Çopuroğlu'na bir Kıdem Tazminatı tepkisi daha!
AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu'na Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer'den geldi. Salcanlıer, 'kıdem tazminatına çökülmeye çalışıldığını biliyoruz' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…
AK Parti Milletvekili Şaban Çopuroğlu’nun kıdem tazminatıyla ilgili açıklamalarına tepkiler sürüyor. Çopuroğlu’na bir tepki de Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer’den geldi. Kıdem tazminatının kırmızı çizgileri olduğunu belirten Salcanlıer, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: ‘Birkaç gündür Ak Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu kıdem tazminatının fona aktarılması ülke bütçesine bol sıfırlı gelir katkısında bulunacağını ballandıra ballandıra anlatıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bey ile görüşüp gündem oluşturmaya çalışılıyor. Sayın Çopuroğlu, uzun yıllardır hükümet kıdem tazminatının fona devri ile iyi şeyler olacağını söyleseniz de, kıdem tazminatına çökülmeye çalışıldığını biliyoruz. Kıdem tazminatı sizin açınızdan yani işverenler açısından çok bir anlam önem arz etmektedir. Ancak bizler ülkenin % 80’ini oluşturan emekçilerin açısından çok önemli bir konu, kırmızı çizgimizdir. Özetlemek gerekirse bizler kıdem tazminatını kumbara olarak nitelendiriyoruz. Hayat boyunca çalışıp zamanımız geldiğinde emekli olarak biriktirdiğimiz bu toplu para ile kızımıza bir çeyiz, oğlumuza düğün masrafı ya da kefen parası olarak harcamayı düşünüyoruz. Eskiden ev ya da araba almayı planlayan büyüklerimiz vardı. Artık bu ekonomide ev ya da araba almak mümkün değil. Şimdi bu hakkın fona devri konusu bizim yararımıza hiç olmayacaktır.
Otuz yıl kesintisiz bir iş yerinde çalışan emekçinin alacağı kıdem tazminatı şu an bir ev almaya yetmiyor. Sıfır daire fiyatları almış başını gidiyor. Hatta emekçilerin ikinci el daire almak bile mümkün değil. Kıdem tazminatının fona aktarılmasını emekçilerin tamamı istemiyor. Sadece işverenler ve hükümet yetkilileri istiyor. Çünkü fon demek, yağma demek, işçilerin hayrına olmaması demektir. İşçilerin yıpranma payı, gelecek parasına göz diktirmeyiz. Çünkü bu hak bedeller ödeyerek kazanılmış, içtiğimiz ak süt kadar helaldir. Geçmiş fonlara bakalım, işsizlik fonunun hali ortadadır. Çoğu fon yağmalanmış, işçilerin çıkarı için kullanılmamıştır. Ülkemizin ekonomisinin kötüye gitmesinin sorumlusu biz işçiler değil, zenginliğine zenginlik katan büyük işverenlerdir. Kıdemin fona devri tartışılması gerek bir konu değildir. Bütçeye ihtiyaç varsa devasa karlar elde eden işverenlerden vergiler alınabilir.
Sayın Milletvekili’nin gündem oluşturma çabaları seçmenlerini derinden üzmüştür ve endişeye sürüklemiştir. Emekçiler yıl sonunda toplu paralarını kurtarıp emeklilik dilekçesini vermeye ve sefalet ücreti olan emekli maaşına bağlanma çabalarına yönelmişlerdir. TÜRK-İŞ ve Konfederasyona bağlı sendikalar olarak Genel Başkanımız Ergün Atalay'ın önderliğinde ‘Kıdem Tazminatı’ Kırmızı Çizgimizdir demeye devam edeceğiz. Konuyu tartışmaya bile açık bırakmıyoruz. Kıdem tazminatına herhangi bir şekilde el uzatılması Kamuda ve Özel Sektörde 1 milyon 500 bin kişilik üyesi olan Türk-İş Konfederasyonunun genel grev kararı alması demektir. Sayın vekile ülkemizde üretimi arttıracak ve üretimin arttığında milli servetin de artacağı sefaletin ortadan kalkacağı refahın artacağı konulara işçilerin lehine çalışma yaparlarsa siyasi kariyerlerinde daha iyi olur. Örneğin; İş kanununda köklü değişiklikler yapılması, Kamuda çalışan işçilerin emsal memurlara göre çalışma saatlerinin 40 saate düşürülmesi, Ücretlerin insanca yaşama yetecek seviyeye çıkarılması, İş sağlığı güvenliği yönetmeliğinin düzenlenmesine, Vergi konusunda adaletin sağlanması ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması için gereken çalışmaların yapılması, İşçiye refah payının verilmesine, 696 sayılı khk'nın kalkması, işçilerin ünvan değişikliği görevde yükselme sınavlarının olması, tüm işçilerin tayin hakkı için yasal çalışmalar bir an önce başlamalıdır, Aile yardımı ( 657 Devlet Memurları kanunu madde 202) tüm işçilere de verilmelidir, Kadın çalışanlar için hamilelik, Sut izni ve genel hükümler ( 657 Devlet Memurları kanunu madde 102) Anneyi işçi yada memur annesi olarak ayırım yapmaktan vazgeçilmeli gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. vb. bunlara ihtiyaçlar vardır. İhtiyacımız kıdemin fona devri değildir. Sorunlarımızın, taleplerimizin köklü çözüme kavuşturulması için sayın vekillerin, bakanların uğraşması gerekir. Sivil toplum kuruluşlarının sendikaların meclise yolladığı isteklere kulak tıkamamalıdır, bizler ülkemiz, toplumumuzun refahı için uğraş veriyoruz, haksızlığa adaletsizliğe karşı tavrımız nettir duruşumuz serttir. Bizler işçiler olarak, kıdem tazminatımıza ve tüm haklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.’