Güldüren Kayseri fıkraları

Kulaktan kulağa söylenerek yayılan, insanları eğlendirme ve güldürmeye yönelik mizah türü olan fıkranın, kültürümüz Kayseri'ye ait olan örneklerini Kayseri Olay Gazetesi olarak sizler için hazırladık.

Güldüren Kayseri fıkraları
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kulaktan kulağa söylenerek yayılan, insanları eğlendirme ve güldürmeye yönelik mizah türü olan fıkranın, kültürümüz Kayseri'ye ait olan örneklerini Kayseri Olay Gazetesi olarak sizler için hazırladık.

Fıkra, yazarın belirli bir konuda anlayışını, görüşünü ya da düşüncelerini kanıtlama zorunluluğu olmadan, eğlenceli ve hoş bir üslup ile yazdığı kısa fikir yazılarıdır. Fıkralar, genel olarak çok eski tarihlerde yazılmış ve kulaktan kulağa söylenerek yayılmıştır. Fıkraların konusu sınırsızdır. Herhangi bir düşünceyi, yaşanmış bir olayı veya bir konuyu ele alabilirler. Nasreddin Hoca fıkraları başta olmak üzere Karadeniz fıkraları, Kayserili fıkraları ve Bektaşi fıkraları kültürümüze girmiş en popüler örneklerdir. Bizler de size geniş bir yelpazeye sahip olan ve çok sevilen mizahi Kayseri fıkralarını beğenilerinize sunuyoruz.

Temel'in Kayserili Arkadaşı

Bir gün, Temel’in Kayserili bir askerlik arkadaşı arar ve Temel’i Kayseri’ye davet eder.

Temel Kayseri’yi çok merak ettiği için bu teklifi hemen kabul eder ve ilk uçakla Kayseri’ye gider.

Temel’i hava alanında arkadaşı karşılar.

Önce, birlikte Kayserili askerlik arkadaşının evine giderler.

Temel eşyalarını yerleştirir, yemeklerini yerler ve Temel’i askerlik arkadaşı çalıştığı şirkete götürür.

İş yerine varınca, yüksek bir bina Temel’in dikkatini çeker.

Bina o kadar yüksektir ki Temel gözlerini ayıramaz, başlar bakmaya.

O sırada uyanık olan Kayserili askerlik arkadaşının aklına bir kurnazlık gelir ve Temel’e sorar:

– “Nereye bakıyorsun sen Temel?

Temel cevap verir:

– “Haçen şuradaçi pinaya bakayrum.”

Kayserili der ki:

– “O baktığın bina benim patronumundur.

Kaçıncı kata baktıysan o kadar para vereceksin bana.

O binaya bakmak paralıdır.

Yoksa maaşımdan keser parasını…”

Temel, önce bir süre hiçbir şey söylemeden düşünür ve sonra:

– “3. kata baktım” der ve 3 lira verir.

Kayserili parayı aldıktan sonra:

– “Tamam sen şimdi burada bekle, ben bu parayı patronuma verdikten sonra yanına geleceğim” der ve Temel’in yanından görünmeyeceği bir yere, kısa bir süre saklanmak için gider.

Temel’de kendi kendine mırıldanır;

– “Uyy, bir de şu Kayserililere uyanik derler…

15. kata baktim ama 3. kat parasi verdum kerize…”