Dua ve tövbelerin kabul edildiği gece 'Kadir Gecesi'
Bin aydan daha hayırlı olan, duaların geri çevrilmediği Kadir Gecesi'nde hangi ibadetler yapılmalı nasıl ihya edilmelidir? Detaylar Kayseri Olay'ın Kayseri haberinde.
Bugün hem cuma hem de yılın en değerli günlerinden birisi olan Kadir Gecesi. Kadir Gecesi, her Ramazan ayının 27. gecesine denk gelir. Yol gösterici Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin Hz. Peygamber’e (s.a.s) ilk inmeye başladığı bu gece, Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olarak ifade edilir.
Sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bu gecede Kayseri İl Müftüsü Yusuf Akkuş’un yayımladığı mesaj ise şu şekilde:
Kadir gecesi; hakkı batıldan, hayrı şerden, helali haramdan, tevhidi şirkten, imanı küfürden ve iyiyi kötüden ayıran hidayet, rahmet ve hikmet yüklü kitabımız Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı, Allah’ın rahmet ve merhametiyle yeryüzünü kuşattığı gecedir.
Bu gece, af ve mağfiret gecesidir. Meleklerin dünyaya indiği ve tan yeri ağarıncaya kadar yeryüzünün esenlikle dolduğu bir huzur iklimidir. Bunun için Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), “Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur. Ve bu geceye erişenlere, “Allah'ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” diye dua etmelerini tavsiye etmiştir.
O halde bu gece, samimi tevbelerimizle Rabbimize yönelerek gaflet içerisinde geçirdiğimiz günlerimiz için istiğfar edelim. Bu sekinet vaktini fırsat bilerek ihmal etiğimiz kulluk, ibadet ve taatlerimizden dolayı Rabbimizden af dileyelim. Dualarımız ve niyazlarımızla daha güzel bir istikbal inşa etmenin azmini kuşanalım. Kendimiz, ailemiz, milletimiz ve insanlık için salih amellerimizi çoğaltmanın sözünü verelim. İnsanlığın selameti, iyiliği ve hayrı için neler yapabileceğimizi gözden geçirelim. Muhtaçların, yetimlerin, kimsesizlerin, fakir-fukaranın, garip-gurebanın maddi ve manevi yardımlarına koşalım. Dünyanın geçici heveslerinden ve sonu gelmez emellerinden sıyrılarak bu geceyi istikametimize ve manevî dirilişimize vesile kılalım.
Üzülerek ifade etmeliyim ki mübarek Kadir Gecesi’nin hemen öncesinde, insanlığın kadim şehri, selam yurdu ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs, barbarca bir işgale maruz kalmıştır. İnsanlığı, vicdanı, ahlakı, uluslararası hukuku hiçe sayan gözü dönmüş, azgın bir topluluk Mescid-i Aksa’da ve Gazze’de Müslümanlara saldırmış, Ramazan Bayramı’nın arifesinde, bütün dünyanın gözü önünde hunharca vahşet uyguluyor.
Dünya, bomba sesleri ve enkazlar arasında tir tir titreyen yaralı çocukları izliyor. Torununun cansız gözlerinden öperek vedalaşan dedeler, parçalanmış yavrularını kucaklayarak çaresizce koşan babalar, yıkıntılar arasında evladını arayan anneler, bedenleri bombalarla parçalanmış bebeler… Vicdanlar şimdi değilse ne zaman sızlayacak. Aslında Gazze’de ölen, sadece çocuklar, kadınlar, masum siviller değil, Gazze’de ölen, bütün bir insanlıktır.”
Bu noktada yegâne çözüm, tüm Müslümanların bir araya gelerek en güçlü şekilde Kudüs’e ve Gazze’ye sahip çıkması, zulme ve işgale engel olmasıdır. Zira Mescid-i Aksa ve Gazze’ye saldıran zalimler, ümmetin dağınıklığından cesaret almaktadırlar. Dolayısıyla yeryüzündeki bütün Müslümanlar olarak ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi pekiştirelim. Beraberliğimizi zedeleyen ve gücümüzü zayıflatan fitnelere fırsat vermeyelim. Coğrafyamızı kan ve gözyaşı diyarına çeviren zalimlere engel olalım.
Elbette hiçbir zorbalık Filistin’in, Gazze’nin ve Mescid-i Aksa’nın özgür geleceğine engel olamayacaktır. Allah’ın, çevresini mübarek kıldığı bir şehri, hiçbir zalim güç kirletemeyecektir. Bütün zalimler kendi yaktıkları ateşin kurbanı olmuştur ve tarih, nice zalim ve zorbanın helak oluşuna şahittir. İnanıyorum ki Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacak, Kudüs yeniden barışın şehri olacaktır. Ama Kudüs’ün izzeti çiğnenirken, masum insanların hayatına, inanç ve düşünce özgürlüğüne insafsızca müdahale edilirken, vahiyle kutsanan şehir tahrip edilirken duyarsız kalanlar; insanlık vicdanında mahkûm, tarihin ve geleceğin önünde mahcup, âlemlerin Rabbinin huzurunda rezil ve rüsvay olacaklardır.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kadir Gecesini tebrik ediyorum. Tuttuğumuz oruçlarımızın ve yaptığımız ibadetlerimizin kabul edilmesi temennisiyle bu gecede yapılan dua ve yakarışların, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve saadetine vesile olmasını Yüce Mevla’mızdan niyaz ediyorum.
Bu vesileyle, Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı Kadir gecesinde kalplerimizi ve dualarımızı Filistin ve Gazze için de birleştirmemizi istirham ediyor, Yüce Rabbimden, inayetini bizlerden esirgememesini niyaz ediyorum.