Çölyak Hastalığı Meclis Araştırma Komisyonu Kayseri'de toplandı
Başkanlığını AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in yaptığı, Çölyak Hastalığının Teşhis Aşamasının, Sebeplerinin, Sonuçlarının ve Bu Hastalığa Maruz Kalanlara Sağlanabilecek Yardımların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesine İlişkin Meclis Araştırma Komisyonu Kayseri’de toplandı.
Kentte bulunan bir otelde yapılan toplantıya AK Parti Kayseri Milletvekili ve Çölyak Araştırma Komisyonu Başkanı İsmail Tamer, AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, AK Parti Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan, AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun, 27 çölyak derneği başkanı ve glutensiz gıda üreten firma temsilcileri katıldı. Komisyon çalışmalarının düzenlenecek olan toplantıyla tamamlayacağını ve raporun 15 gün içerisinde TBMM başkanlığına sunulacağını ifade eden Komisyon Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Türkiye’de kayıtlı 70 bine yakın çölyak hastasının bulunduğunu, bu sayının 10 katı kadar da hasta olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Tamer, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Çölyak Araştırma Komisyonu olarak çalışmalarımızı bugün Kayseri’de yapıyoruz. Çölyak Komisyonu Haziran ayının 17’sinde 4 partinin birlikte vermiş olduğu önerge doğrultusunda kuruldu. Yaklaşık 4 aydır bir zaman içerisinde Türkiye’deki çölyaklı hastalarla ilgili problemleri tespit edebilmek, onların dertlerini ortadan kaldırabilmek ve teşhisteki sıkıntıları ortadan kaldırmak, kısaca çölyaklı hastalarımızın günlük yaşantılarında daha rahat yaşamalarını sağlayabilmek adına komisyon araştırmalarımızı yapıyoruz. Yaklaşık 30’a yakın çölyak dernek başkanlarıyla birlikte şuana kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda pek çok eksikliği tespit etmiş olduk. Bugün de komisyon olarak Kayseri’de finali yapıyoruz, çalışmalarımızı burada sonlandıracağız. 15 gün içerisinde raporumuzu yazıp Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız İsmail Kahraman’a raporumuzu teslim edeceğiz. Raporda belirteceğimiz eksiklikler, Türkiye’de 70 bin çölyaklı Sağlık Bakanlığı’nda raporlarıyla birlikte bilinen hasta sayısı ama bu rakamın 10 katı hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Bu açıdan onların teşhisinde aynı zamanda tedavilerinin yönlendirilmesinde ve tüm Türkiye genelinde buğday, arpa ve çavdardaki proteinle beslenmenin önüne geçilmesiyle ilgili bir problem. Yani çölyak hastaları buğday, çavdar ve arpada bulunan gluten proteinini almamak, ona karşı alerji gelişerek hastalığın oluşmasıyla ilgili bir sıkıntı. O zaman amacımız bu hastalarımızı glutenden uzaklaştırmak. Bildiğimiz bir ilaç tedavisi yok, ama glutensiz diyetlerle tedavi edilebilir durumdadır. O açıdan glutensiz gıdaların her yerde rahat ulaşılabilmesini sağlamak en büyük amacımız" dedi. Glutensiz gıda üreten firma sayısının gün geçtikçe arttığını vurgulayan Tamer, "Glutensiz gıda üreten firma sayısı giderek artıyor. Şuanda bildiğimiz 20’nin üzerinde firma sayısı var ancak her geçen gün sayıları daha da artmış durumda. Bunların diğer gıda üreten firmalardan farklı yönleri yok, vergi indirimi ile ilgili bir özellikleri yok. Diğer firmalar nasıl vergilerini veriyorsa bunlar da aynı şekilde yüzde 8’lik vergilerini veriyorlar. Maliye Bakanı ile görüştüğümüzde bunlarla ilgili bir çalışmanın olabileceğini düşündük belki ama henüz şuanda özel davranma şekli yok. Ancak yurt dışından ithal ürünlerin gümrüklerde yaklaşık 2 ay beklemeleri ile ilgili sıkıntı vardı. Onu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Bu genel anlamda yurt dışından Türkiye’ye gelip, burada firma kurup üretim yapmalarını sağlayacak tedbirlerin çok daha doğru olacağı kanısına vardık. Bu yönde çalışmalarımız var" ifadelerini kullandı.
"Çölyak hastalarına verilen yardımı artırma yoluna gideceğiz"
Yaklaşık 35 bin çölyak hastasının Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yardım aldığını, bu yardımları yükseltme noktasında çalışmaların bulunduğunun altını çizen İsmail Tamer, "Türkiye’de çölyakla ilgili şuan itibariyle Sağlık Bakanlığı’na raporu verilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yardım alan hastalarımız var. 70 bin civarında hastanın yaklaşık yarısı bu imkanlardan yararlanıyor. 5 yaşına kadar 79 TL, 5-15 yaş arası 120 TL, 15 yaşından sonra 130 TL. Maliye Bakanı ile geçen hafta itibariyle komisyon olarak görüştüğümüzde bu rakamların yetersiz olduğunu, artırılması gerektiğini ifade ettik. Artırma yoluna gideceğiz" diye konuştu.
"Yolumuza devam edeceğiz ve insanımıza sağlıklı şekilde hizmetleri devam ettireceğiz"
Toplantıya katılan AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ise 2002 yılından itibaren güçlü idare ile birlikte sağlıkta gelişim ve değişimin hızla devam ettiğini vurguladı. Sağlık sektörünün milli eğitimle beraber bütçeden en yüksek payı aldığının altını çizen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Görünürde 70 bin Kayseri’de de yaklaşık 3 bin hastamızla beraber bu işin farkındalığı oluşturuluyor. Uyuşturucu Komisyonu’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Türkiye’nin en büyük problemlerinden birisi haline gelen bu konuyu hem yasamayla hem de yürütmeyle beraber üstesinden gelinebilecek bir noktada. Sivil toplum örgütlerine şimdiye kadar yapmış oldukları hazırlıklardan dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye’de sağlık sistemi büyük bir değişim, dönüşüm içerisinde bunun en büyük kalemi özellikle 2002 yılında güçlü idare gelmeden önce yapılan bütçenin toplam miktarı 13,5 milyar TL civarındaydı. Şuanda yüzde 700’ün üzerinde bir artışla beraber 112 milyar TL civarında. Bütçeden milli eğitimle beraber en yüksek payı sağlık sektörü alıyor. Biz, bütün kalemlerini öncelikle arzı artırıp vatandaşımızın bundan alacağı hizmeti çoğaltmaktı. Fiziki şartlar uygun değildi, çok ciddi çalışmalar yapıldı. 870 yoğun bakım yatağı şuan 13 bin 222’ye çıktı, hastanelerin, doktorların sayısı, hasta poliklinik sayısı aynı şekilde arttı. 20 bin hastaya 1 muayene odası düşerken şuanda 2 bin 500 hastaya 1 muayene odası düşüyor. Bu imkanlar artırıldıkça sosyal güvenlikle alakalı hiçbir güvenliği olmayan vatandaşlar bu hizmetlerden yararlanıyorsa Türkiye Cumhuriyeti’nde sosyal güvenlik anlayışı önemli ölçüde tahakkuk etmiş demektir. Türkiye bütçesiyle, siyasetiyle, idaresiyle sosyal yapısıyla başta sağlık sistemleriyle beraber normalleşmeye devam edecektir. Her ne kadar yanlardan çekiştiriyor olurlarsa olsunlar biz yolumuza devam edeceğiz ve insanımıza sağlıklı şekilde bu hizmeti devam ettireceğiz."