CEYLAN TEŞEKKÜR ETTİ

CEYLAN TEŞEKKÜR ETTİ
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

İğdeli Köyü Derneği Başkanı Orhan Ceylan, geçtiğimiz gün düzenlenen törenle hizmete giren Pir Sultan Abdal Kültür ve Cemevi’nin yapımına katkı sunanlara teşekkür ederek, birlik ve beraberlik mesajları verdi.

Sarıoğlan İlçesi’ne bağlı İğdeli Köyü’nde anlamlı bir yardımlaşma örneği göstererek kurulan Pir Sultan Abdal Kültür ve Cemevi, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı açılış sonrasında gazetemizi ziyaret eden İğdeli Köyü Dernek Başkanı Orhan Ceylan, cemevine katkı sunanlara teşekkür etti. Ceylan, “Bu kültümüzün devamını sağlanması açısından önemli olan bu eser, bizim olmazsa olmazlarımızdandır. Bu cemevinin çatısı altında kültürümüzü yaşatıp birlik beraberliğimizi sağlayacağız. Buda bizim örgütlenmemizle olur, şayet bu örgütlenmeyi başaramazsak yok olmaya mahkumuz, Bu günlerde bizim daha fazla birlik beraberliğe ihtiyacımız vardır. Derneğimizin faaliyetlerinin başlamasında, bizden desteklerini esirgemeyen sayın muhtarım İsmail Demir’e, Bak Der Başkanı. Atila Ceylan’a, yurtdışında bu eseri hayata geçirmemizde bizden desteklerini esirgemeyen bütün canlara ve kendilerini sorumlu hissedip bizlere destek veren çevre köylerimizdeki canlara ayrıca şükranlarımı borç bilirim. Derneğin faaliyetlerini yürütmemizde benden desteklerini esirgemeyen yönetimdeki dava arkadaşlarıma buradan teşekkür ederim” dedi.

Eşit yurttaşlık hakkı istediklerini vurgulayan Ceylan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu eser hepimizin gayretleriyle bu hale gelmiştir Bizim ecdatlarımız Pir Sultan Abdal’ın çizgisini takip edip gelmiş, her zaman mazlumun yanında yer alıp, zalimin baskısını kırmıştır.

İnsanı ayakta tutan prensipleri ve inançlarıdır. Bizler de asla prensiplerimizden ödün vermedik, vermeyiz de bizim duruşumuz ve ilkemiz bellidir. Her zaman azınlığın çoğunluğun üzerinde hâkimiyeti olmazsa, çoğunluğunda azınlık üzerinde hâkimiyeti olamaz. Bizde bu ülkenin vatandaşıyız, bizlerinde varlığını kabul etmek ve tahammül etmek zorundadırlar. Bizler sadece eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz,  bizim başka bir amacımız yoktur. Bu ülke hepimizindir. Belli mezhepte yaşayan insanlara mahsus değildir. Eskiden beri gelen cemevi anlayışı Osmanlılar zamanında da devam etmiş, o dönemde de şeyhülislamlar camilerde fetva verdirip bizleri yok etmişlerdir. Bunların kalıntıları olan aynı zihniyetli kişilerde Maraş’ta Çorum’da Sivas’ta yakıp yok etmek istemişlerdir. Bizler artık yakılmak, yok edilmek, horlanmak ve bize farklı gözle bakmalarını istemiyoruz. Yunus emrenin söylediği gibi, ‘Gelin tanış olalım/ İşin kolayın tutalım / Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz’  Biz, yapılan bu haksızlıklara karşı yine de intikam duyguları beslemedik. Alevilikte insan sevgisi inancın esasıdır.Hırsı yendik, öç almayız.  İncinsekte  incitmeyiz…Hakkı âdemde gören bu anlayış, insanı yücelten bir anlayıştır. Sünni kardeşlerimiz kendi davalarına nasıl inanmışsa bizler de kendi davamıza inanmışızdır. Kimse, bizleri ötekileştirerek kendi kontrollerinde bulunduran Alevi modeli yaratma çabasına girmesin. Biz nasıl inandıysak öyle yaşamak istiyoruz”