FETÖ'cüler cezaevinde haberleşirken yakalandı!
Muğla’da görev yapan Kayserili Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz, bazı FETÖ üyelerinin cezaevinde haberleşirken suçüstü yakalandıklarını belirtti. Topuz, “Şüphelilerden M.Ö’ün kaleme aldığı ve eyleme iştirak eden şüphelilerin suç işleme kararlılığına vurgu yaptığı ve içeriğinde ‘15 Temmuz'un bir son değil bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Sürecin bu şekilde devam etmeyeceği ortada. Maç 90 dk. henüz bitmedi’ şeklinde ifadeler de içeren bir not; cezaevindeki başka bir koğuşa göndermeye çalışılırken ele geçirilmiştir.” dedi.
Muğla Başsavcısı Necip Topuz, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan 37 asker ve sivil destekçileri hakkında Muğla Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı iddianamenin Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından bir basın açıklaması yaptı. Hazırlanan iddianamenin Mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından açıklama yapan Topuz, iddianamede yer alan ve o gece yaşanan olaylar hakkında da bilgi verdi. Kayserili Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz, söz konusu soruşturmamız yaklaşık 4 ayda tamamlandığını açıkladı. Topuz, „İddianamemizde taraf olarak 2 şehidimiz, 74 mağdur ve müşteki ile 44'ü tutuklu, 3'ü yakalama emriyle aranmakta olan toplam 47 şüpheli yer almaktadır.“ dedi. Açıklamasında, “Hepimizin malumu olduğu üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde akşam saatlerinden itibaren başlayan ve ertesi gün de devam eden bir kısım askerî personel ve kamu görevlisinin iştiraki ile ortaya çıkan ve Gazi Meclis'i bombalamadan tutun da, sivillerin topluca katledilecek şekilde üzerlerine ateş açılması şeklinde gerçekleşen; en önemli eylemlerinden biri de Marmaris ilçemizde sayın Cumhurbaşkanımıza suikast amacıyla iki şehit vermemize sebebiyet veren; cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs şeklinde eylemler gerçekleşmiştir.” ifadelerini de kullanan Topuz, “Aziz Milletin feraseti, başta Emniyet kuvvetlerinin ve diğer tüm kamu kurumlarının fedakarca, canı pahasına mücadelesi ile söz konusu girişim bertaraf edilmiştir.” diye konuştu. Topuz, hazırlanan iddianame ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “İlimiz Marmaris İlçesinde yaşanan şüphelilerin eylemlerini ülke çapındaki darbe girişiminden müstakil bir eylem olarak düşünmek mümkün değildir. Faillerin hain emellerine ulaşabilmek amacıyla uygulamaya koydukları planın, belki de en önemli parçasının olay tarihinde ilimiz Marmaris ilçesinde bir otelde bulunan sayın Cumhurbaşkanı'mızı etkisiz hale getirmek olduğu, 37 şüphelinin Ankara, İstanbul ve İzmir illerindeki planlama ve hazırlık aşamalarını takiben, 16/07/2016 tarihinde İzmir ilinden helikopter ile ilimiz Marmaris ilçesine geldikleri, müşteki sayın Cumhurbaşkanının kısa bir süre evvel Marmaris ilçesinden ayrılmış olması nedeniyle kendisine ulaşamadıkları, ancak burada sayın Cumhurbaşkanı'mızı korumakla görevli olan müştekilere tehdit ve hakaretlerde bulunmaktan, şiddet uygulamaktan, onları hürriyetlerinden yoksun bırakmaktan çekinmedikleri, müşteki polislere ve müşteki sayın Cumhurbaşkanı'na hakaret içerikli sözler sarf ettikleri, devletimizin güvenlik güçleri ile çatışmaya girdikleri, iki kahraman güvenlik görevlisini şehit ettikleri gibi müşteki sivil vatandaşlara ait ev, otel, otomobil gibi taşınır taşınmaz mal varlıklarında hasar meydana getirdikleri, bir kısım şüphelinin eyleme fiilen iştirak etmeyip eylemin planlanması aşamasında şüphelilere görev tevdi ederek onları azmettirdikleri, bir kısım şüphelinin ise fiilen eyleme iştirak eden şüphelilere yardımda bulundukları tespit edilmiştir. Öte yandan eyleme iştirak eden 37 şüphelinin Marmaris'teki eylemlerinin niteliği, kararlı tutumları, her birinin özel olarak seçilmiş askerler olmaları yanlarına aldıkları silâh ve mühimmat ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler nazara alındığında eylemin suikast amacıyla gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır. Söz konusu sayın Cumhurbaşkanına yönelik suikaste teşebbüs eylemi ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımız ve Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal soruşturma başlatılmış, aynı gün eylemi gerçekleştiren kişilerden olduğu anlaşılan on üç şüphelinin kimlik bilgileri tespit edilmiş ve gözaltına alınarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca ifadelerine başvurmuş ve sevk edildikleri Muğla Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'nce sorgularının ardından tutuklanmışlardır. Olay tarihinde eylemi gerçekleştirmek üzere otuz yedi şüpheli askerî personelin Marmaris ilçesine geldikleri tespit edilmiş, bunlardan otuz altısı 01/08/2016 tarihine kadar değişik zamanlarda güvenlik güçlerince yakalanmışlardır. Bir şüpheli ise halen aranmaktadır. Soruşturma kapsamında, suikaste teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere fiilen Marmaris ilçesine gelen otuz yedi şüpheli askerî personelin yanı sıra bu kişileri azmettirdiği veya yardımda bulunduğu yönünde haklarında kamu davası açılmasına yeterli şüphenin hasıl olduğu dokuz şüphelinin daha bulunduğu kanaatine varılmış, bu şüphelilerden sekizi tutuklanmış olup birinin ise hakkında çıkartılan yakalama emri gereğince aranmasına devam edilmektedir. FETÖ/PDY Silâhlı Terör Örgütü lideri olan şüpheli Fetullah Gülen de Türk Ceza Kanununun 220/5 maddesinde yer alan "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır." hükmü gereğince iddianamemizde şüpheli sıfatıyla yer almaktadır. Dolayısıyla Dosyamız kapsamında 47 şüphelimiz olup, bunlardan 3 ü firari durumda diğerleri ise tutuklu durumdadır. Şüpheliler hakkındaki kamu davasına konu edilen suçlar; Cumhurbaşkanına Suikast, Anayasayı İhlal, Yasama Organına Karşı Suç, Hükûmete Karşı Suç, Silâhlı Terör Örgütü Yöneticisi Olma, Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kasten Öldürme, Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kasten Öldürmeye Teşebbüs Etme,Kasten Öldürmeye Teşebbüs,Zincirleme ŞekildeCebir ve Tehdit Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama, Zincirleme Şekilde Silahla Tehdit, Cumhurbaşkanına Hakaret, Zincirleme Şekilde Kamu Görevlisine Görevi Nedeniyle Hakaret, Kamu Malına Zarar Verme, Mala Zarar Verme, Nitelikli Olarak Konut Dokunulmazlığının İhlali ve Nitelikli Yağma'dır. Bu suçlar her bir şüphelinin kasıt ve eylemleri dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilmiştir. 44'ü şüpheli, 73'ü mağdur/müşteki ve 86'sı tanık olmak üzere toplam 203 kişinin ifadesine başvurulmuş; Kurum ve kuruluşlar ile adlî makamlara yönelik çok sayıda yazı yazılmış; Diğer Cumhuriyet Başsavcılıklarına adlî arama ve el koyma işlemlerinin yapılması, ifade alınması gibi nedenlerle 57 talimat gönderilmiş; Muğla Sulh Ceza Hâkimliklerinden 44 şüphelinin tutuklanmasına, 3 şüphelinin yakalanmasına ilişkin alınan kararların yanı sıra adlî arama, el koyma ve dijital veriler üzerinde inceleme yapılmasına yönelik onlarca ayrı karar alınmış; Şüphelilerden, olaya karışan helikopterlerden, olay yerinden ve yaptırılan adli arama işlemlerine konu olan diğer yerlerden temin edilen materyaller üzerinde parmak izi, biyolojik ve balistik konularında çok sayıda kriminal rapor alınmış, bu kapsamda toplam 2390 adet inceleme işlemi yaptırılmış; yine olay yeri ve civarını gösterdiği tespit edilen güvenlik kameralarının bağlı olduğu 14 ayrı DVR cihazı incelenmiş ve bu inceleme sonuçlarına ilişkin raporlar dosyaya dahil edilmiştir. Soruşturmamız yaklaşık 4 ayda tamamlanmıştır. İddianamemizde taraf olarak 2 şehidimiz, 74 mağdur ve müşteki ile 44'ü tutuklu, 3'ü yakalama emriyle aranmakta olan toplam 47 şüpheli yer almaktadır. Soruşturma ile ilgili olarak ifade edilebilecek ve kamuoyunun dikkatini çekebilecek bir kaç hususa değinmek gerekirse: Şehitlerin vücutlarından çıkan mermi çekirdeklerinin hangi silahlardan atıldığı ve bu silahların kim tarafından kullanıldığı araştırılmış olup, şehit Mehmet Çetin'i şehit eden silâhı hangi şüphelinin kullandığı belirlenmiştir. Şüphelilerden birinin kaleme aldığı(M. Ö.) ve eyleme iştirak eden şüphelilerin suç işleme kararlılığına vurgu yaptığı ve içeriğinde "15 Temmuz'un bir son değil bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Sürecin bu şekilde devam etmeyeceği ortada. Maç 90 dk. henüz bitmedi" şeklinde ifadeler de içeren bir not; cezaevindeki başka bir koğuşa göndermeye çalışılırken ele geçirilmiştir. Şüphelilerden birinin (Ş.S.), kendilerini almak için alçalan ancak güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle iniş yapamayan darbecilerin kullanımındaki helikoptere ateş ettiği belirlenmiştir.
Sonuç itibarıyla yaptığımız soruşturma sonucunda; 15-16 Temmuz 2016 tarihinde Ülkemiz genelinde yaşanan hadiselerle Cumhurbaşkanına Suikast Teşebbüsü eylemi birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu darbe girişiminin FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiği konusunda gerek dosyamız kapsamında ulaşılan deliller, gerekse açık kaynaklardan edinilen bilgiler çerçevesinde tereddüt bulunmamaktadır.”
“FETÖ/PDY terör örgütünün söz konusu darbeyi gerçekleştirirken direnç noktalarını tasfiye etme noktasında hareket etmesi muhtemeldir.” diyen Kayserili Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz, “Dolayısıyla Darbenin önündeki en büyük engel olarak görülen sayın Cumhurbaşkanının etkisiz hale getirilmesi ve bu görevin de en sadık örgüt üyeleri tarafından yerine getirilmesi tabiidir. Darbe teşebbüsünün en önemli basamağı olan Cumhurbaşkanına Suikast Teşebbüsü eylemine terör örgütü üyesi olmayan askerleri dahil etme riskinin göze alınması beklenemez. Nitekim, şüpheli Z.K.'nin sayın Cumhurbaşkanımızı kast ederek koruma şube görevlisi polis memurlarını darp ederken "hani inimize girecektiniz, gördünüz mü biz sizin ininize girdik" şeklinde söylemlerde bulunması ve bir şüphelinin açıkça "aranızda hizmet hareketinden olmayan var mı?" şeklindeki sorusuna diğer şüphelilerden olumsuz hiç bir cevabın gelmemesi de bu yaklaşımın en önemli delili niteliğindedir. Bazı şüphelilerin ikrarı da gözden ırak tutulmamalıdır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca hazırlanan iddianame 15/11/2016 tarihinde görevli ve yetkili Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulmuş olup, bugün itibarıyla kabul edilerek kovuşturmaya başlanılmıştır. Bu vesileyle soruşturmada görev alan Muğla Cumhuriyet Savcılarına, Marmaris Cumhuriyet Başsavcısı ve savcılarına, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerine sarf ettikleri insan üstü gayret ve fedakarlıklardan dolayı şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu.