'DEVLET VATANDAŞINA TUZAK KURMAMALI'

'DEVLET VATANDAŞINA TUZAK KURMAMALI'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Avukat Niyazi Ünalmış, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 8 Temmuz’da aldığı karara göre, bundan böyle uyarı levhası yoksa radarla hıza polis tarafından ceza yazılamayacağını belirtti. Ünalmış, alınan bu kararla birlikte idarenin bireylerin kuralları ihlal etmesini bekleyip cezalandırmaya gitmesi gibi anlamsız bir tablonun da ortadan kalkacağını belirterek, “Devlet tuzak kurmaz, kurmamalıdır da. Yargıtay’ın kararı ile birlikte radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı konularında sürücüler, trafik işaret levhalarıyla bilgilendirilmek zorunda” şeklinde konuştu.

 

 

Yargıtay’ın gündemine taşınan ve basında da geniş yankı bulan davaya konu olayın Manisa’nın Alaşehir ilçesinde meydana geldiğini dile getiren Avukat Niyazi Ünalmış, 2013 yılında radarla hız kontrolüne F.A.’ya hız limitini aşması üzerine 343 TL idari para cezası uygulandığını hatırlattı.

MANİSA’DAKİ HUKUK MÜCADELESİ KONUYU GÜNDEME TAŞIMIŞTI

Vatandaşın bu idari para cezasının iptali için aynı gün Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğunu dile getiren Ünalmış, Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi’nin, radar kontrolü yapılan yerde radar işaretinin bulunmadığı, gerekli yasal uyarılar usulüne uygun bir şekilde yapılmadan kesilen para cezalarının hukuki mesnedinin bulunmadığı ve bu nedenle cezanın kaldırılması yönünde karar verdiğini kaydetti. Mahkemenin bu kararının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü kararın gerekçesinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin başvuruda bulunduğunu ifade eden Ünalmış, bu sürecin ardından Adalet Bakanlığı’nın da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, kanun yararına bozma talebinde bulunduğunu dile getirdi.

“BU HUKUKA UYGUN BİR UYGULAMA DEĞİLDİ”

Konuyu inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteminde, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde radarla hız denetimi yapılacak yerlerde, bu denetimin yapıldığına dair ikaz levhası ve işaretleme bulundurulması konusunda herhangi bir hüküm yer almadığına dikkat çekerek, mahkemenin “radar işaretinin bulunmadığı ve gerekli yasal uyarıların usulüne uygun yapılmadığı” gerekçesiyle “idari yaptırım kararının kaldırılması” yönündeki kararının kanuna aykırı olduğunu belirttiğini vurgulayan Ünalmış,  şunları söyledi: “Başsavcılığın istemini görüşen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını yerinde bularak, kanun yararına bozma istemini reddetti. Kararda, devletin, esasen ve öncelikle bu kuralların ihlalini önleme görevi bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğine de yer verildi. Kararda, ayrıca hukuk devletinin bir erki olan idarenin görevinin, öncelikle bireylerin kuralları ihlal etmesini bekleyip cezalandırma yoluna gitmesi değil, kurallara uygun davranma düzeyini ve alışkanlığını geliştirmek olduğu yönünde vurgu yapılması da dikkat çekici bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Yani alınan bu kararla birlikte bundan böyle kamuoyunda da dillendirilen ‘devlet, vatandaşına tuzak kurmaz’ anlayışının doğruluğu da hukuken kanıtlanmış oluyor. Bundan böyle idare vatandaşı her koşulda bilgilendirmek zorunda. Yargıtay, radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı konularında sürücülerin, her şeyden önce trafik işaret levhalarıyla bilgilendirilmesinin zorunlu olduğuna hükmetti. Kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerinin, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemenin, bir diğer manada araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelen bu hukuk dışı uygulama sona ermiş olacak. Kısacası Uyarı levhası yoksa artık radarla hıza ceza yazmak da yok”