GÜVEN

GÜVEN
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Eğer bir ülkede yönetime güven kalmadı ise, başta ekonomi olmak üzere, bazı konularda inisiyatif yönetenlerin kontrolünden çıkar, olumsuzluklar belli bir zaman dış etkenlere fatura edilir ve millet bu şekilde kandırılır. Ama bu da uzun sürmez.

Güzel ülkemde ekonomik anlamda yönetime güven kalmamış, vatandaş gelecekte yaşanması muhtemel ekonomik çöküş için kendi önlemlerini kendisi almaya başlar hale gelmiştir.

Şöyle bir düşünün.

Ülkenin tek adamı ‘Yüksek faiz, yüksek enflasyonun nedenidir’ tezini savunurken, tek adamın yönettiği aynı ülkede Merkez Bankası çıkıyor ve faizi ‘Dünyanın En yüksek’ noktasına yükseltiyor.

Tek adamın bunu engellemeye gücü yetmiyor öyle mi?

Buna rağmen faiz artırma kararının alınacağı gün Sayın Cumhurbaşkanı çıkıyor ve faiz artırımının çözüm olmayacağını söylüyor.

Gerçekten de olmadı, dedim ya güven kalmadı.

3 günlüğüne dolar artışı biraz da olsa durduruldu, yeni haftada kaldığı yoldan devam etmeye başladı.

Biliyor musunuz, geride bıraktığımız Cuma günü, bilişim sektöründe belirsizlik yüzünden fiyatlandırma yapılamadı. Bilgisayar firmaları dağıtım depolarından mal alamadı.

Zira doların yeniden hareket kazanması, yani Türk Lirasının değer yitiminin devam etmesi için adeta tepede seferberlik uygulanıyor.

Yarın Orta Vadeli Program açıklanacak.

Şimdiden söyleyeyim, açıklanacak orta vadeli programda;

Demokrasi yoksa..

Hukukun bağımsızlığı yoksa..

Eğitimde nitelikli yapılanma yoksa..

Çalışma hayatının hiç değilse eski noktasına getirilmesi yoksa..

Yahyalı Üretme Çiftliği ve Şeker Fabrikasının yeniden kamuya kazandırılması, ardından Pamuk, Fındık, Çay ve Tütün ekimini yeniden hayata geçirilecek düzenlemeler yoksa..

Üretim Ekonomisi yoksa..

Her devrin günah keçileri, çağdaş demokrat kamu görevlerinin yeniden okullarına dönmeleri, eğitimin bilimsel bir noktaya taşınması için önlemler yoksa..

Ülke hayvancılığının, kırsal kesimde aile tipi işletmeleri destekleyecek önlemlerle yeniden ayağa kaldırılması yoksa..

Bedelini dolarla ödediğimiz yatırımların geri ödemesinde dolar kurunun, işin bittiği tarihteki kura endekslenmesi yoksa..

Korkarım bu program da lafta kalacaktır.

Hatırlayın, Sayın Cumhurbaşkanı 100 günlük program açıklamıştı daha seçimin hemen ertesinde. Neredeyse 100 günü geride bıraktık, ne oldu?

Dedim ya, yazının başında;

“Eğer bir ülkede yönetime güven kalmadı ise, başta ekonomi olmak üzere, bazı konularda inisiyatif yönetenlerin kontrolünden çıkar”

Zira bu güne kadar alınan her ekonomik düzenleme, bir avuç mutlu azınlık dikkate alınarak alınmış o nedenle de uygulanabilirlik sahası bulamamıştır.

Türk Milleti’nin neredeyse tamamı, ekonomik konularda iktidara olan güvenini yitirmiştir.

Zira, bu yönetim her şeyden önce demokratik tüm değerlerimizi ortadan kaldırmıştır.

Havaalanı işçilerinin taleplerini bir inceleyin.

Adamlar, insanca çalışma koşulları talep ediyor. Zam istemiyorlar ama aldıkları ücretin bordrolarını tam olarak yansıtılarak devletin vergi kaybından kurtulmasını istiyorlar.

Tahta Kurusundan yakınıyorlar, Tahtakurusundan.

Biz de Millet olarak aynı durumdayız;

Fakirleştirildiğimizi bile göremez haldeyiz.

Sıkıntımız, hortlayan Verem..

Sıkıntımız, hortlayan Şarbon..

Sıkıntımız, Ülkenin Afganistan’a, Pakistan’a dönüştürülmesi, Mülteci Cenneti haline getirilmemiz...

Sıkıntımız, gündemi 450 milyonluk sterlinlik uçağın satın mı alındığı, hediye mi edildiği..

Sıkıntımız, okula gönderdiğimiz çocuklarımızın,  bilim yerine Hurafelerle dolu bilgilerle donatılması..

O nedenle, çöpe attığınız toplumsal değerlerimizi yeniden başköşeye çıkarmadığınız sürece, Demokrasiyi eksiksiz olarak yeniden inşa etmediğiniz sürece korkarım yitirdiğiniz güveni yeniden kazanamayacaksınız..