil tüm hizmetlere erişimde ve sosyal uyum anlamında önemli bir bariyer. Bu konuda zaten Milli Eğitim Bakanlığının da çalışmaları var. Biz de Bakanlıkla yaptığımız protokol kapsamında yeni dönemde Kayseri’de de Suriyeliler ya da diğer uyruklar için Türkçe kursları açacağız.

Diğer illerle karşılaştırıldığında Kayseri’de mülteciler ve göçmenlere yaklaşım konusunda farklılıklar var mı?

Kayseri diğer illere göre bazı konularda biraz daha avantajlı. Sanayisi gelişmiş ve ekonominin daha canlı olduğu bir il olduğu için özellikle Suriyeli’lerin ekonomik faaliyetlere katılımının daha yüksek olduğu bir yer. Tabi burada önemli olan ve bizim de bilgilendirmelerde ön plana çıkardığımız, kayıtlı ekonominin olması. Sosyal uyum anlamında ise Kayseri’deki insanların çoğu Arapça ya da Kürtçe bilmediği, buraya gelen Suriyeli’lerin de çoğu Türkçe bilmediği için dil konusunda ciddi bir problem var.

Kayseri’de yabancı uyruklulara yönelik ötekileştirme ne düzeyde?

Kayseri yardımseverliği ve hayırseverliği bir kültür haline getirmiş örnek şehirlerden biri. Bir sürü yerel STK, ulusal STK ve kamu kuruluşu işbirliğine, çalışmaya ve desteğe çok açık. Ama tabi ki, artık krizin 7’inci senesinde çok uzun süredir birlikte yaşayan ama iletişimi hala düşük olan iki topluluktan bahsediyoruz. Bu nedenle önümüzdeki dönemler için sosyal uyum çalışmaları çok daha önem kazanıyor. Kayseri’de bazı münferit olaylar olsa da, genel itibariyle geçici süreli koruma altındaki Suriyelileri kabul etmiş ve onlara destek olma konusunda inisiyatif alabilen bir şehir.

“Suriyeliler Türkiye’dekilerden fazla yardım almıyor”

Suriyelilerle ilgili yanlış bilinenler neler?
Maalesef kamuoyunda Suriyelilerle ilgili çok fazla yanlış enformasyon söz konusu ve bir şekilde yayılıyor. Sınavsız üniversite hakkı, herkese bin 500 TL kira yardımı, çok uçuk ve gerçekçi rakamlarla Türkiye’dekilere yapılmayan yardımın Suriyelilere yapıldığına dair çok fazla yanlış bilgi söz konusu. Ama geçici koruma statüsünde olan, bir şekilde savaştan kaçmış ve yanında çok az eşya ya da parayla buraya gelmiş ve 6 yıldır kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir topluluktan bahsediyoruz. Tam da bu noktada Türkiye en baştan beri ‘açık kapı politikası’ ile zaten bu insanları ülkeye davet etti ve onlara burada yaşamlarını kolaylaştıracak süreçleri hazırladı. Suriyelilerin aldığı yardımların hiç biri Türkiye’dekilerin aldığı yardımdan daha fazla değil. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ya da sosyal yardımlaşma dernekleri üzerinden Türkiyeli yoksul vatandaşlarımız hangi hizmetlerden ya da yardımlardan faydalanabiliyor ise Suriyeliler de bu yardımlardan faydalanabiliyorlar.

Kayseri’ye özel mülteci sorunları nelerdir?

Kayseri’de yaklaşık 75 bin yabancı geçici koruma altında. Bunlardan 65 bine yakını da Suriyeli. Sadece Kayseri’de 18 yaş altında çok ciddi sayıda çocuk var. Okul çağına gelmesine rağmen dil bariyerinden dolayı okula gidemeyen çocuklar var. Bunları düşündüğümüz zaman sosyal uyumun, ortak kültürü ya da dili paylaşıyor olmanın önem kazandığı bir döneme giriyoruz. Maalesef Suriye’deki savaş devam ediyor. Bu savaş bittikten sonra artık burada hayatını kurmuş kişilerin ne kadar geri dönecek ya da dönebilecek gibi durumlar belli değilken, bugün burada olan kişileri ötekileştiriyor olmanın ya da onları ülkeye ya da burada yaşayan topluluklara yük olarak görmenin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda empati ve sosyal uyum çalışmalarının mutlaka gerekli olduğunu görüyoruz. ‘Neden ülkelerini bırakıp geldiler, keşke savaşsalardı’ şeklinde bazı söylemler var ama dönüp baktığımızda evi bombalanan, eşi ya da çocuğu yaralanan insanlar var. Bir insanın kendi toprağını bırakıp bilmediği bir yere, bilmediği bir kültüre gidiyor olması sanıldığı ya da konuşulduğu kadar kolay değil.

Son olarak size nasıl ulaşacaklar?

Hayata Destek Derneğinin web sitesinden ve Kayseri ofis numaramız olan 0 352 347 7077 telefon numarasından bize ulaşabilirler.