ERÜ'DE GERGİNLİK TIRMANIYOR
Erciyes Üniversitesi’nde 20 Mayıs günü Mühendislik Fakültesi’nde meydana gelen olayların ardından, üniversitede dün de gerginlik hakimdi. Saldırıya uğrayana öğrenciler ve onlara destek veren siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ERÜ Rektörlük binası önünde basın açıklaması yaparken, yaklaşık 300 kişilik ülkücü grup müdahale etmek istedi. Polis adeta etten duvar örerek, iki grubun karşılaşmasına izin vermedi. Basın açıklaması yapan grup polis tarafından otobüslerle üniversiteden uzaklaştırılırken, diğer grubun dağıldığını haber alan ülkücü grup da sloganlar atarak, bölgeden ayrıldı.
Erciyes Üniversitesi’nde ülkücü oldukları belirten grubun Soma’da hayatını kaybeden madenciler için Mühendislik Fakültesi’nde düzenledikleri etkinlik sırasında, 20 Mayıs 2014 günü öğle saatlerinde meydana gelen olayın ardından ERÜ’de dün de gerginlik vardı. Saldırıya uğrayan gruba destek vermek için öğrenciler, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup, saat 12.00’de ERÜ rektörlük binası önünde buluşmaya başladı. Erciyes Üniversitesi’nin talebi doğrultusunda emniyet güçleri ve özel güvenlik ekiplerinin rektörlük binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlemlendi. Polis yetkilileri ile Halkların Demokrasi Partisi (HDP) İl Başkanı İshak Tacar ile polis müdürleri arasında süren pazarlıklar sırasında ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Yetim de rektörlük binası önündeki öğrencilerin yanına geldi. Yetim, olayların incelendiğini ve suçluların cezalandırılacağını belirterek, grubun basın açıklaması yapmadan ayrılmasını istedi. Rektör Yardımcısı Yetim’in “ufak tefek şeyleri büyütmemek lazım” şeklindeki sözlerine grup tepki gösterdi. Yapılan görüşmelerin ardından grup adına ERÜ Mühendislik Fakültesi öğrencisi Akif Çağır basın açıklamasını okudu. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına basın açıklaması yaptıklarını belirten Çağır, “Görünürde üniversitemizin Mühendislik Fakültesi kantininde Soma’da yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitirenler için mevlid okutulacaktı. Fakat mevlit düzenleyen grup belirli bir siyasal çevreye mensup, ırkçı yaklaşımları olan ve yıllardır sistematik bir biçimde Kürt öğrencilere saldıran bir yapı olduğundan kendi etkinliklerini provoke etmekten dahi geri kalmadılar. Saat 12.30 civarında yemekhaneden çıkan ve kantine oturmaya giden Mühendislik Fakültesi öğrencisi arkadaşlarımız boş gördükleri sandalyeyi almak istemiş fakat ırkçı grup daha önceden tanıdıkları ve Kürt olduğunu bildikleri arkadaşlarımıza hiçbir açıklama yapmadan saldırmıştır. 70-80 kişilik bir gurpu ile linç etmeye çalışmıştır. Bunun üzerine kantine gelen polis ve özel güvenlik ırkçı gruba herhangi bir müdahalede bulunmamış bir arada oturup, sohbet edip saldırıyı meşru göstermeye çalışmıştır. Mühendislik Fakültesi dekanlığı ve rektörlük ise saldırıya uğrayan arkadaşlarımıza bir geçmiş olsun bile dememiştir. Olayın ardından saat 15.00 civarında arkadaşlarımızdan haber almak ve okul yönetimiyle görüşmek üzere Mühendislik Fakültesi’ne geldiğimizde çoğu dışarıdan gelen öğrenci olmayan polisin dediğine göre yaklaşık 500 kişilik ırkçı grubun ablukası altına alındık. Oturduğumuz süre boyunca taciz edildik. Temsilci arkadaşlarımız rektör yardımcısıyla görüşmeye giderken de bu grup provakatif söylemlerde, bizi hedef göstererek tekrar saldırdı. Bu olaylar yaşanırken Mühendislik Fakültesi kantiniden ırkçı gruba daha önceden hazırlanmış sopalar verildi. Kantin sahibi de bu saldırının ortağıdır. Saltırının ardından bizleri sözde güvenliğimiz gereği otobüsler ile kendi üniversitemizden çıkaran okul yönetimi, çoğu dışarıdan gelen ırkçı grubun fakülteleri dolaşıp saldırıyı meşrulaştırmalarına izin vermiş, onlara propaganda zemini sunmuştur ve suça onlarda ortak olmuştur. Bizler ERÜ öğrencileri olarak yıllardır ırkçı grupların, özel güvenlik, polis ve üniversite yönetiminin bir arada olduğu bu ve benzeri saldırılara maruz kalıyoruz. Yıllardır birliktelik ve demokratik tavrımızla bu saldırılara karşı durduk. Bu sene de sınavlar öncesi karşı karşıya kaldığımız bu saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Bizler bu üniversitenin asli unsurlarıyız. Halkların kardeşliğini savunan, barışı savunan, ‘kadınlı erkekli’ üniversiteliler olarak faşizmi üniversitemizden söküp atacağız” dedi.
Grup basın açıklamasının ardından rektörlük önünden kitlesel olarak ayrılmak istedi, polis ise grubun kitlesel olarak dağılmasına izin vermedi. Tansiyon yükselirken, öğrenciler üniversite içinde ülkücü grubun toplandığını ve tek tek ayrılmayacaklarını belirtti. Tartışmalar sürerken, Rektörlük ile İletişim Fakültesi arasındaki yol üzerinde yaklaşık 20 kişilik ülkücü grubun beklediği görüldü.
POLİS ETTEN DUVAR ÖRDÜ
Emniyet yetkilileri yaklaşık 20 kişilik grubu ulaştırırken, yaklaşık 200 kişilik bir başka grubun sloganlarla rektörlük binasına doğru yürüyüşe geçtiği görüldü. Bunun üzerine Çevik Kuvvet ekipleri, yolu kapatarak, grubun yürüyüşüne izin vermedi. Grup ile polis yetkilileri arasında tartışmalar yaşanırken, grubun polisten diğer grubu dağıtmasını istediği ancak bu şekilde dağılacakları yönünde taleplerde bulundukları dikkat çekti. Grup içinden bir kişinin ‘Biz vatan savunuyoruz’ şeklindeki sözleri üzerine bir emniyet müdürünün ‘Peki biz ne yapıyoruz’ şeklinde tepki göstermesine de dikkatlerden kaçmadı. Polis yetkilileri, daha sonra hazır bekletilen Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı’ndan (TOMA) gruba anons yaparak, dağılmalarını istedi. Yapılan anonsun ardından, gruptan bazı kişilerin önce diğer grubun dağıtılması ardından da kendilerinin dağılacağı yönünden tepkiler geldi.
OTOBÜSLERLE UZAKLAŞTIRILDI
Bir yanda ülkücüler ile emniyet mensupları arasında görüşmeler sürerken, rektörlük binası önünde de basın açıklaması yapan grup ile polislerin görüşmeleri sürüyordu. Yapılan görüşmelerin ardından basın açıklaması yapan grup, bölgeye çağrılan otobüslerle bölgeden uzaklaştırıldı. Basın açıklaması yapan grubun bölgeden ayrılmasının ardından emniyet yetkilileri bir kez daha anons yaparak, grubun dağılmasını istedi. Diğer grubun dağıldığı haberini alan ülkücü grup önce İstiklal Marşı’nı okudu, ardından ülkücü yemini etti. Grup daha sonra sloganlarla bölgeden uzaklaştı. Erciyes Üniversitesi’nde gruplarının dağılmasının ardından hayat normale döndü.