Cinsel mitlere dikkat!

Cinsel mitlere dikkat!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

KAYSERİ Erciyes Üniversitesi’nde gerçekleştirilen cinsellik konulu seminerinde konuşan Bozok Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, Türkiye’de toplumun yüzde 20’si ve hatta daha fazlasının cinsel bozukluk sorunları ile karşı karşıya kaldığını ve bu rakamın da her geçen gün arttığını söyledi. Karaaslan’ın karikatürlerle de anlattığı ve katılımcıları güldürdüğü cinsellik konulu seminerde bazı öğrencilerin kendilerini görüntüleyen basın mensuplarına karşı yüzlerini saklamaya çalışmaları da dikkat çekti.

Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ) Psikolojik Danışma Merkezi’nin “Evlilik Okulu Seminerleri” kapsamında evlilik öncesi ve sonrası cinsellik konusu masaya yatırıldı. Seminerde konuşan Bozok Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, evliliklerde  2 yıllık sürenin çiftlerin birbirilerini tanımasıyla geçtiğini belirtti. Cinsellik konusunda hem erkeğin hem de kadının genel manada bilgi seviyesinin düşük olduğunu dile getiren  Karaaslan, “Evlilikten 2 yıl sonra cinsellikte doyum ön plana çıkıyor. Evliliğin ilk 2 yılı ile ilgili 106 çiftle görüşmeler yapılmış ve cinselliğin evlilikteki doyum için öneminin evliliğin üzerinden birkaç yıl geçmeden ortaya çıkmadığı ortaya çıkmış durumda” dedi.

 “CİNSELLİKTE SİGARA SORUNLARIN NEDENİ”

 Amerika’da yapılan bir araştırmada yetişkin nüfusun yüzde 20’sinin cinsel bozukluk sorunlarının yaşandığını anlatan Karaaslan, Türkiye’de ise bu sorunun daha yukarılarda olduğunu ve her geçen gün artığını belirtti. Yaş ilerledikçe cinsel sorunların da arttığını ifade eden Karaaslan, şunları söyledi:  “Bu araştırma Amerika’da yapılmış, tam rakam ülkemiz için aklımda değil, ancak şu an Türkiye’de yüzde 70’in daha yukarısının cinsel sorunlar yaşadığını biliyoruz. 60 yaş üzerinde cinsel sorunlar yüzde 80 seviyelerinde ortaya çıkıyor. Erkeklerde sertleşme burada en önemli sorun olarak ortaya çıkıyor. Ülkemiz açısından bunun en önemli nedeni ise ağırlıklı olarak sigara ve tütün içiciliğidir. 60 yaş üzerindeki erkeklerin yaklaşık yüzde 50’sinde  sertleşme sorunu ortaya çıkmaktadır. Sigaranın yanında tansiyon yüksekliği, kan yağlarında artış dengesizlik,  şeker hastalığı, kalp hastalıkları, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları da toplumda sertleşme  sorunlarının en önemli nedenlerindendir”

 “TEDAVİ CİNSEL TERAPİ İLE MÜMKÜN”

Açıklamasında, “Kadınlarda yine yüzde 40 ile 60 oranlarında orgazm sorunu yaşıyor” ifadelerini de kullanan Karaaslan,  “Bu konuda ne yazık ki tedaviye başvurma oranı da az.  Bunun yanında Türkiye’de erkeklerin yüzde 40’ı erken boşalma sorunu ile karşı karşıya. Birçok araştırmada cinsel sorun nedeniyle başvurmamış kadınların yüzde 40-60 kadarının orgazm olamadıklarını saptamıştır. Ülkemizde kadınlar cinsel haz alma ve doyuma ulaşmayı kendileri  açısından çok önemsemezler. Eğer cinsel birleşme olabiliyorsa ve erkek açısından bir sorun yoksa kadınlar da bir sorun yokmuş gibi davranmayı, hatta orgazm olabiliyormuş gibi taklit etmeyi tercih edebilmektedirler. Ancak  bu sorunların tedavisi ise cinsel terapi ile mümkün” şeklinde konuştu. Cinsellik, yaşam kalitesi ve kişinin kendisini iyi hissetmesinin önemli bir bileşeni olduğunu kaydeden Karaaslan, “Ne var ki hekimlerin çoğu bu konuyu hastaları ile konuşmazlar. Hastalar kendiliğinden bu konuyu kolay kolay dile getirmezler. Hekimler de konuyla ilgili soru sormayı ihmal eder” diye konuştu.

“YÜZDE 62 KONUYLA İLGİLİ EĞİTİMSİZ VE BİLGİSİZ”

Türk toplumunda cinsel sorunların önemli kaynağı olarak yüzde 62 ile eğitimsizlik ve bilgisizliğin gösterildiğini söyleyen Karaaslan, “Yapılan araştırmalarda yine toplumun cinselliğe yaklaşımı, ön yargılar, tabular, gelenek ve görenekler gibi  şıkları işaretleyenlerin toplam oranı yüzde 40’lara varmakta ve cinsel  sorunların en önemli ikinci kaynağını oluşturmaktadır. Türk toplumu cinsel sorunların üçüncü sıklıktaki kaynağı olarak da psikolojik nedenler ve stresi göstermektedir” ifadelerini kullandı.

“CİNSEL MİTLERE DİKKAT”

Cinsel MİT’lerin yani yanlış inanışlarında toplumda cinselliği olumsuz etkilediğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, “Bunda aile baskısı, arkadaşlar arasında yansıyan ve kulaktan dolma yanlış bilgi, gerçek olmayan beklentileri oluşturuyor. Bu sorun ancak çiftlerin karşılıklı olarak konuşmaları ile aşılabilir. Çiftler cinsel yanlışları birlikte konuşarak aşmalıdır. Mutlu bir cinsel yaşam ancak çiftlerin karşılıklı güvenleri, dürüstlükleri , saygı ve paylaşmaları ile ortaya çıkar. Çiftler mutlaka birbirlerine güzel sözler söylemelidirler” dedi. Diğer yandan ERÜ Sabancı Kültür Sitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Evlilik Okulu Seminerine katılımın az olduğu gözlemlendi. Bazı öğrencilerin seminerde kendilerini görüntüleyen basın mensuplarına karşı yüzlerini kapatmaya çalışmaları ya da başlarını öne eğmeleri dikkat çekti. Yaklaşık 1 saat süren seminerde öğrenciler soru yöneltmezken, seminerin bitmesiyle birlikte ayağa kalkıp salonu terk etmeleri de dikkat çeken bir diğer ayrıntı oldu. Erciyes Üniversitesi’ de önümüzdeki haftalarda da benzer eğitim seminerlerinin devam edeceği belirtildi.