HALAÇOĞLU: 'BEN, GÖK'E DEVLET BEY İLE GÖRÜŞÜN DEDİM'
MHP'li Yusuf Halaçoğlu, Deniz Baykal'ın önceki gün Tarafsız Bölge programında Meclis seçimleriyle ilgili gündeme getirdiği iddialara cevap verdi. Halaçoğlu açıklamasında, "Biz eğer Sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık, kamuoyunda şunlar yansıtılacaktı: 'Siz Baykal’ı seçtiniz, bir muhalif adı altında' AKP’nin tabiriyle 'dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtiniz' diye bize yükleneceklerdi" ifadelerini kullandı.
Meclis’te dün düzenlediği basın toplantısında, Deniz Baykal’ın programında yaptığı bazı açıklamaları değerlendiren Halaçoğlu, “Deniz Baykal, bir programa çıktı ve benimle Levent Gök arasında bir görüşme yapıldığını ve bu görüşmede grubu serbest bırakacağımızı belirttiğimi, bir şekilde benimle ilgisi olmayan sözler sarf etti. Şimdi muhtemeldir ki izlemişsinizdir akşam. Levent Bey benden bir görüşme talep etti, aynı koridordayız. Bende buyurun gelin dedim. Görüşmemiz 5 dakikayı geçmemiştir, 3-5 dakika arasında. Burada iki konu gündeme getirildi. O sırada meclis başkanlığı seçimleri vardı, üçüncü tura geçilecekti. Bu görüşmeler sırasında başkanımız Bahçeli, açıklama yaptı ‘Biz üçüncü dördüncü turda bile Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyeceğiz’ açıklamasını yaptı. CHP, Baykal’ın seçilemeyeceği düşüncesiyle telaşlanmıştı, benimle görüşme yapmak istediler. Evet bir görüşme yaptık. Bu görüşmede, Devlet Bey bir de şunu ifade etti ‘HDP Baykal’ı desteklediğini açıklarsa biz CHP’ye oy vermeyiz’ bunu biliyorsunuz devlet bey sonra yalanladı. Nitekim bana bunu söylediğinde, bende şunu ifade ettim. HDP böyle bir açıklama yapacaksa öyleyse o da yapmasın dedim. Ama kendilerine hiçbir şekilde, HDP desteklerde desteklemezse gibi konuşma yapmadığımız gibi, grubumuzu serbest bırakacağımıza dair de ifade de bulunmadım. Kendisine şunu söyledim, bunları benimle görüşmek yerine gidin Devlet Bey ile görüşün dedim. Kılıçdaroğlu, devlet beyden randevu alsın dedim. Sonuç olarak Baykal’ın üçüncü tura kalmasından sonra, MHP ne Baykal’ı ne de İsmet Yılmaz’ı desteklemedi. Her ikisi karşısında da geçersiz oy kullandı. Şimdi algı operasyonu sürdürülüyor. MHP üzerine bir oyun oynanıyor. AKP, HDP ile 10 madde üzerinde anlaşmıştır. Bunun için akil adamlar başta olmak üzere, köşe yazarları devreye girmiş ve güzel şeyler olacağından bahsetmişlerdir. Şimdi soru şu, madem ki üç yıldır beraberdiler, son seçime bir ay kala da ortak deklarasyon yayınladılar, öyleyse akil adamlar başta olmak üzere, köşe yazarları neden AKP ile HDP arasında koalisyon önermiyor? Diğer taraftan neden MHP, MHP’nin daha baştan ortaya koyduğu ilkeler var. Yolsuzlukla mücadele aslında bir ülkenin tüm siyasi partilerinin ortak görüşü olması gerekir. Çünkü yolsuzluğu savunacak bir parti söz konusu olmamalı. İkincisi, cumhurbaşkanının anayasal sınırlarına çekilmesi. Düşünün ki bir cumhurbaşkanı tarafsız kalacağına namusu ve şerefi üzerine and içmişken, seçim sırasında muhalefet partilerini eleştiren mitingler yapmıştır. Tarafsızlığı yitirmiştir. Seçim sonrası bu mitingler bıçakla kesilir gibi kesilmiştir. Cumhurbaşkanı tarafsız olmadığını ispat etmiştir. Şimdi hangi sebeple MHP ile bu defa AKP’nin koalisyon kurması istenebilir? Biz diyoruz ki, anayasal sınırlarına çekilsin” (K.B.)