DOÇ. DR. ÖNER: İDRAR KAÇIRMA YAŞAM KALİTESİNİ ETKİLİYOR
KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner, kadınlarda idrar kaçırmanın yaşam kalitesini etkilediğini söyledi. Açık ameliyatla rahim alınmasının 2 kat daha fazla idrar kaçırmaya neden olduğunun da son yapılan araştırma ile ortaya çıktığını belirten Öner, “Kadınların sosyal yaşamını etkileyen idrar kaçırma problemi yapılan gereksiz ve yanlış cerrahilerle de artış gösterebilir.” uyarısında bulundu.
Rahim alma ameliyatları sonrasında idrar kaçırma sorununun ortaya çıktığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner, bu konuda İsviçre’de bir araştırmanın yapıldığını ve bu araştırmanın da ilginç sonuçları ortaya çıkardığını söyledi.
Değişik nedenlerle açık ameliyatla rahmi alınan 166 bin kadının takiplerde aynı yaş grubu olan 500 bin kadınla karşılaştırıldığını ifade eden Öner, “Bu araştırma ile birlikte açık ameliyatla rahim alınmasının 2 kat daha fazla idrar kaçırmaya neden olduğu ortaya çıkardı. Ameliyatta idrar torbası ile rahim ağzının bağları bir bütün ve bu bağlar rahmin alınması ile zarar görmekte ve idrar kaçırmaya neden olmaktadır. Başka bir çalışma da ise kapalı laparoskopik rahim alma ameliyatı olan 151 kadının bu bağlarının zarar görmediği ve idrar kaçırmaya neden olan idrar torbası boynu bozukluklarının görülmediği ortaya konuldu. Rahim ameliyatları öncesi idrar kaçırma açsından idrar torbası boynunun mutlaka bakılmalıdır. Hatta bazı sarkma ameliyatları sonrası idrar kaçırmayan hastalar idrar kaçırabilir. Kadınların sosyal yaşamını etkileyen idrar kaçırma problemi yapılan gereksiz ve yanlış cerrahilerle artış gösterebilir.” diye konuştu.
“İDRAR KAÇIRMA DOĞUM YAPAN KADINLARIN YARISINDA GÖRÜLMEKTE”
İdrar kaçırma ve sarkmaların doğum yapan kadınların yarısında görüldüğünü dile getiren Öner, “Bunların yüzde 70’inde bulgu verir. Kadınların yaşamları boyu idrar kaçırma nedeniyle yüzde 11’i ameliyat olmakta ameliyat olanlarında yüzde 30’unda tekrar operasyonlar gerektirir. “ dedi.
“KADIN HAYATININ KAÇINILMAZ BİR SONU OLARAK DA DÜŞÜNÜLÜYOR”
İdrar kaçırmanın yaşam kalitesini de bozduğunu kaydeden Öner, şunları söyledi: “Sürekli ıslaklığa ve ped taşımaya bağlı olarak da tekrarlayan enfeksiyonlara sebebiyet verebilir. Birçok hasta bu sorunu dile getirmekten çekinmektedir. Özellikle doğum yapan ve yaşlı hastalar bunun kadın hayatının kaçınılmaz bir sonu olduğunu düşünmektedir. Oysaki son yıllarda tanı ve tedavi yöntemlerindeki ilerlemelerle yaşamın hangi döneminde olursa olsun tedavisi mümkün olan bir sağlık sorunudur. Hatta kapalı cerrahi ile ileri yaşlarda anestezi ihtiyacı olmadığından tedavisi mümkün.
Gebelik ve zor doğum yapmış olmak başlıca risk faktörüdür. Normal doğum planlayan hastalar doğuma hazırlık için kaslarını güçlendirecek gerekli egzersizleri yapmazlarsa doğum sırasında yırtıklar oluşabilir buda ileri de idrar kaçırma için başlı başına risk faktörüdür. Gebelik sırasında görülen idrar kaçırma genellikle doğumdan kısa bir süre sonra düzelir.”
“KEGEL EGZERSİZİ ÖNEMLİ”
İdrar kaçırmayı arttıran nedenlerin başında sigara kullanımı, bazı kronik rahatsızlıkların da geldiğini kaydeden Öner, bu sorunun çözümü için Kegel egzersizinin de önemli olduğunu belirtti. Öner, “İdrar kaçırmayı arttıran diğer nedenler ise sigara kullanımına bağlı kronik öksürük ve akciğer hastalıkları, yüksek miktarda çay, kahve, kola gibi idrar söktürücü etkisi fazla olan sıvılar tüketmek, bazı depresyon ve kalp ilaçları, başta diyabet olmak üzere sistemik ve multipl skleroz, parkinson ve omurilik yaralanmaları gibi bazı nörolojik hastalıklar, fazla kilo ve kronik kabızlık ve menopoz olarak sıralanır.
İdrar kaçırma tedavisi için tanı çok önemlidir çünkü iki tip idrar kaçırma vardır. Birisi idrar torbası anatomisinin bozulduğu ve tedavisinin cerrahi olduğu stres idrar kaçırma tipi diğeri ise idrar torbasının dolarken ani ve istemsiz kasılması ile görülen sıkışma tipi idrar kaçırmadır ve tedavisinde ameliyat kesinlikle yapılmamalı ilaç tedavisi başlanmalıdır. İdrar kaçırma tedavisinde ameliyat dışı yöntemlerde var. Eğer hastaya doğru anlatılırsa ve uygulanırsa ameliyata gerek kalmayabilir. Bunlar; çay kahve gibi kafeinli içeceklerden uzak durmak, fazla kiloyu vermek ve sigarayı bırakmakla başlar. İdrar yapma saatlerinin planlanması ve idrar torbası eğitimi 6-8 hafta uygulanır. Ayrıca idrar torbasının etrafında bulunan kasları güçlendirecek Kegel egzersizini öğretmek çok önemlidir. Bunun yanında idrar kaçırmaya kanamasız, dikişsiz, anestezisiz 15 dakika da kapalı ameliyatlarda yapılıyor. Ameliyat ile idrar kesesi ve idrar boynu arasındaki açı düzeltilerek istem dışı idrar kaçırma ortadan kaldırılmaktadır. İdrar borusunun altına açıyı düzeltmek amacı ile vücut için herhangi bir zararlı etkisi olmayan destekleyici bir bant gevşek olarak yerleştirilir. Bu bant idrar boynunun altını destekleyerek öksürmek veya hapşırmakla karın içi basıncı arttığında ortaya çıkan idrar kaçma durumunu engeller. TVT veya TOT kısaltmaları ile ifade edilen bu tip asıcı ameliyatlar ile idrar kaçırmada yüzde 90’lar civarında başarılı bir düzelme sağlanır. Ayrıca idrar kaçırmaya neden olabilecek sarkmalarda da rahmi almaksızın yapılan askı cerrahisi de mevcuttur. Bu tip bir ameliyat uygulaması sonucunda hastalar sıklıkla aynı gün taburcu ediliyor.” şeklinde konuştu.
Haber/Foto:Cafer ZENGİN