Dikkat çeken Kayseri örneği: İşsiz bırakılıyorlar

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meclis'te Kayseri açıklamasıyla dikkat çekti. Kayseri basınında yaşananlara da dikkat çeken CHP'li vekilin açıklamasının detayları Kayseri haber bülteninde.

Dikkat çeken Kayseri örneği: İşsiz bırakılıyorlar
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer,  Meclis’te yaptığı konuşmada özgür basına dikkat çekti.  Çakırözer,  Kayseri basınında yaşananları da konuşmasında örnek gösterdi. 

Gülmeyi dahi yasaklayan RTÜK var

‘Demokrasinin olmazsa olmazı halkın haber alma hakkının güvencesi olan basın özgürlüğüdür’ diyen Utku Çakırözer,  ‘Gazeteciler olmasaydı biz bugün kötülüğün sınırının olmadığından, para için yenidoğan bebeklerin canına kasteden bir çetenin varlığından haberdar olamayacaktık. Ancak Türkiye'de bu cesur gazeteciler ve basın kuruluşları yaşam mücadelesi veriyor. Kime karşı? Özgür basını susturmak isteyen başka bir çeteye karşı. Bu ülkede katliamların, ihmallerin, tacizlerin, yolsuzlukların bilinmesini ve hesabının sorulmasını engellemek için el ele vermiş bir başka çete daha var. Kim onlar? Başında iktidarın iletişim komiseri var. İktidar talimatıyla haberi suç sayan savcıları var. İktidarın sopası hâline dönmüş ceza kesen, gülmeyi dahi yasaklayan RTÜK var’ dedi. Sadece 2 kamu bankasının son yirmi yıllık reklam bütçesinin 43 milyar lira olduğunu dile getiren Çakırözer, ‘ Peki, nerede yayımlanmış bu reklamlar, hiç görüyor musunuz? Aksine izlenmeyen kanallar, tabela gazeteler üzerinden bu yoksul halkın milyarlarca lirasını hortumlamaya tam gaz devam’ diye konuştu. 

Dikkat çeken Kayseri örneği: İşsiz bırakılıyorlar

Gazeteleri kapanmaya, birleşmeye zorluyorlar, gazetecileri işsiz bırakıyorlar!

Basın İlan Kurumu (BİK) ile ilgili de açıklama yapan CHP Milletvekili Utku Çakırözer,  ‘Basın İlan Kurumu ‘besleme basın olmasın, kamu ilanlarının adil dağıtımıyla basın yaşayabilsin’ diye kurulmuştu ama şimdi o da bir cezalandırma ve kasa boşaltma kurumuna dönüştü. İktidarın beğenmediği gazetelerin ilan hakkını hukuksuzca gasbediyor.  Bu kez de Anadolu basınına sardılar. Gazetelere, sitelere; künyesinden, baskısından, çalışanından mazeret yaratıp uydurma gerekçelerle ceza yağdırıyorlar. ‘İtiraz edeni yaşatmayız’ diye korkutuyorlar. Gazeteleri kapanmaya, birleşmeye zorluyorlar. Çok sesliliği yok ediyor, gazetecileri işsiz bırakıyorlar. Kayseri, Kütahya, Balıkesir, Hatay, Ankara ve daha nice şehirde gazeteler bir bir kapanıyor. Üç ayda 33 gazete kapandı’ şeklinde konuştu. 

Dikkat çeken Kayseri örneği: İşsiz bırakılıyorlar

1800 olan yerel gazete sayısı 700'lere düştü! Yüzlerce haber sitesine destek verebilecekleri bütçeyle Anadolu basınının hakkını yandaşlarına akıttılar

‘1.800 olan yerel gazete sayısı 700'lere düştü’ diyen CHP’li vekil,  ‘Hâl böyleyken Basın İlan Kurumu neyle uğraşıyor? Asli görevini bırakmış, emlak şirketine dönüşmüş. O binayı sat, öbürünü kirala. Anadolu basınının hakkı olan bütçesini üst yönetimin maaşlarının üstüne ballı tazminat olarak koymuş. Genel müdür 65 yaşından sonra koltukta kalsın diye yönetmelik değiştiriyor. Anadolu basını yok oluyormuş, kimin umurunda? Devlet kurumlarıyla yerel yönetimlerle konuşup ilan çeşitliliğini, hacmini artıracağına gazeteleri tehdit ediyor, kapanmaya zorluyor. Biz, burada, internet basını da kamu ilanlarından faydalansın diye kanun çıkardık ama bu Basın İlan Kurumu önlerine olmadık engeller koydu. Defalarca haykırdık ‘Koşulları yumuşatın’ diye, dinlemediler. 400 tane sitenin verisini kontrol için tam 3,5 milyon dolara dışarıdan donanım ve yazılım satın aldılar. Yüzlerce haber sitesine destek verebilecekleri bütçeyle Anadolu basınının hakkını yandaşlarına akıttılar’ dedi.

Gazetecilik suç değildir

Zonguldak’ta gazetecilerin mücadelesine dikkat çeken CHP Milletvekili Utku Çakırözer, şunları söyledi: Zonguldak’ta basın emekçileri çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesi için Basın İlan Kurumundan Anadolu basınına destek istiyorlar. İşte, bu nedenle, Basın İlan Kurumunun tüm akçeli işleri mutlaka Sayıştay denetimine alınsın diye bu kanun teklifini verdik. Onlar ise sırtını İletişim Başkanlığına dayamış, bütçesini ona denetletiyor, atlatıyor. Eski ev sahibi ile kiracılar zaten; bozacının şahidi şıracı. Sayıştay denetimi olmalı ki Basın İlan Kurumu kasayı boşaltmasın, zarar etmesin, kâr etsin ki zaten sınırlı kaynaklar Anadolu basınımıza, işsiz gazetecilere aktarılabilsin. Özgür basını, halkın haber alma hakkını yok etme çabasındaki bu çete maalesef yüce Meclisimizi de buna alet ediyor.  Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hâlâ da hukuksuzca sansürlüyorlar. Şimdi, bugün bu çete yine gelmiş buraya. Yargı paketine koydukları maddeyle bir türlü sindiremedikleri, susturamadıkları habercileri, yazarları, basın kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, akademisyenleri bu kez de ‘casusluk’ , ‘etki ajanlığı’ çuvalına sokarak boğmanın, sansürlemenin planlarını yapıyorlar. Buradan duyulsun, bilinsin ki gazetecilik suç değildir. İfade ve basın özgürlüğü ve haber alma hakkını sonuna kadar savunacağız, bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.