Artık donörsüz bir şekilde organ sahibi olunabilecek

Artık donörsüz bir şekilde organ sahibi olunabilecek
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kök hücre tedavisinin tıbbın birçok alanında en çok kullanılan tedavi yöntemi olarak karşımıza çıktığını belirten Doç. Dr. Alper Kemaloğlu, kök hücre tedavisinin kullanıldığı hastalıkların başında izler, saç kayıpları, yüz gençleştirme tedavileri ve kronik yaralar olduğunu belirtti.
Hastalıklarda doğal bir yöntem ile hastanın kendisinden alınan kök hücrelerle herhangi bir yan etkisi olmadan hızlı bir şekilde sonuç alındığını vurgulayan Acıbadem Kayseri Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Alper Kemaloğlu, "Artık kök hücreler modern tıbbın odak noktasında en çok kullanılan tedavi yöntemi olarak yer alıyor. Kök hücreleri biz plastik cerrahi olarak birçok alanda kullanabiliyoruz. Bunlardan başlıcaları hastalarımızın çokça şikayet ettiği izler. Diğer bir kullanım alanı hastalarımızda olan saç kayıpları ve yüz gençleştirme işlemleri. Ayrıca kronik yaralarda da kök hücreleri tedavisi kullanabiliyoruz. Kök hücreler vücuttaki her türlü hücre tipine dönüşebilen ve çoğalabilen kendini yenileyebilen hücre tipidir. Bunlar en çok kemik iliği ve yağ hücrelerimizde bulunur. Biz daha çok yağ hücrelerinden elde ettiğimiz kök hücreleri kullanıyoruz ve bunları hastanın ihtiyacına göre bazı işlemlerden geçirdikten sonra uygulamaya tabii tutuyoruz. Bu kök hücrelerin kullanımı esnasında hasta herhangi bir yan etki ile karşılaşmıyor. Çünkü bu hastanın kendi hücresi ve tamamen doğal bir tedavi yöntemi olarak görülebilir. Dolayısıyla herhangi bir yan etkisi söz konusu değil” dedi.
İzlerin tamamen kaybolmasının mümkün olmadığını ancak bu yöntemle ciddi şekilde iyileştirilebildiğini söyleyen Doç. Dr. Kemaloğlu, “Hücreler özellikle kronik yarası olan diyabetik ayak yaraları veya damar yetmezliğine bağlı yaraları olan hastalarımızda kök hücre tedavisiyle bu yaraların çok daha hızlı iyileşmesini sağlayabiliyoruz. Ayrıca izler hasta gruplarımızın en çok şikayet ettiği problemlerden bir tanesidir. İzi tamamen yok edecek bir yöntem dünyada yok. Ancak kök hücre tedavileri ile izin görünümünü ciddi oranda iyileştirebiliyoruz. Bu işlemler yaklaşık 10-15 dakikalık basit ameliyat bile diyemeyeceğim bir yöntemle tedavi edebiliyoruz. Erkek hastalarımızda saç dökülmelerine bağlı kellik problemleri sık görülüyor. Bu hastalarımızın bir çoğu saç ekimi yönteminden çekiniyorlar. Çünkü saç ekimi yaklaşık 8-9 saat sürebilen uzun bir süreç. Kök hücre tedavisiyle saç diplerine enjekte edilen kök hücreler ile yeni saçların çıkması için bir uyarı vermiş oluyoruz. Bunun sayesinde de hastalarımızda doğal bir saç görünümü elde edebiliyoruz” diye konuştu.
Kök hücrelerin gelecekteki organ kayıplarında veya organ yetmezliklerinde hastalar artık kendi kök hücrelerinden organlarına sahip olabileceğinin altını çizen Kemaloğlu, “Doku mühendisliğinde kök hücreler önemli bir alan tutuyorlar. Artık organ kayıplarında veya organ yetmezliklerinde başka donörlerden organ bekliyorsa hastalarımız ileride hastalarımızın kendi kök hücresinden elde edilen organlarla hasta kendi organına ve dokusuna sahip olabilecek. Yanığa bağlı deri kaybı olan bir hastaya hastadan aldığımız kök hücre ile deri nakli yapabileceğiz. Doğuştan bir kulağı olmayan hastaya doku mühendisliği ile bir kulak elde edip hastaya kulağı takabileceğiz. Bunlar hastaya ek hiçbir ilaç kullanma ihtiyacı hissetmeden yapabileceğiz. Bu yüzden kök hücresi ve bu tedavinin getirebileceği yenilikleri modern tıp da daha fazla kullanacağımızı şimdiden söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.