CHP'li Genç'ten asgari ücret teklifi, 'Her üç ayda bir...'
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısında asgari ücretin yılda en az iki kere düzenlenmesi gerektiğini belirterek, emeklilere verilen 3 bin TL bayram ikramiyesi ile kurban ibadetini yerine getiremeyeceklerini söyledi. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırlanan Kayseri haber bülteninde…
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, bugün TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Asgari ücretin yılda en az iki kere düzenlenmesi gerektiğini belirten Genç, emeklilere verilen 3 bin TL bayram ikramiyesi ile kurban ibadetini yerine getiremeyeceklerini belirtti.
Milletvekili Genç, “Emeklilerin iktidara bir çağrısı var, ‘Hamdolsun AKP sayesinde kurban ibadetimizi yerine getiremiyoruz’ diyorlar. Ben buradan Diyanet İşleri Başkanı’na bir çağrıda bulunuyorum, sevgili başkanımız bineceği arabanın kalitesi, modelinden ziyade vatandaşlarımız kurban ibadetini nasıl yerine getirecekler bunun cevabını vermeli” dedi.
Basın açıklamasına ölüm yıl dönümleri sebebiyle Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ı rahmetle anarak başlayan Genç, "Son dönemde seçimler gündemde olduğu için emeklilerin sıkıntıları, asgari ücretlilerin sıkıntıları çok fazla yer almadı. Ama şimdi seçimler bitti geçim başladı. Emeklilerin sıkıntıları had safhada. 10 bin TL emekli maaşı ile geçinmekte gerçekten zorlanıyorlar. Açlık sınırının 17 bin liranın üzerinde olduğu bir ülkede 10 bin lira emekli maaşı ile geçinmek gerçekten çok zor. Emekliler ev kirası veriyorlar, çocuklarını geçindiriyorlar, üniversitede evlatları varsa onları okutuyorlar, ulaşım giderleri var, gıda giderleri var… Bir kilo kıymanın fiyatı Türkiye genelinde 500 liradan aşağı değil, bir yeşil biberin fiyatı 100 liranın altında değil. Doğalgaz, elektrik, ulaşım fiyatlarını hesaba kattığınızda gerçekten geçinmekte zorlanıyorlar" dedi.
Emeklilerin iktidara bir çağrısının olduğunu belirten Genç, "Hamdolsun AKP sayesinde kurban ibadetimizi yerine getiremiyoruz’ diyorlar. Hazır Diyanet İşleri Başkanı’na da makam arabası seçtiğimiz günlerdeyiz. Ben buradan Diyanet İşleri Başkanı’na bir çağrıda bulunuyorum, sevgili başkanımız bineceği arabanın kalitesi, modelinden ziyade vatandaşlarımız kurban ibadetini nasıl yerine getirecekler bunun cevabını vermeli." dedi.
‘Türkiye’nin bütün kurumları borçlu’
Genç açıklamasını şöyle sürdürdü; "Teslim aldığımız belediyelerde şatafatı, saltanatı, harcamaları ve borçları gördüğümüz noktada, ülkenin kaynaklarının, belediyenin kaynaklarının daha doğrusu halkın kaynaklarının nerelere harcandığı ortada. Kayseri’nin küçük küçük belediyelerinde bile çok ciddi borçlar var. Türkiye’nin bütün kurumları borçlu. Merkez Bankası bile 818 milyar TL borç açıkladı. 12 büyükşehir belediyesinin bütçesinden bile fazla bir rakam. Devlet borç içerisinde, bankalar borç içerisinde, kurumlar, belediyeler borç içerisinde… 22 yıllık iktidarın sonu böyle mi olmalıydı?
‘Asgari ücretin en azından yılda iki kere düzenlenmesi lazım’
Emeklilerimizin çok fazla bir beklentisi yok. Önümüzdeki dönemde tekrar gündeme gelecek; emeklilere, asgari ücretlilere verilecek zamlar. Ben iktidar yetkililerini tekrar uyarmak istiyorum; 10 bin TL emekli maaşı ile, 17 bin TL asgari ücret ile geçinmek mümkün değil. Ellerini vicdanlarına koysunlar ve kararlarını o şekilde alsınlar. Geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı’nın bir açıklaması var, ‘Biz asgari ücreti arttırmamak üzere ocak ayında bir rakam belirledik ve temmuzda herhangi bir artış olmayacak’ diye. Ama biz ısrarla söylüyoruz; bu tip enflasyonun yaşandığı ülkelerde, enflasyonist ortamlarda asgari ücretin de dönem dönem belirlenmesi lazım. Biz ‘Her üç ayda bir’ diyoruz ama en azından yılda iki kere asgari ücretin yeniden düzenlenmesi gerekir. Halkın daha fazla ezdirilmemesi için. TÜİK yüzde 65 açıkladı diye enflasyon yüzde 65’te kalıyor mu? ENAG açıklıyor, yüzde 130’larda enflasyon. Yani devletin resmi kurumu yüzde 65 açıklayınca; çarşıda, pazarda, kasapta enflasyon düşük mü oluyor?
‘Suriye’deki sıkıntıları giderelim ve onları da kendi ülkelerine gönderelim’
Ülkemizde yaklaşık 13-15 milyon Suriyelinin olduğu ifade ediliyor. Biz kaynakları sınırlı bir ülkeyiz, yerüstü yeraltı kaynaklarımızla sınırlı bir ülkeyiz. Bir evde 3 kişi yaşarken, 13 kişi yaşamaya başlarsa o evin giderleri nasıl artıyorsa ülkemizde bulunan Suriyeli göçmenlerle birlikte de bizim de kaynaklarımız azalıyor. Patates fiyatlarımız artıyor, su giderlerimiz artıyor. Tabi ki biz ensar bir milletiz ensar bir toplumuz herkese kucak açıyoruz ama geçici olarak. Kalıcı oldukları takdirde bizim önceliklerimiz tabi ki Türk halkıdır, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Bizim sağlıkta, eğitimde, genel geçimde önceliğimiz Türk vatandaşlarıdır. Suriye’deki sıkıntıları da giderelim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Orta Doğu’da da öncülük yapalım, oradaki problemleri de giderelim ve onları da kendi ülkelerine gönderelim.”