CHP, 'Kehya tarafından öldürülen' Avukatı unutmadı!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl yönetimi, Merkez İlçe başkanlığı yapıyorken, bürosuna gelen bir grup tarafından masasının başında öldürülen Avukat Ömer Yılmaz'ı andı. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kululu Avukat Ömer Yılmaz'ı unutmadı. Peki Avukat Yılmaz kimdir ve kimler, nasıl öldürdü? İşte detaylar...
Partiden yapılan açıklamada "Av. Ömer Yılmaz, CHP Merkez İlçe Başkanı iken 19 Ekim 1979’da katledilmiştir. Aramızdan ayrılışının 44. Yılında Ömer Başkanımızın nezdinde tüm demokrasi şehitlerimizi saygı ve özlemle anıyoruz. Oğlu Av. Umut Yılmaz ile birlikte aynı yönetimde yol yürümek de ayrı bir onurdur. Unutmadık, Unutmayacağız" ifadeleri kullanıldı.
KAYSERİ'DE CİNAYETE KURBAN GİTTİ
1948'de Kayseri'de doğan Ömer Yılmaz, 31 yaşında cinayete kurban gitti. 1979 yılında öldürülen Yılmaz'ın oğlu Umut o gün 6 yaşındaydı. Yılmaz’ın kendisi gibi avukatlık yapan eşi Ayşe Yılmaz da ömrünün sonuna kadar faillerin bulunması ve arkasındaki karanlık sır perdesinin aralanması için mücadele verdi. Yılmaz, 1998 yılında kansere yakalanıp, hayata veda etti. Umut Yılmaz da babası gibi Kayseri’de avukatlık yapıyor. Şu an CHP'nin il yönetiminde yer alıyor.
AVUKAT ÖMER YILMAZ’IN ÖLDÜRÜLMESİ OLAYI VE KEHYA AYRINTISI!
Avukat Yılmaz, CHP Kayseri Merkez İlçe başkanlığı yapıyorken, 1979 yılında bürosuna gelen Muhsin Kehya ve arkadaşları tarafından masasının başında öldürüldüğü ifade ediliyor. Kehya, bu olaydan da idam cezasına da çarptırıldı. Basına yansıyan haberlerde Kehya’nın avukatı Hasan İlter, Kehya’nın Kayseri’de Ömer Yılmaz ve Yusuf Aslan, Antalya’da Muharrem Erdoğan, Mehmet Dağdeviren ve Ali Manavcıoğlu ile Adana’da Fatih Kıral ve Cengiz Erdağ cinayetleri nedeniyle 3 kez idam ve 2 kez müebbet hapis cezası aldığını söylemişti. Kehya’nın, CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Kulkuloğlu ve CHP Adana İl Başkanı Ahmet Albay’ı öldürdüğü de iddia ediliyor.
12 Eylül öncesinde 3 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle 3 kez idam cezasına çarptırılan, Muhsin Kehya, 2012 yılında 3. Yargı Paketi’ndeki düzenlemeden faydalanarak, yattığı Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi'nden tahliye edilmişti.
12 Eylül öncesinin Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul ile dönemin CHP Kayseri ve Antalya il başkanlarının öldürülmesi olaylarından hükümlüyken ''3. Yargı Paketi''ndeki düzenleme doğrultusunda tahliye edilen Muhsin Kehya, tahliye olduktan sonra memleketi Elazığ'a gitmişti.
HABERİ ALDIĞIMDA KAYSERİ'YE GELİYORDUM
Kehya'nın tahliye kararından sonra Ömer Yılmaz'ın oğlu Umut Yılmaz, o gün düşüncelerini şu şekilde dile getirmişti: "Haber aldığımda yoldaydım, Antalya'dan Kayseri'ye geliyordum. Beni gazeteciler aradı, onlardan öğrendim olayı. Üzgünüz tabii ama olay sadece Muhsin Kehya olayı değil. 80 öncesi dönem çok karışık bir dönem ve bu cinayetler organize bir şekilde düzenlenmiş. Muhsin Kehya tetikçi ve iki defa firar ettiği için yakalanmış. Tabii üzüldük ama sorun kişisel değil, sorun, yıllar boyu sağ ya da sol olsun siyasal iktidarların çıkardığı aflar. ve bu aflar sonucunda genel olarak insanlar, işledikleri suçla doğru orantılı olarak cezalarını çekmiyor ve birileri cezaevlerinden bunları çıkarıyor. Sonuçta bahsettiğimiz insanlar da gerçekten cinayet gibi Allah katında çok önemli bir suç işliyor ve bu suç, çok önemsediğimiz bir suç olmasına rağmen siyasal iktidarlar tarafından önemsenmiyor. 3-4 kişiyi öldüren bu insanlar serbest bırakılıyor. Erken serbest bırakılıyorlar. Bu nedenle meselenin siyasal iktidarlar ve Meclis'le ilgili olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
AZMETTİRİCİLERİ GÖZARDI EDİLMEMELİ
Yılmaz, Muhsin Kehya üzerinde durularak azmettiricilerin göz ardı edilmesini yanlış bulduğunu da ifade etti. Kehya'nın tetikçiliğine vurgu yapan Yılmaz, "Mesele Muhsin Kehya değil aslında, bu şahsi bir olay değil, Muhsin Kehya babamı tanımaz, aralarında bir husumet yok, daha önce hiç görmemiş, Kayseri'de bulunmamış, Kayserili değil. O dönemin şartlarında belli bir organizasyonun tertiplediği bir olayın içinde aktör olarak, tetikçi olarak rol almış. Muhsin Kehya üzerinde çok yoğunlaşılıyor ama bence işin diğer boyutu da var. Azmettiriciler var. Bunlar da mahkeme tutanaklarında yer aldı. Kaçan oldu, cezasını çeken oldu, serbest kalan oldu" ifadelerini kullandı.