Halaçoğlu'dan, 'hanedanlık' talebinde bulunan Kayıhan Osmanoğlu'na belgeli cevap

Halaçoğlu'dan, 'hanedanlık' talebinde bulunan Kayıhan Osmanoğlu'na belgeli cevap
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

 

Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve Kayseri eski Milletvekili Prof Dr Yusuf Halaçoğlu, II. Abdülhamid'in torunu Kayıhan Osmanoğlu'nun hanedanlık talebi ve "Bir günde Türkçeyi kaybettik" açıklamasına belgeyle yanıt verdi.

Sultan ikinci Abdülhamid'in dördüncü kuşak torunu olan Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, yaptığı son açıklamada hanedanlık talebinde bulunmuş, padişah Vahdeddin'in kaçmadığını savunmuş ve harf inkılabıyla ilgili olarak da "Bir günde Türkçemizi kaybettik" şeklinde konuşmuştu.

Halaçoğlu, Kayıhan Osmanoğlu'na belgelerle seslendi ve “Cevdet Paşa'nın hazırladığı Maruzat isimli raporları oku, son dönemin ne olduğunu anlarsın” dedi. Halaçoğlu,  şu ifadeleri kullandı: Sultan Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, hanedanlık istemiş ve "biliyorsunuz harf inkılabıyla bir günde dilimizi, Türkçemizi kaybettik. Mezar taşlarında yazan dedelerimizin isimlerine yabancılaştık" demiş. Ayrıca "bize Osmanlı Devletini unutturmak için ellerinden geleni yaptılar. Dünyada kendi geçmişine hakaret eden tek milletiz. Vahdeddin'in de kaçmadığını, kanunla sürgün edildiğini söylemiş. El insaf yani. Tarih kitaplarımızda diğer Türk devletlerinden çok Osmanlı tarihi vardır. Ayrıca dedesi latin alfabesine geçmeyi başlatmıştı. Öte yandan Vahdeddin'in İstanbul İngiliz işgal komutanına yazdığı iltica mektubu da ortada. Altında bizzat Halife-i Müslümîn Mehmed Vahdeddin'in imzası olan bu başvuruda "İstanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere Devlet-i fehimesine iltica ve bir an evvel mahall-i ahara (başka bir ülke) naklimi talep ederim efendim. 12 Teşrin-i sâni 1922" diyor. Kayıhan Osmanoğlu'nun bu yazıyı okuyabildiğini de sanmıyorum ya! Hiç olmazsa otur oturduğun yerde ve bence Cevdet Paşa'nın hazırladığı Maruzat isimli raporları oku, son dönemin ne olduğunu anlarsın. Unutma, deden zamanında Osmanlı topraklarında en çok misyoner okulu ve kilise açılmıştı. Türkler arasında okur-yazar oranı da % 8 idi.