ÇANAKKALE MÜZESİ'NDE TARİHİ HATALAR!
KAYSERİ Büyükşehir Belediyesi tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı'na kurulan Çanakkale Müzesi vatandaştan yoğun ilgi görürken, Çadır müzede tarihi yanlışlıklara imza atıldığı öne sürüldü. Müzede alanında uzman bir tarihçinin yer almadığını belirten tarihçiler, Çanakkale’de kahramanca verilen mücadelenin ardından batırılan Birleşik Filo'nun üç zırhlısı, Irresistible, Bouvet ve Ocean’ın, müzedeki haritada Anadolu yakasında sanki 3 yerleşim yeriymiş gibi gösterildiğini belirtti. Tarihçiler, ayrıca sancak konusunda da yeterli bilginin verilmediğini ve sancağın Osmanlı Bayrağı gibi vatandaş tarafından algılandığını belirterek, “Oradaki sancak 57’inci alayın sancağı olmalı. Dünyada yere düşmeyen tek sancak o sancaktır. Ancak bu konuda da yeterince bilgi yok. Görevlilerde bilgi veremiyor.” görüşünde.
Tarihçilerin dikkat çektiği bir diğer konu ise “detektör kaşıkların” mutfak eşyası gibi gösterilmesi. Çünkü o kaşıklarla yemek yenilmediği, lağım savaşlarında o kaşıkların detektör gibi kullanıldı ifade edildi ve “Bu nedenle yerleri mutfak eşyalarının olduğu yer değildir.” denildi.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101’inci yıldönümü nedeniyle Büyükşehir Belediyesi örnek bir çalışmaya imza attı ve Cumhuriyet Meydanı’na, çadır müze kurdu. Müze ile Çanakkale ruhu vatandaşa yansıtılmak istendi. O dönem askerlerin hangi şartlarda kahramanca savaştığını ve destanı nasıl tarihe altın harflerle yazdığı görselleriyle sergilendi. Ancak bazı tarihçiler, sergide tarihi bazı hataların olduğunu belirtti.
“İLK HATA HARİTADA, GEMİLER YERLEŞİM YERİ GİBİ GÖSTERİLMİŞ”
Müzede incelemelerde bulunan ve Kayseri Olay’a özel açıklama yapan tarihçiler ve tarih meraklıları, 18 Mart Deniz Savaşı'nda Birleşik Filo'nun üç zırhlısı, Irresistible, Bouvet ve Ocean’ın savaşta Nusret Mayın gemisinin daha önceden döşediği mayınlara çarparak battıklarını belirtti.
Çanakkale’de Nusrat gemisin, önemine değinen tarihçiler,
Nusrat mayın gemisinin deposunda kalan son 26 mayının Çanakkale Zaferi’nde önemli yerinin olduğuna dikkat çekerek, “Döşenen mayınlar ve diğer savunma harekatı ile birlikte Fransız savaş gemisi Bouvet ile İngiliz savaş gemileri Irresistible ve Ocean denizin dibine gönderildi. Diğer savaş gemileri de ağır yara aldı. Ancak müzede yer alan bu yöndeki haritada, bu gemiler sanki Anadolu yakasında bir yerleşim birimleriymiş gibi gösterilmiş. Bu tarihi bir hatadır. Batan gemiler, karada ya da deniz sınırında yerleşim yeri değildir. Bu belirtilmeliydi. Tarih vatandaşa doğru öğretilmeli. Bunun yanında Ocean adlı gemi, Anadolu yakasında batmamıştır. Gelibolu tarafında batırılmıştır. Diğer iki gemide kahramanca mücadelenin ardından Anadolu tarafında batırılmıştır.
Bunlar savaş gemileridir, yerleşim yeri değildir.” şeklinde görüş belirtti
“SANCAKLA İLGİLİ NEDEN AYRINTI YOK,
VATANDAŞA SAĞLIKLI BİLGİ VERİLEMİYOR”
Çadır müzede sancağında ayrı bir tartışma konusu olduğunu kaydeden Tarihçiler, “Müzede yer alan sancak da ayrı bir hata. Vatandaş sancağı Osmanlı Devleti sancağı gibi algılıyor. Oysa bu sancak o sancak değil. Üzerinde Kelime-i Şahadet’in yer aldığı bu sancağın ayrıntısı yok. Bu sancak aslında Avustralya’da bir müze sergilenen 57. Alayın sembolüdür. Ancak detaylı ayrıntı yok. Görevlilerde yeterli donanıma sahip değil.
57. Alayın sancağı Avustralya’da bir müzede sergilenir. Üzerinde
‘Bu sancak hiçbir asker hayatta kalmamasına rağmen, dünyada yere düşmeyen tek sancaktır. Son asker şehit olmadan önce ağaca bağlamıştır bu sancağı. Bu nedenle saygı duyunuz’ şeklinde ifadeler yazmışlardır, Avustralyalılar. Yani Çanakkale ruhunun anlatıldığı bir müzede ne yazık ki bu konuda da yeterince vatandaş bilgilendirilmemiş. Sancakla ilgili de doğru dürüst ayrıntı yok.” şeklinde konuştu.
“ATATÜRK SIRADAN BİR KİŞİ GİBİ GÖSTERİLEMEZ”
Müzede Atatürk’ünde sıradan bir kişi gibi gösterilmeye çalışıldığını öne süren Tarihçiler, “Atatürk, bir Çanakkale Müzesi’inde sıradan bir kişi gibi gösterilemez. Bir köşede sıradanlaştırılmış. Atatürk’ün Anafartalar Komutanlığı, 19’uncu Tümen Komutanlığı, Yarbay Şefik ile olan durumlar anlatılmamış bile. Mustafa Kemal Atatürk ile aynı rütbede olan komutanlar o dönem Atatürk’e tabii olmuş, ancak müzede Atatürk geri planda bırakılmıştır.” şeklinde görüş belirtti.
“DETEKTÖR KAŞIKLARIN, MUTFAK
EŞYALARI İÇERİSİNDE NE İŞİ VAR?
Müzede bazı tarihçilerde “detektör” kaşıklar olarak değerlendirilen kaşıklarında yanlış alanda sergilendiğini ileri süren Tarihçiler, şu ifadeleri kullandı: “O tahta kaşıklar yemek malzemeleri içerisinde sergileniyor. Onlar lağım savaşlarında dinamik patlatılmadan önce adeta bir deprem detektörü gibi kullanılmış. Haliyle mutfak eşyası değildirler.
İngilizler, siperin altında tünel kazıyarak, siperlere doğru ilerleyip patlatıyorlar. Bunun üzerine daha fazla şehit verilmemesi için yani bu durumu engellemek için siperin bir yerine kaşıklar diziliyor. Alttan kazma vurulduğunda kaşıklar titriyor ve askerler bunu fark edince siper değiştiriyor. Böylece bu duruma karşı bu şekilde önlem alınıyor. Bu önlem Atatürk’ün komutanlık ettiği siperlerde kaşık titreşim olunda birbirine değiyor kazma seslerinden ses çıkarıyor siper değiştirilip, önlem alınıyor. Atatürk komutanlık ettiği siperlerde oluyor bu. Bomba sırtı siperlerinde oluyor. Bu nedenle yemek kaşığı gibi gösterilmemeliydiler.
“GÜZEL ÇALIŞMA ANCAK KONSEPT UYGUN YAPILMAMIŞ, GÖREVLİLER DONANIMLI DEĞİL”
Çanakkale ruhunu anlatan bir müzenin bu gibi konu başlıklarına önem vermesi gerektiğini belirten Tarihçiler, “İyi niyetle ve örnek bir çalışmaya imza atılmış ama alanında uzman tarihçiler görevlendirilmemiş. Bu nedenle önemli destansı ayrıntılar da dikkatlerden kaçmış. Konsept kötü. Bizler milli duygunun anlatılmasını destekliyoruz, ancak doğru dürüst anlatılsın. Vatandaşa, doğru tarih anlatılsın. Gelişi güzel baştan savma anlatım olmasın. Vatandaş o zaferi öğrensin. Örneğin müzede tarihi kahramanlarda yok. Son Gazimiz Hüseyin Kaçmaz yok,
Mehmet Çavuş yok. Bu cumhuriyetçi kahramanlar neden müzede yok? Atatürk’ün elinden kahramanlıkları nedeniyle madalya alan, Çanakkale’de anıtları olan bu kahramanlara da ayrı yer verilmeliydi. Kısacası Çanakkale ruhunun anlatıldığı bir yerde açıklama ve ayrıntı yok. Görevlendirilen kişilerin yeterli donanımı yok, sorulan sorular yanıtsız kalıyor, cevap verilemiyor. Burada alanından gerçekten uzman tarihçiler yer almalıydı. İnşallah önümüzdeki yıl aynı hatalar yapılmaz. Bu güzel çalışma vatandaşa gerçek destanı, doğru görsellerle anlatır.” diye konuştu.
Haber/Foto: Cafer ZENGİN