CHP Milletvekili Arık: Bu Katar sevdanız nereden geliyor?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu toplantısında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

CHP Milletvekili Arık: Bu Katar sevdanız nereden geliyor?
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi ile ilgili gündeme getirilen kanun teklifi hakkında konuşan ve  kamuoyunda yaşanan “Özelleştirilip, satılacak” tartışmalarına değinen CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, iktidara “Bunu bu millete yapmayın” çağrısı yaptı. “Katarlıların, bölgede gezip, keşif yaptığı” iddialarının olduğunu ve bu iddiaların da iktidar tarafından yalanlanmadığını dile getiren Milletvekili Arık, “Bu Katar sevdanız nereden geliyor? Bunu anlayabilmiş değilim. ” dedi. Meclis Milli Savunma Komisyonu Üyesi olarak da görev yapan Milletvekili Çetin Arık, “MKE'nin yapısının değiştirilip, birilerine peşkeş çekilmesinin yolunu açacak olan teklife karşı halkımızın yanındayız. MKE vatandır, vatan satılmaz” şeklinde konuştu.
“5 ŞEHİR HASTANESİ DANİMARKALI BİR ŞİKETE SATILDI”
Şehir Hastaneleri ile ilgili de konuşan Arık, “Cumhurbaşkanı ‘hayalim’ dediği hastaneleri satıyor. Bir günde 5 Şehir Hastanesi Danimarkalı bir şirkete satıldı. Şimdi soruyorum. O hastaneleri Danimarkalı bir şirkete sattınız mı, satmadınız mı? Çıkıp, açıklayın" dedi.
KOMİSYON TOPLANTISINDA KONUŞTU
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Meclis Milli Savunma Komisyonu toplantısında “Cumhurbaşkanı hayalini satıyor” sözleriyle dikkat çekti. Arık, “Türkiye’de ‘şehir hastaneleri benim hayalimdir’ dedi. Şu anda hayalini satıyor, sattırıyor. Danimarkalı bir şirkete bugün şehir hastanelerimiz satıldı. 5 tane şehir hastanemiz Danimarkalı bir şirkete satıldı, bir günde satıldı” dedi.

"CUMHURBAŞKANI HAYALİM DEDİĞİ HASTANELERİ SATIYOR"

Meclis Milli Savunma Komisyonu “Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi” gündemiyle toplandı. Toplantıda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Şehir Hastaneleri ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalar yaptı. Arık, şu ifadeleri kullandı: İnsan aklıyla dalga geçmeyin. Bakın, bir gecede Cumhurbaşkanı kararnamesiyle ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyorum arkadaş.’ denildi, çekildi. Yani biz sizi bir kez daha uyarıyoruz . Kırıkkale’yi sevdiğinizi düşünüyoruz. Eğer ki bir gece yarısı kararnamesiyle ‘Makine Kimya anonim şirketi özelleştirildi.’ derse çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakamayacaksınız. Onun için gelin, bu imzanızın arkasında durmayın. Bir vatandaş olarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir vatandaşı olarak bir kez daha uyarıyorum: Bir gece ‘Bu şirket özelleştirildi.’ derse bunun altında kalırsınız. Bakın, ‘Satılmayacak.’ Diyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanının hayali neydi? Hayalini satıyor. ‘Türkiye’de şehir hastaneleri benim hayalimdir.’ dedi; şu anda hayalini satı yor, sattırıyor. Danimarkalı bir şirkete bugün şehir hastanelerimiz satıldı, 5 tane şehir hastanemiz Danimarkalı bir şirkete satıldı, bir günde satıldı. Bir de bu şehir hastaneleri, bakınız, kâr eden kuruluşlar. Yani öyle ki kimin kime ne verdiği, ne aldığı belli olmayan şehir hastaneleri bir gecede satıldı. Yapılırken bu şirketlere o kadar kıyaklar sağlandı ki. Devlet bunlara garantörlük verdi, bunlara yüzde 80 doluluk oranı verdi, hasta garantisi verdi, efendime söyleyeyim, etrafındaki eczanelerin, otoparkının vesairesinin işletmesinin garantisini verdi; laboratuarı bu şirkete verdi, arsayı devlet verdi bu şirkete ve yirmi beş yılda ödediği parayı üç yılda çıkartacağının garantisini verdi. Niye kaçıyor peki şimdi bu şirketler ya da bu, Rönesans şirketi bu, 5 tane şehir hastanesini niçin satıyor? Şunun için satıyor: Biliyor ki ufuk görüldü artık, kara görüldü ve iktidar gidiyor, iktidardan gidiliyor. İktidardan gidilirken de Sayın Genel Başkanımız “Bu, kamu -özel ortaklığıyla yapılan şirketler kamulaştırılacak. Yetimin hakkını sonuna kadar savunacağız.” dedi ve Danimarkalı bir şirkete satılıyor şimdi. Yani deniliyor ki: “Muhatabınız ben değilim. Ben kârımı ettim arkadaş, bundan sonra Danimarka’daki bir şirketle uğraşın. Bakınız, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak şu benim kanıma dokunuyor. Şimdi şunu soruyorum ben size: Bir şehir hastanesi ile devlet arasında bir anlaşmazlık çıksa bunu kim çözecek? Türkiye’deki mahkemeler, değil mi? Yani Türkiye’deki mahkemelerin çözmesi gerekir ama İngiltere’deki bir mahkeme tahkim mahkemesi olarak kabul edilmiş ve de bir anlaşmazlık olduğunda “Gidin, işinizi oradan çözün.” denilecek.”