Çin İşkencesi!
Doğu Türkistan’lı Öğretmen Hidayetullah Göktürk ailesi ile görüşmek ve Çin Halk Cumhuriyeti Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan eşi ve oğlunu ziyaret etmek için bölgeye gittiğini ancak apar topar gözaltına alındığını ve ailesini göremeden polis tarafından geri gönderildiğini belirterek, Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Çin Büyükelçiliklerine yazdığı dilekçe ile yaşadığı sıkıntının giderilmesini istedi.
Doğu Türkistan’lı öğretmen Hidayetullah Göktürk, Çin Halk Cumhuriyet’i Uygur Bölgesi’nde bulunan eşi ve oğlu ile görüşmek üzere 23 Haziran günü uçakla Çin’e gitti. Fakat havaalanına geldiğinde kötü bir sürprizle karşılaştı. Çin Polisi tarafından gözaltına alınan Göktürk sınır dışı edildi, ailesi ile görüşmesine de müsaade edilmedi.
Yaşanan bu gelişmeler üzerine Çin Halk Cumhuriyeti’nin İstanbul’da bulunan büyükelçiliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunan büyükelçiliğine bir mektup göndererek kendisine yapılan haksızlığın giderilmesini istedi.
Saygıdeğer büyükelçilik yetkilisi Lütfen bu maili mi dikkate alınız.
Yirmi birinci Yüzyıl'ın model ve medeniyet dünyasında en büyük devletlerden birisi olan ve mucize olarak nitelenen Çin Halk Cumhuriyeti'nde maruz kaldığım haksız bir uygulamayı paylaşmak ve haksızlığın giderilmesini istiyorum
Ben öğretmen Hidayetullah Göktürk..
Çin Halk Cumhuriyeti Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'deki eşimi ve oğlunu görmek için yaz tatili dolayısıyla ziyarete gittim. Çin Halk Cumhuriyeti sınır güvenliği makamlarınca tutuklanarak 36 saat hapsedildim. Gözaltına alınma ve sınır dışı edilmeme sebep ise Çinli yetkililer tarafından "Çin Halk Cumhuriyeti'nin güvenliğini tehlikeye atma ihtimali" olarak açıklandı. Bu ihtimalin ne olduğu ise açıklanmadı.Halbuki Türk vatandaşı öğretmenim ve yeşil pasaport hamili olduğum halde Çin Halk Cumhuriyeti'nin resmi yoldan giriş yapmıştım. 23 Haziran 2016 günü saat 04.00 da İstanbul'dan havalanan South China Airlines Uçağı ile Beijing saati 14.00 sularında Urumçi uluslararası havaalanına ulaştım. Pasaport kontrolü sırasında gözaltına alınarak sorgulandım.
Bir günden daha uzun süre gözaltında kaldım. Türk Milli Eğitim Bakanlığı personeli öğretmen olduğumu defalarca ifade ettiğim halde Çin polisi beni gözaltına aldı .24 Haziran günü polis eşliğinde İstanbul'a giden uçakla sınır dışı edildim. Pasaport, telefonuma el konuldu. Uçağa biniş sırasında eşyalarım iade edildi. Urumçi'de bulunan eşim Kahaer Dilidaer ve oğlum Talut’la da görüştürülmedim. Telefon açmama ve yakınlarım ile iletişime girmeme de engel olunarak iletişim ve aile birlikteliği haklarım gasp edildi. Benim Çin Halk Cumhuriyeti için ne gibi bir tehlikem ve zararım olabilir? Hâlbuki bir kaç ay önce ben ülkenize yine ziyaret etmiş ve orada sizin polis ve istihbarat yetkililerinin tarafından günlerce sorgulanmıştım ve döndüğüm zaman ülkeniz hakkında gayet olumlu intibaları insanlara anlatmıştım, adeta ülkelerin gönüllü bir elçisi olarak konuşmuştum.
Şimdi bu yaşattıklarından sonra insanlara nasıl bir açıklama yapabileceğimi Ben de çok ciddi düşünüyorum doğrusu. Büyükelçilik makamınızdan bu konunun soruşturulmasına istiyorum
Gereğini arz ederim.
Haber: Güler Ruhsar AKTAŞ