HANGİ DİNE MENSUPSUNUZ?

HANGİ DİNE MENSUPSUNUZ?
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Erciyes Zafer Kurultayı’nın Milliyetçi Hareket Partisi genel merkezi tarafından iptal edilmesinin ardından Ülkücülerin alternatif olarak kutlamaya başladığı Erciyes Türk Kurultayı, her yıl daha fazla katılımla kutlanmaya devam ediyor. Kurultay bu yıl Türkiye’nin dört bir yanında gelen Ülkücülerin yanı sıra Avrupa’dan gelen gurbetçilerinin de yoğun katılımı ile geçmiş yıllarda yapılan Kurultay’lara alternatif olabileceğini gösterdi. Binlerce kişiyi Erciyes’in eteklerinde bir araya getiren Erciyes Türk Kurultayı’nın dikkat çeken isimlerinden biri Irak Türkmen Cephesi Diyala şehri il başkanı Nihat Bayatlı oldu.

TÜRKMENLERE YAPILAN ZULÜM KİMSEYE YAPILMIYOR

Kurultay’a katılan vatandaşları selamlayan Bayatlı, daha birkaç gün önce bombalı bir saldırının hedefi olduğunu vurgulayarak, Türkmenlere yardım dağıtanların hedef haline geldiğini vurguladı. Bayatlı, "Sizleri gönülden tebrik ediyorum. Allah’a şükürler olsun ki ölmeden sizlerle tanıştım. Ben iki gün önce Türkiye’ye geldim. Gelmeden önce 1300 aileye sizlerden gelen yardımları dağıttım. Yardım dağıttığımız için evimi bombaladılar. Ben kurtuldum ama yakınlarımdan ağır yaralılar var. Ben ikinci kez kurtuldum ölümden. Ama arkadaşım yardımları dağıttığı gün, yardımları bitince evi bombaladı ve şehit oldu. Çölde 48 derece sıcaklıkta, gölge olmadan çocuklar, yaşlılar, kadınlar aç ve susuzlar. Bize yapılan zulüm kimseye yapılmıyor. Eminim sizler yardımcı olacaksınız. Türkmenlerin tek dostu Türklerdir. Acılarımızı emin ellere teslim ediyorum." Bayatlı’nın konuşmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösteren katılımcılar, ‘Katil Tayyip’ şeklinde sloganlar attı.

KİRALIK KATİLLERİNİZE TÜRKMEN

KATLİAMI YAPTIRAMAYACAKSINIZ…

Kuran-ı Kerim okunmasıyla başlayan Kurultay’ın resmi açılışında eller Türk ve İslam dünyasında yaşanan zulümlerin son bulması için açıldı. Kurultayın açılış konuşmasını yapan Tertip Komitesi Başkanı Necip Dinçer ise Ülkücülerin kendilerine kurulan pusuyu bozduğunu, tuzakları kırdığını ve oyuna gelmediğini ifade etti. Suriye’nin ardından Irak’ta da terörist faaliyetleri ile dikkat çeken IŞİD ile AKP arasında olduğu öne sürülen ilişkiye de dikkat çeken Dinçer, “Yine birlikte gönül gönüle, tek yürek Erciyes’teyiz. Dış düşmanların içindeki kuklaları siz de görün ülkücüler, tek yumruk işte burada. Eski deniniz, yeni dediniz, bağımsız dediniz, bağımlı deniniz, önüne sinsice bir sürü kelam koydunuz ama ayrıştıramadınız. Ülkücünün önünde arkasında takısı olmaz. Ülkücünün başka gömleği yok değiştiremez. Başaramadınız işte tek yürük ülkücüler burada. Sizler çok iyi biliyorsunuz ülkücüler birlik içinde olduğunda sizler bu ülkeyi Bosna’da aldığınız kararlarla, Kandil’de kurduğunuz pusuyla yönetemezsiniz. Erciyes’ten çıkan kararlarla hükümet etmek zorunda kalacaksınız. Aksini düşünemiyorum bile. Biz birlik içinde oldukça, siz kiralık katillerinize Musul’da, Kerkük’te Türkmen katliamı yaptıramayacaksınız” şeklinde konuştu.

ÜLKEYİ HIRSIZLARA PKK’YA TESLİM ETTİNİZ!

Açıklamasında MHP Genel Merkezi’ne yönelik eleştirilerde de bulunan Dinçer, Ülkücülerin ihtiyaç durumunda yeniden sokağa inmeye hazır olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizi Türk’ün yüce Başbuğ’u sokaklara sürmedi, sokakların ülkücülere ihtiyacı vardı, o gün biz indik. Şimdi ihtiyaç varsa yine ineriz. Bizleri siz sokaktan çektiğinizi söylediniz. Sokakları PKK’ya uyuşturucu baronlarına, kapkaççılara bıraktınız. Sizler bunları yaparken bizleri seviyormuş gibi görünüp birilerine vermiş olduğunuz taahhütleri yerine getirdiniz. Ülkeyi hırsızlara, PKK’ya teslim ettiniz. Sizler ülkücüleri sahi başbuğumdan çok mu sevdiniz. Sokakları boşalttınız, ocakları kapattınız, bizleri partimizden uzaklaştırdınız. Siz ülkücüleri partiden uzaklaştırdığınızı zannedin, MHP ülkücülerin mirası, biz mirası reddetmedik. Nefesimiz oldukça da reddetmeyeceğiz. Yalanla talanla devleti yönetenler karşınızda yalnızca iki zavallı var zannetmeyin. Ülkücüler bu ülkenin sigortasıdır, sabrımızı acziyet zannedip ülkeye daha fazla ihanet etmeyin. Bu milletin adı Türk Milleti: Binlerce yıl böyle bilindi, binlerce yıl daha dünya bizi Türk Milleti olarak tanıyacak ve bilecek. Eğer bu ülke, bu vatan varsa biz de varız. Bu ülkeye Serv’de yapamadıklarını yapmaya çalışan iç ve dış düşmanlar çok yoğun faaliyet içindeler. Bizler birlik içinde önce evimizi, içimizi temizleyip, ülkücüler bu ülkenin yönetimine gelmezler ise Türk Milleti yok olmakla karşı karşıya kalacaktır. Onun için çok uyanık olmalıyız. Rahmetli Atatürk’ün Bursa Nutku’nu tam idrak etmeliyiz.”

“DİNDARIM DİYENLER HANGİ DİNE MENSUP

OLDUKLARINI HENÜZ AÇIKLAMADI”

Açıklamasının devamında AKP iktidarına yüklenen Dinçer, AKP’nin korku imparatorluğu kurma niyetinde olduğunu vurguladı. AKP’nin dini referanslar üzerinden siyaset yaptığına dikkat çeken Dinçer, “Memleketi soyarak yanına bir kaçta hain bularak bir yandan vatanı parçalamaya çalışıp, bir yandan Türk kimliğine savaş açan, diğer yandan milleti dilenci durumuna düşürüp milletin malının bir kısmını dağıtıp, söylediği yalanlara sus payı vererek adaleti yok ederek, hukuku hukuksuzlukla yok ederek korku imparatorluğu kurma niyetinde olanlar. Bakara Makara diyerek yüce dinimiz İslam ile de alay edecek kadar alçalan, sık sık gömlek değiştiren, her değiştirdiği gömlekte Türk Milleti’nin kutsallarını yok etme gayreti içinde olanlar, namusumuz dediğimiz bayrağımızı önce yaktırıp, sonra indirtenler. Buna sadece Salı günü meclis konuşmalarıyla sözde karşı koyanlar. Sınırlarımız ve yüce bayrağı korumak için maaş alanlar biliniz ki hepsi aynı yere bağlı kuklalardır.

Dindarım diyenler hangi dine mensup olduklarını henüz açıklamadı. İslam’da ölçü belli: Kuran-ı Kerim. Yaptıkları ve yaşadıkları Kuranla taban tabana zıt. Asab’dan örneklere bakalım: Hz. Ömer adaleti ile bilinen bir örnektir. Fırat kenarında kurdun yediği kuzudan kendine sorumluluk çıkartıyor. Hz. Ebu Bekir döneminin en zengini… Bütün malını, servetini devletine bağışlıyor. Peki İslam’ın halifeleri örnekse bunların yaptığıyla taban tabana zıt değil mi? Devlet malı çalanla, devlete bütün valını veren aynı dinden olur mu? Soruyorum sizlere. Filistin’de Mısır’da ölenlere yas tutup, göz yaşları dökenler Türkler’in yaşadığı yerler kan gölüne döndüğünde sessiz kalanların Hz. Ali’ye benzer yanları var mı? İşlerine geldiği zaman Fatih Sultan, Yavuz Sultan Selim’den örnek verenlerin bunlara benzer yanları var mı? Camilerimizi seçim bürosu gibi kullandıran güya alimlerin İmamı Azama benzer yönleri var mı? Yok, öyleyse tehlike çok büyük ülkücüler bunları bilip tek yumruk olmak zorunda. Bunun çözümü bizde, ülkücülerde. Biz gücümüzü ortaya yüreklice koyacağız. Bu milletin diğer evlatları da bizimle birlikte olacak. Irak’taki hal başımıza gelmeyecek. Suriye olmayacağız. Bu bize bağlı, Ülkücülere bağlı. Bu ülkenin kaderi bize bağlı. Gerektiğinde ölmeyi göze alamayanlara hayat hakkı tanımazlar, yok ederler. Bütün kutsallarımızı çiğnerler, bu kutsallarımız için dün öldük, öldürdük. Çarmıha gerildik, mapuslara atıldık. Kutsallarımıza kimseyi dokundurtmadık. Dokundurtmayız da inşallah. Bunun için birlikte güçlü olmalıyız. Başbuğ’un kemiklerini sızlatmamalıyız. Erciyes’ten aldığımız feyzi Türkiye’ye hatta dünyaya haykırmalıyız.

Ozan Arif, Esat Kabaklı, İsmail Türüt gibi sanatçıların yanında çok sayıda gazeteci ve bilim adamının katıldığı kurultaya 57. Hükümet'in Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları ile Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Abdulhaluk Çay ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘kayıp tirlyon’ davasında yargılanmasını talep ederek Türkiye’nin gündemine oturan Sincan eski Hakimi Osman Kaçmaz’ın da katılması dikkat çekti.

ERCİYES TÜRK KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

‘Tanrı Türkü korusun ve Yüceltsin’ sözleriyle başlayan Erciyes Türk Kurultayı Sonuç Bildirgesi’nde de çarpıcı ifadelere yer verildi. Türklük ve Türkçülük’ün kafatası milliyetçiliği gibi gösterilecek dar ve aciz bir kavram olmadığı belirtilen sonuç bildirgesinde; “Türk askerinin temel görevlerinden birisi de sınırları ve bayrağı korumaktır. Bugün sınırlarımız delik deşik ve kışlamızdan bayrak indiriliyor. Eğer asker görevinden habersiz, acz içindeyse son sözümüz şudur ki: Türk milleti ordu millettir. Günü geldiğinde görev ve vazifesini çok iyi bilir. Başbuğun bozkurtları greve ziyadesiyle hazırdır. Ey yedi düvel, yeni dünya düzeni, biline ki; sabrımız, vakarımız asla acziyet olarak algılanmamalıdır.

Tüm dünyada Türk kanı dökülürken 21. Yüzyılda da soykırım uygulanıken 21. Yüzyılın Türklerin yüzlılı olacağı iddiasıyla ahkam kesip Türk Devletlerine ağabeylik yaptığını söyleyenler; bırakın ağabeylik yapmayı gaflet ve dalalet ve hatta ihanet içerisindedirler. Büykü ağabeylerini hatırladıkları kadar kardeşlerini hatırlamamakta, umursamamakta, onların ıstırap ve umutlarını görmemekte, küresel sermayenin kucağında fani güç ve kibrin sarhoşluğunu yaşamaktadırlar. Türk adına Türklüğü unutan ve unutturanlar bu dünyada da kıyamette de hesap vereceklerdir.”

 

Haber: Nejdet KALA