'FETÖ'yü ziyaret etmeden gitmem'

'FETÖ'yü ziyaret etmeden gitmem'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri’de FETÖ/PYD soruşturması kapsamında 19’u tutuklu 70 sanığın yargılandığı Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dördüncü duruşması başladı. Aralarında AK Parti eski İl Başkanı Ömer Dengiz, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Kayseri Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak’ın kızı Elif Bozdağ gibi kentin yakından tanıdığı isimlerin yargılandığı dava Perşembe gününü kadar devam edecek.  3 gün sürecek davada 110 tanığın dinlenmesi bekleniyor.

Dünkü duruşmada ifade veren tanıklar,  katıldıkları FETÖ oturmaları ve oturmaları kimlerin düzenlediğine yönelik açıklamalar yaptı.  Bazı tanıklar himmeti oturma hocalarının toplandığını söylerken, oturmalardan ayrılmak isteyenlerinde özel olarak ikna edilmeye çalışıldığı belirtildi. Tanıklardan Kemal Koçak, Lokantacı olduğunu ve GESİAD’ın iş gezisi nedeniyle Amerika’ya gittiğini belirterek, “Ziyaretimiz ticari amaçlıydı. Son gün bu yönde ziyaret oldu. 2-3 saat bekledik. Bazı şehirlerden gelen gruplar vardı. Onlarda bekliyordu. Fethullah Gülen 5 dakika gruba hitap etti. 5 dakika görüşme sonrasında bizi sepetlediler”  dedi.Tanıklardan İş adamı Ergün Bilen ise “Beni cemaat oturmalarına Ahmet Demircioğlu götürdü” ifadesiyle dikkat çekti. Mahkemede tanık olarak yer alan Mehmet Kılnamaz ise “FETÖ yapılanmasının 5 fahri konsolosluğu Kayseri’de” dedi ve isim verdi. Tanık Serdar Aktan ise AK Parti eski İl yöneticisi ve aynı zamanda Eczacılar Odası eski Başkanı tutuklu sanık Bülent Ünsal ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Aktan, 2007 yılındaydı Amerika’ya yaptıkları iş gezisine atıfta bulunarak, “Bülent Ünsal buraya kadar gelmişken, Fetullah Gülen’i ziyaret etmeden gitmem gibi bir ifadesi oldu” dedi.

Sanık, tanık ve duruşmayı izleyenlerin sayısının çokluğu ile sesli ve görüntülü sistemle duruşmaya katılan sanıkların olmasından dolayı duruşma yine Adliye Konferans Salonunda yapıldı. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıkların katılımları ile ilgili yoklama yapılmasının ardından gizli tanıklarla birlikte 110 tanık ve müştekinin dinlenmesine başlandı.

Mahkeme başkanı, duruşma öncesinde üç gün sürecek olan yargılama ile ilgili bilgiler verdi. Mahkeme başkanı, tanık beyanlarının alınması sırasında sanık ve sanık avukatların soru sorabileceğini, sanık ve avukatlarının tanık beyanları ile ilgili savunma hakkı vereceklerini beyan etti. Gizli tanık beyanlarının da okunacağını belirterek, iddia makamının da beyanının alınacağını ifade etti. Bazı sanıklarla ilgili delillerin toplandığı ve gerekli evrakların tamamlandığına işaret eden mahkeme başkanı, bu duruşmada mütalaanın alınmasının ardından sanıklara son kez savunma vereceklerini ve gelecek duruşmada bazı sanıklarla ilgili kararın açıklanacağını, celsede ara karar verileceğini belirtti.

Mahkeme başkanı açıklamasının ardından, duruşma salonunda hazır bulunan sanık, sanık avukatları ile ilgili tanıkların dinlenmesine karar verdiklerini, diğer tanıkların sanıkların duruşmaya katılmasıyla birlikte dinleneceğini ifade etti. Sanıklardan Ahmet Mercan, Ekrem Horozoğlu, tutuklu bulundukları cezaevinden sesli ve görüntülü sistemle duruşmaya katıldı. Tutuklu sanıkların çoğunluğu duruşmaya katıldı. Bazı nedenlerden dolayı duruşmaya katılamayan sanıklarında hazır edilmesine karar verildi.

Duruşmanın ilk gününde tanık beyanları alınmaya başladı. S.A, D.G., M.C.K, M.D, Ş.T.B, Ö.F.H., H.H.K gibi tanıkların ifadeleri alındı.

Duruşmada tanık olarak beyanda bulunanlara, mahkeme heyeti, sanıklar ve sanık avukatları sorular sordu. İşte mahkemede ifade veren tanıkların beyanları şöyle:

“ALACAĞIMDAN HİMMET ADI ALTINDA KESİNTİ YAPILMIŞ, ŞİKAYETÇİYİM”

Tanık-Müşteki Mazhar Celal Karabay,  Ahmet Köseoğlu’nun işyerinde çalışmadığını ve  şirketinin gümrük müşaviri olduğunu söyledi.  Karabay, “15 Temmuz öncesinde verdiğim bir dilekçe ve ifadem vardır. Alacağım olan 80 bin liralık bir miktardan 14 bin TL para kesintisi vardı. Benim muhasebecim ödemeleri çıkartmıştı. Sonrasında Köseoğlu’nun şirketinin muhasebesiyle görüştük ve 14 bin lira ile ilgili kesinti yaptıklarını beyan ettiler. Himmet adı altında paranın kesildiği ve gelecek yıl bu miktarın 20 bin lira olacağını söylediler. 25 yıldır birlikte çalıştığımız şirket ilk kez böyle bir kesinti yaptı. Olay 2006 yılında oldu. 2007 yılında da şirketle bir daha çalışmadım. Şikayetçiyim” dedi.

Mahkemede ifade veren bir diğer Tanık-Müşteki Taner Türker de, Ahmet Köseoğlu’nun işyerinde çıkan yangında yaralandığını belirterek,  “Ancak o Ahmet Köseoğlu ile burada yargılanan Ahmet Köseoğlu aynı değil. Buradaki Ahmet Köseoğlu’nu tanımam. Poli Mobilyada çıkan yangında yaralandım ben. Oranın sahibi buradaki Ahmet beyin akrabası. Buradaki sanık Ahmet Köseoğlu’nu tanımam. Yanında da çalışmadım” diye konuştu.

 Tanık Mustafa Değirmen ise  “Ben Mehmet Şahankaya ile ilgili olarak şikayetçiyim. Bu konuda şikayetim var” dedi. Değirmen, “Ama buradaki sanıklar arasında Mehmet Şahankaya yok. 2013’den beri çok sayıda şikayetim var. 15 Temmuz öncesinde adliyede hakim ve savcılara yönelik toplamalar olmadan önce Mehmet Şahankaya ile ilgili şikayette bulundum” dedi. Mahkeme heyeti de, tanık beyanının bu mahkeme ile ilgisi olmadığını kararlaştırdı ve Değirmen’e şikayetiyle ilgili savcılığa müracaatta bulunmasını söyledi.

“BEN OTURMALARA 2005-2006 YILINDA GİTTİM”

Tanık Ş.T:B, mahkemede sanıklar arasında yer alan Fatih Somyürek’in eniştesi olduğunu söyledi. B., “Ben oturmalara 2005-2006 yılında gittim. 5 yıl içinde de birkaç defa gittim. Yurtta yapılan oturma dışında bir iki defa katıldım. Davet üzerine katılmıştım. Osman Köseoğlu sohbetlere davet etmişti. Uzun bir dönemde sohbet hocasına yurt ihtiyaçları, öğrencileri kurban ve diğer ihtiyaçları ile ilgili toplamda 40-50 bin lira yardımda bulundum. Cüneyt Gazezoğlu’nun benden bir talebi olmadı. Babamın yanına Memduh Boydak, Ahmet Mercan geldiler. Birkaç kişiydi. Melikşah Üniversitesine yurt yapımı ile ilgiliydi. 2010 yılındaydı ve Melikşah Üniversitesi ile ilgili bilgiler verdi. Burada herhangi bir cemaat adı geçmedi. Üniversite konuşuldu. Yapılacak yurtla ilgili bilgiler verildiğini biliyorum.

“OTURMALARDA HOCANIN SİYASİ SÖYLEMLERİ BİZİ RAHATSIZ ETTİ”

Tanık H.H.K. ise mahkemedeki ifadesinde şunları söyledi:  “Sanık Memiş Alemdar ile bir yıllık ticari bir ortaklığımız oldu. Ticari ilişkimiz 2014 yılında başladı sonra bazı nedenlerle 2015 yılında sona erdi. 2013 yılında oturmalara Memiş ağabeyimle katıldık. Bir yıl sürdü. 17-25 Aralık olayı ile birlikte oturmalarımız sona erdi. Kimse gitmedi. Bizde gitmedik. Memiş ağabeyimle karşılıklı işyeri komşusuyuz. O da gitmedi. 2015 yılında hocanın vaazından dolayı bir olay yaşanmış. Organize Sanayi Camii’nde. Polis bana sordu. Ben uzaktım. Orada bir şeyler yaşandı. Ama ne olduğunu bilmiyorum. Polisin camide kimler vardı sorusu üzerine isimler zikrettim. Ama bahsettiğim isimler vaaz veren hocanın üzerine yürüyen isimler değildi. Yanımda tanıdığım kimler vardı sorusu üzerine bunu söyledim. Oturmalarda hocanın siyasi söylemleri bizi rahatsız etti. 17-25 Aralık olayı sonrasında da oturmalara katılmadık ve o grup siyasi söylemlere tepki göstererek dağıldı”

Tanık M.N., sanıklardan Hasan Sümerli’nin işyeri komşusu olduğunu dile getirerek, “10 yıl önce beni bir defa programa davet etti. Birde Kılıçaslan Lisesinin temeli atıldığı yıllar öncesinde Ahmet hocanın katılımı ile bir program olmuştu. Yemekli bir program idi. Ahmet hocanın vaazı oldu. 200 kişi vardı ve yemek yenildi. Okul için bağış talebinde bulunuldu. Onu dışında bir şey bilmiyorum” dedi.

Mahkemede tanık olarak ifade veren bir diğer isim Ö.F.H., “Ben Elif TV’nin ortaklarından ve genel yayın yönetmeniyim. Bahsedilen isimleri tanımam. Sadece Serkan Önder Dinç’i tanırım. Mali müşavirdir. Kendisi bir gün geldi ve bir ricada bulundu. Cemaatin bir derneğinin sosyal etkinliği ile ilgili görüntülerin yayınlanmasını talep etti. Bizde kabul etmemiştik. Onun dışında kimseyi tanımıyorum” şeklinde konuştu.

“MALİYEDEN CEZA YEDİM. MALİ OLARAK YORDULAR”

Tanıklar arasında yer alan İş adamı S.A. da,  2012 yılından 2014 yılının Ocak ayına kadar oturmalara katıldığını ifade ederek, “Ersin Kırınartlıoğlu, Orhan Topçuhasanoğlu, Bülent Ünsal, Duran Güven, Recep Mutlu, İlhan Miraboğlu ve Veysel Çiftçi vardı. Servet Demirel ile Bülent Koçak oturmaların hocalığını yapardı. Evlerde ya da yurtlarda haftalık, 15 günde bir oturmalarımız olurdu. Dini sohbet edilir sonrasında gündemle ilgili konuşmalar yapılırdı. Hoca eksik ve ihtiyaçlarla ilgili bilgi verir oturma sonunda bağış yapılırdı. Ben 17-25 Aralık olayının hemen ardından 2014 yılının ocak ayında oturmadan ayrıldım. Burada ters düşen siyasi görüş vardı. Kendim ayrıldım. Bize oturmada hocalar önümüzdeki yerel seçimlerde iktidar partisine değil onun dışındaki partilerden hangisine verirseniz verin dediler. Bende buna tepki gösterdim. Ayrıldım. Kent hem siyasi, hem politika, hem şehir yöneticileri adına inisiyatif bunların elinde idi. Maliyeden ceza yedim. Mali olarak yordular. Buna rağmen ayrıldım. Bir kez Ersin Kıranartlıoğlu, ‘Ağabeyim niye ayrılıyorsun. Bizim için önemlisin’ dedi. Ben buna rağmen yine katılmadım. Tehdit olmadı. Oturmalara onlar devam ediyordu ama sonrasını bilmiyorum. Ne kadar devam ettiler ne yaptılar bilmiyorum. Arkadaşlığımız oturmadakilerle bitmişti. Yani cenazelerde filan dek geldi ve selamlaştık. Sonrasını bilmiyorum” diye konuştu.

Senegal gezisi ile ilgili de konuşan Altın, “2013 yılının ortalarıydı. Senegal’e iş ziyareti düzenlendi. Burada yapılacak okul ve Kuran kursu ile ilgili bilgi verildi. Dönüşte, Bülent hoca vardı. Erhan Topçuhasanoğlu okul yapımı için 15 bin dolar yardım talep etti. Kişi başı. Ersin Kıranartlıoğlu buna tepki gösterdi. Miktar talebini yanlış olduğunu isteyenin vermesi gerektiğini, verecek kişinin de ne kadar vereceğini kendi söylemesi gerektiğini ifade etti.” dedi.

Mahkemede sanık olarak yer alan Vergi Müfettişi Mevlüt Yoldaş, denetim iddialarına İtiraz ederek,  “Suat Altın Battalgazi Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu üyesidir. Bahsettiği şirketlerine yönelik denetimler, FETÖ kurumlarında yönetim kurulu üyesi olanların şirketlerinin de denetlenmesi kararı doğrultusunda denetimi yapılmıştır. Cemaatin şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olanların tamamının şirketleri vergi denetimine tabi tutulmuştur. Bu denetim de o şekilde yapılmıştır” ifadelerini kullandı.

Mahkemede savunma yapan diğer tanıklar ve ifadeleri ise şu şekilde:

SOMTAŞ: DENGİZ İLE OTURMALARA KATILDIM

AK PARTİ ESKİ İL BAŞKANI DENGİZ: SOMTAŞ İLE OTURMALARA KATILMADIM

Tanık Levent Somtaş: Ben Ömer Dengiz, Nurettin Okandan, Emir Özyürek’in katıldığı oturmalara katıldım. 17-25 Aralık’tan sonra devam etmedim. Onlar devam ettirdi mi bilmiyorum. Beni oturmalara Mehmet Çetin davet etti. Ömer Dengiz 2010 yıllarında da geldi sonrasında katılmadı.

Somtaş’ın bu ifadesine tepki gösteren Ak Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, “Levent Somtaş ile hiç şeklide bir oturma grubunda yer almadım. Kendisi ile hiçbir oturmaya katılmadım. Yalan söylüyor”dedi.

“HİMMET HOCALAR TOPLARDI”

Tanık Duran Güven: Bülent Ünsal, Suat Altın, Ersin Kıranartlıoğlu, Orhan Topçuhasanoğlu’nun katıldığı oturmalarda bende vardım. 17 – 25 Aralık sonrasında yerel seçimler öncesinde bende oturmalara katılmadım. Bıraktım. 2012 yılında bu oturma başlamıştı. Ondan önce başka oturma vardı. Servet Demirel ve Bülent Koçak adında hocalar vardı. Oturmada olan sanıklarda bizler gibi aynı pozisyonda idi. Onlarda hocaların istekleri üzerine bizim gibi himmet verirdi. Onlardan biri toplamaz, hocalar toplardı. Oturmada Suat Altın’ın ayrılmasıyla ilgili aşamada Ersin Kıranartlıoğlu ile bir diyalog oldu mu bilmiyorum. Sonrasında kendini aradı mı bilmiyorum. Seçimlere kadar katıldık. Son oturmada siyasi söylemlere oturmadakilerden bazıları tepki gösterdi bazıları sustu ama hocalara söylemlerinden dolayı destek veren olmadı. İlhan Miraboğlu ile hoca geldi. İkna için bende ikna olmadım ve oturmalara katılmadım. Oturmanın devam edip etmemesiyle ilgili bilgim yok. Bir Senegal gezisi düzenlenmişti. O gezide bende vardım. Senegal gezisinde bizden 15 bin dolar yardım talep ettiler.

Tanık Recep Mutlu: Oturmalara 2014 yerel seçimlerine kadar katıldım. Siyasi söylemler nedeniyle ayrıldık. Orada siyasi söylem ve AK partiye oy verilmemesiyle ilgili söyleme biz tepki gösterdik. Bülent Ünsal’ın da tepkisi vardı. Ama kelime kelime hatırlamıyorum. Oturmada hocaya destek İlhan Miraboğlu’ndan geldi. Diğerleri destek vermedi.

“5 DAKİKA GÖRÜŞME OLDU SONRASINDA BİZİ SEPETLEDİLER”

Tanık Kemal Koçak: GESİAD’ın 2017 yılında Amerika’ya iş gezisi oldu. Bende lokantacıyım. GESİAD üyesi değilim ama GESİAD Başkanı Mehmet Filiz, İstanbul’dan çocukluğundan beri tanırım. Bende davet edildim ve katıldım. Bu iş gezisinde bende Amerika ve Kanada’daki restoran çalıştıran arkadaşlarımı görme fırsatı bulacağımı düşünerek katıldım. 8 günlük bir gezi oldu. Bu gezi sırasında Fethullah Gülen ziyareti ile ilgili bizi orada karşılayan hocaların söyledi oldu. Bununla ilgili gelmişken ziyaret edilmesi gibi düşünce oldu. Gündemimizde yoktu ama gezi programında gündeme geldi ve son gün ziyaret ettik. Kaldığı yere gittik.  Ziyaretimiz ticari amaçlıydı. Son gün bu yönde ziyaret oldu. 2-3 saat bekledik. Bazı şehirlerden gelen gruplar vardı. Onlarda bekliyordu. Fethullah Gülen 5 dakika gruba hitap etti. 5 dakika görüşme sonrasında bizi sepetlediler. Ben Amerika’dan Kanada’ya geçtim. grup Türkiye’ye döndü.

“BÜLENT ÜNSAL, GRUP OLARAK BURAYA GELMİŞKEN FETÖ’YÜ ZİYARET EDELİM DEDİ”

Tanık Serdar Aktan: 2007 yılındaydı Amerika’ya iş gezimiz oldu. GESİAD’ın düzenlediği iş gezisiydi. Ticaret amaçlıydı. Uçakta giderken Fetullah Gülen’i ziyaret edilecek yönünde bir olay olmadı. FETÖ ziyareti orada gelişen bir şey oldu. Amerika’da Bizi karşılayan hocalar vardı onlar ayarladı. Grupta Bülent Ünsal, daha önce söylediğim gibi ferdi olarak değil grup olarak, buraya gelmişken ziyarette edilse olur gibi söylem vardı. Bülent Ünsal buraya kadar gelmişken, Fetullah Gülen’i ziyaret etmeden gitmem gibi bir ifadesi oldu. Bu daha sonra grup halinde konuştuk. Ama gruptan bazıları bu ziyarete karşı çıktılar ve gerek yok dedi. Ziyaret ettik. Bana ters geldi ve devamında bir şeylere katılmadım. Oturmalara katıldığım yönündeki söylemler yanlış anlaşılmıştır. İş görüşmeleri nedeniyle olan şeylerdir.

“ BENİ CEMAAT OTURMALARINA AHMET DEMİRCİOĞLU GÖTÜRDÜ”

Tanık Ergün Bilen ise; “Ben cemaat oturmalarına 2010-2011 yılları arasında katıldım. Çok fazla gitmedik oturmalara. Beni oturmalara Ahmet Demircioğlu davet etti. Benim grubumda Adnan Ulubaş, Ahmet Mercan, Mehmet Kıranatlıoğlu, Ömer Dengiz’de vardı. Oturmalarımızda hayır ve zekat adı altında paralar toplanırdı. Ben yeni tır almıştım. Bundan dolayı oturma grubumuza iş yerimde bir yemek düzenledim. Yemekte Halit Gazezoğlu ve Akif Hoca diye bildiğimiz kişi de vardı. Akif Hoca bana aldığım her tır için kurban bağışında bulunmamı istedi.

“FETULLAH GÜLEN’İ ZİYARET SON ANDA PLANLANDI”

Tanık Mustafa Şerbetçi; “ GESİAD’ın düzenlediği Amerika gezisine bende gittim. 9 kişilik bir arkadaş grubumuz vardı. Gezide ayrıca Mustafa Kilci, Mustafa Salın ve Bülent Ünsal’da vardı. Amerika’ya gidene kadar Fetullah Gülen’i ziyaret planda yoktu. Orada son anda imamlar tarafından organize edildi. Buradaki grup Amerika’ya gelmişken Fetullah Gülen’i görelim dediler.

“KAYSERİ FETÖ’NÜN 5 AYRI FAHRİ KONSOLOSU VAR”

Tanık Mehmet Kılnamaz: 2006-2013 yılları arasında KTO’da çalıştım. 2013 yılı seçimlerinde Mahmut Hiçyılmaz 68 kişi ile meclis üyeliğini kazandı. Seçim sürecinde Mahmut Hiçyılmaz o günlerde cemaat olan yapının adayı olarak seçildiğini televizyonuda birçok mecrada kendisi söyledi. Bu söyleme Hasan Ali Kilci, Mehmet Yılmaz’da bire bir şahitler. Bu grubun cemaat imamları seçim sürecinde yetki belgelerini kendileri aldı. Lüks otellerde toplantılar yaptılar ve parasını cemaat ödedi. Hamdi Kınaş, İlhan Miraboğlu yönetim kurulunu oluşturdular. Daha sonra KTO meclis üyeliğinde istifa edenler oldu. KTO başkanı Mahmut Hiçyılmaz ve Nuh Mehmet Saçmacı KTO’da FETÖ’yü temizledik diye ifade vermişler. Hiçbir alakası yok. Hepsi kendisi istifa edip bırakıp gittiler. KTO’da kimi temizlemişler, ne yapmışlar anlamadım. Türkiye’de olduğu gibi Kayseri’de de FETÖ yapılanmasının 5 fahri  konsolosluğu Kayseri’de. Bunlar Memduh Boydak, Hacı Boydak, Şükrü Boydak, Sami Boydak ve Mahmut Hiçyılmaz’dır. Yaşanan süreç sonrasında Nuh Mehmet Saçmacı birisine Mehmet Kılnamaz çok dikleniyor onun için Ankara’da mafya tuttuk gereğini yapacaklar demiş. Daha sonra KTO’da çalıştığım sürede Mehmet Sır isimli birisi yanıma geldi ve bana seni burada barındırmayacağız dedi. Ben daha sonra işe iade davası açtım. Ve bana yapılan baskılardan dolayı davayı geri çektim. Bir gün Rıfat Yelkenoğlu bana kendisinin Milli Eğitimden sorumlu olduğunu söyledi. O dönemde Ak Parti yönetimindeydi. Bunu hangi mantıkta söyledi bilmiyorum.

“BU SÜREÇTE KTO İYİ YÖNETİLMEDİ”

Tanık Ömer Faruk Çarşıbaşı: Ben KTO başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ın ortağıyım. 2013 yılında yapılan KTO seçimlerinde işi organize edenlerden birisi de benim. Biz bu süreci MÜSİAD, GESİAD, TÜMSİAD, HASİYAT ve KAYSİAD ile birlikte yürüttük. Mahmut Hiçyılmaz’ın adaylığı için birleştik. O gün yapılan organizasyon beni çok heyecanlandırdığı için organize ettim. Biz oturmalara katıldık. Oturmalarda FETÖ’den rahatsız olmaya başladık. Biz bu hocaları artık sohbetlerimize getirmeyin diye tepki gösterdik. Sohbetlerde dini sohbetler oluyordu ama araya FETÖ’yü sıkıştırıyorlardı bizde buna kızıyorduk. Bu süreçte KTO iyi yönetilmedi. Yönetim kurulu çok değişti. O günden bugüne sadece 3 arkadaşımız kaldı.